17 Eylül 2012 Pazartesi

KISA PAZARTESİ YAZISI



      Bu hafta sonu çeşitli sebeplerden çoğu izlemek istediğim maçları izleyemedim. O yüzden bu yazı biraz daha kısa olacak. Türkiye liginden başlayalım, hafta içi M.United deplasmanına gidecek lider Galatasaray antrenman hüviyetinde ki maçta Antalya’yı zorlanmadan 0-4 il geçtiler. O kadar kolay gol buluyorlar ki bu sene onları zorlayacak takım bulmak zor olacak. Rakiplerinden Fenerbahçe’nin kabız insan misali ne kadar zorlandıklarını görünce insan biraz daha rekabet olması için Galatasaray’ın kötü gitmesini ummaktan başka elinden bir şey gelmiyor. Bir ihtimal Avrupa maçlarından sonra ki maçlarda gerek yorgunluk gerekse konsantrasyon bozukluğu ile puan kaybı yaşamaları. ( çok taraflı oldu farkındayım ama niyetim tamamen rekabet olsun diye yanlış anlamayın : ) Diğer taraftan ise Bursa evinde Karabük’ü ilk dakikalarda geriye düşmesine rağmen zorlanmadan geçti. Pinto geldiği günden bu yana istikrarlı şekilde atmaya devam ediyor. Onun gelişiyle Batalla’nın oyununda da gözle görülür bir yükseliş var. Tebrik edilesi bir görüntüleri var. Ancak taraftar ve yönetim arasında ki sorunlar devam ediyor. Taraftarlar maça fazla ilgi göstermediler.
    Kasımpaşa evinde 90. Dakikada 1-0 önde olduğu maçı 3-0 kazanarak skor olarak rahat bir maç çıkardı yanılmasına sebep oldular. İki haftada 4 gol atan Uche form tutmuşa benziyor. Yeni transfer Özer’de ilk maçında ilk golünü attı. G.Antep ise dalgalı seyrini sürdürüyor. Pazar günü ise Eskişehir evinde G.Birliği’ni 4-0 ile darmadağın ediyordu ki Gençler 2 gol atarak şımarmalarına izin vermedi. Yine de Eskişehir haftalar sonra Necati’nin de ilk maçında ilk golünü atıp birde asist yapmasıyla rahat bir galibiyet aldı. Fenerbahçe ile aynı anlarda başlayan maçta ise İBB deplasmanda Büyükşehir olmayan Belediye Akhisar’ı deplasmanda 0-4 ile geçti. 3 gol atan Webo maçın adamıydı. Ancak 2. Ve 3. Golde ki asistler de en az gol kadar değerlidir. Belediye toparlanmaya doğru gidiyor. İyi takım olmuşlar Holmen’in golü de görülmeye değer. 
        Trabzonspor toparlanma maçı olarak gördüğü Sivas’ı evinde zor da olsa Halil’in güzel golüyle yendi. Yasin’in ortasında topa gelişine voleyle harika vuran Halil kalecinin üstüne gelen topu içeri almasıyla maçı kazandırdı. Ancak asıl Trabzon’u kurtaran Tolga’nın sakatlanmasıyla biran da kendisi kalede bulan Onur’un harika kurtarışları oldu. Geçen sene ki harika performansına rağmen ben Onur’un daha iyi kaleci olduğuna inanıyorum. İki sene evvel şampiyonluğa giderken kalesini koruyan Onur’un sakatlanmasıyla kaleye Tolga geçmişti şimdi devir teslim zamanı olabilir. Fenerbahçe maçına gelecek olursak maçın başında Gökhan’ın saçma bir çalım sevdasıyla kaptırdığı topta faul yapması ve o topun Meireles’ten sekip gol olması beklenmedik bir gelişmeydi. Arkasından gelen baskı ve oyun iştahı yerindeydi. Ancak Kuyt’ın sezon başında ki golcü kimliği Aykut hocayı yanıltmış olacak o bilinen çalışkan ama skorer olmayan kimliğine büründü. Bu durumda diğer forvet Alex’in ayağına bakan Fener ondan da beklenen katkıyı alamayınca kabızlık durumuna geldi. Galatasaray’ın bulamasa da atan forvetlerine karşın Fenerin bulsa da atacağı kesin olmayan forvetleri var. Özellikle Sow’un olmadığı maçlarda net bir santraforu olmamasının sıkıntısını yaşıyor. Beraberlik golü artık herkesin bildiği bir taktik olan ön direk koşusunda Gökhan’ın arkaya aşırtması ve Topal’ın dokunmasıyla devrenin son dakikasında buldu Fener. Koca bir ikinci yarı ise sadece denemeler ve Alex’in etkisiz bir şutuyla geçti. Maç böyle bitecekken Baroni maçın kötülerinde birisi olmasını unutturacak şekilde bir şutla maçı takımına getirdi. Sorunlara bir hafta daha ara verildi böylece Perşembe günü henüz puan kaybetmeyen Marsilya önünde sorunlar bir kez daha suratına çarpılacaktır. Ama o yazıyı başka zaman yazarım artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder