29 Eylül 2015 Salı

AVRUPA MAÇLARI

SÜRPRİZ İHTİMALLERİ;
ASTANA - G.SARAY MAÇI BERABERE BİTERSE BEN,
A.MADRİD - BENFİCA MAÇI BERABERE BİTERSE MÜCAHİD SÜRPRİZ BİLEREK 3 PUAN KAZANACAKTIR.

6. HAFTA SONUÇLARI


HAFTANIN SONUÇLARINDA EN GÖZE BATAN SELÇUK'UN 7.SIRADAN 3.SIRAYA ATLAYIŞI OLDU. BİR SÜRPRİZLE 8 PUAN TOPLAYAN SELÇUK İLK KEZ TAHMİNLERİNİ YAPARKEN İDDALI DEĞİLKEN BU SONUCU ALDI :)
HAFTANIN EN KÖTÜSÜ İSE 2'ŞER PUAN TOPLAYABİLEN MÜCAHİD VE ONUR OLDU.
BUGÜN AVRUPA MAÇLARI VAR. HERKESE BAŞARILAR. ZİRVEDE PUAN FARKI İYİCE KAPANDI. SEZON YENİ BAŞLIYOR...

28 Eylül 2015 Pazartesi

DERBİ GİBİ DERBİ

Hafta başında tahminleri verirken tercihim Beşiktaş'tan yana olmuştu. Açık söyleyeyim maçın ilk yarısını izlerken aklımda en kötü 1 puan alırız diye düşünceler geçiyordu. Ama defansımızın ne kadar kırılgan olduğu bir daha ortaya çıkacağını unutmuşum. İlk duran toptan rakibin vurmasına izin veren defans ikincisinde bu kez işi şansa bırakmadı ve topu kendi ağlarına gönderdi. Kaer'in bu 2.kendi kalesine golü Fernandao'nun sadece tek golde olduğunu düşünürsek iyi bir gol sayısı gibi duruyor. Şaka bir yana Fenerbahçe eğer bu düzende (düzensizlikte) oynamaya devam edecekse başarılı olmasının tek yolu oyunu tutmak. Yani defans yapmayı öğrenmemiz gerek. Bu 6. Hafta maçları ama hala stoper tandeminde kimin oynayacağı belli değil. Hala forvetimiz kim belli değil. Takımda sadece Volkan ve Nani'nin forması belli diğerleri sadece ihtimal.
2-0 geriye düştüğümüz de ne yalan söyleyeyim stat da olimpiyat stadı olunca ilk aklıma gelen 5-1'lik Galatasaray maçı oldu. O maçı da iyi oynayan sayısız golleri kaçıran biz olmuş sonrasında ise peş peşe gelen gollerle dağılmıştık. Yine benzer bir maça doğru gidiyorduk ki neyse ki imdada Tosic yetişti. Kendi kalesine gol sayısında Kaer'den eksik kalmayan Sırp futbolcu maç boyunca da bölgesini savunmakta özellikle Volkan'a karşı çok zorlandı.
İkinci yarıda ilk yarıda ki kadar bile oynamadan sadece Volkan ve Van Persie'nin kişisel becerisiyle beraberliği bulduk. Ama onu dahi koruyamadık. Oyuncu değişikliklerinden sadece Diego katkı vermedi ama onu da eleştirmek ne kadar doğru bilmiyorum. Pereira'nın maç öncesi tercihleri değişikliklerinden daha çok zarar verdi. Van Persie krizini iyi yönetemediği gün gibi ortada hem maç öncesinde gidip elini sıkma şovunda terslenişi hem de ısınırken ki tavrı Van Persie'ye yakışmasa da acaba hazır olması için gerekli çabayı göstermesini bu gerilimle mi sağlıyor diye düşündürdü. Ama görüntü Pereira için hiç iyi değil. Yanlış anlaşılmasın gönderileceğini asla söylemiyorum. Ama ipin ucunu kaçırmaya çok yakın. Eğer o ipin ucu kaçarsa Van Persie'nin yolundan gidecek çok isim olacaktır.
Beşiktaş'ı beğenmedim. 2 golü de rakiplerinin beceriksizliklerinden  kaynaklandı son gole ise söylenecek laf yok. Ama gerek İsmail'in oyuna girmesi gerekse Cenk pek faydalı olamadı. Oyunun başında verilen edilgen görüntü de hoş değildi. Yine de kazanan her zaman haklıdır.
Hakeme gelince; Halis hakemi hiç sevmem geçmişine baktım da en çok hatırda kalan maçı Arena'da ki Meireles'in tükürüp tükürmediği tartışmasında yalancı konumuna düşmesi ile gündem olan maç olmuş. İyi yönettiği bir maç hatırlamıyorum. Ama Fenerbahçe'nin goy goycu başı Mahmut USLU gibi dün ki maçta hakem yüzünden kaybettik diyemem. Evet pek çok hatalı kararı var ancak biz kazanacak kadar oynadık. Sorun topun içeriye girmemesi. Bunun da bir numaralı sebebi Fernandao oldu. Bir an geçtiğimiz yıla gidip Emenike'yi izler gibi oldum. O kadar etkisiz bir günündeydi ki anlatılır gibi değil. Yine de hakemin en fahiş iki hatası vardı. Birincisi maçtan önce formaları kontrol etmemiş olması. Bence kontrol etmedi yoksa iki takımın da sırt tarafının aynı renk olduğunu görmemiş olamaz. İlk gol de ki az da olsa ofsayt olan pozisyonun görülmeme sebebi buydu. Sadece şortlar farklı renkteydi. İkinci büyük hata ise Markovic'in sakatlandığı pozisyonda Ersan'ın tekmesini görmemek oldu. O kadar bariz bir tekmeydi ki görse ! kesin kırmızı çıkarırdı herhalde, Sanırım.
Son olarak Beşiktaş - Fenerbahçe maçlarını hep sevmişimdir. Galatasaray , Beşiktaş veya Galatasaray , Fenerbahçe maçlarında olmayan futbol keyfi bu maçlar da vardır. Goller olur, kartlar çıkar, mücadele üst düzeyde olur. Ve maçlar iki tarafa da gider gelir. Yine böyle bir derbi oldu. Güzel maçtı kaybetsek de keyif verdi...

26 Eylül 2015 Cumartesi

6. HAFTA TAHMİNLERİ


HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR...
İZİN GÜNÜNDE TAHMİN TOPLAMAK ZOR OLUYOR AMA ÇOK ŞÜKÜR BU HAFTA DA SIKINTI YOK. MAİLLE CEVAP VEREN HAKAN'A TEŞEKKÜRLER HERKESTEN ÖNCE VE ZAHMETSİZ OLDU. KEZA MELİK ABİM'DE ÖYLE TEŞEKKÜRLER
SÜRPRİZ TAHMİNLERİNE GELİNCE;
ANTALYA - SİVAS MAÇI BERABERE BİTERSE SELÇUK,
BURSA - ESKİŞEHİR MAÇINI ESKİŞEHİR KAZANIRSA MÜCAHİD SÜRPRİZ BİLEREK 3 PUAN KAZANACAKTIR. KİŞİSEL OLARAK TAHMİN VERMEKTE EN ÇOK ZORLANDIĞIM HAFTA OLDU. BAKALIM SONUÇLAR NASIL OLACAK.

23 Eylül 2015 Çarşamba

5. HAFTA SONUÇLARI


 
İZİN GÜNÜNDE TAHMİNLER GEÇ YAYINLANDI KUSURA BAKMAYIN,
HAFTANIN EN İYİSİ 6 PUAN TOPLAYAN OĞUZ OLDU TEBRİK EDERİM.
HAFTANIN KÖTÜSÜ İSE SADECE 2 PUAN DA KALAN NEZİH ABİ OLDU. GEÇEN OYUNLARDA ZİRVEYE OYNAYAN NEZİH ABİ'NİN BİR AN ÖNCE TOPARLANMASINI BEKLİYORUM :)
SAFA TAHMİNLERİNİ BİR BUÇUK SAAT SONRA DA OLSA GÖNDERDİ FACEBOOK'TAN MESAJ OLARAK TAHMİN YOLLAYAN TEK KİŞİ.... NE DESEM BOŞ
İLK KEZ SÜRPRİZ TAHMİN BİLEN OLMADI. 
SANIRIM ARTIK HERKES TEDBİRLİ OYNUYOR :) 
DÜZELTME: CHELSEA MAÇININ PUANLARINI YAZMAMIŞIM MESUD ABİMİN UYARISI İLE EKLENDİ TEŞEKKÜR EDERİM

18 Eylül 2015 Cuma

5.HAFTA TAHMİNLERİ

TAHMİNLERİ YAYINLARKEN HENÜZ SAFA BEY TAHMİN VERME ZAHMETİNE GİRMEDİ. SANIRIM YOLLAR AYRILMAK ÜZERE...

SÜRPRİZ İHTİMALLERİ
CHELSEA - ARSENAL MAÇINI ARSENAL KAZANIRSA FATİH,
TRABZONSPOR - G.SARAY MAÇI BERABERE BİTERSE HAKAN,
FENERBAHÇE - BURSA MAÇI BERABERE BİTERSE MESUD ABİM, BURSA KAZANIRSA AHMET BİNBAŞI,
SÜRPRİZ BİLEREK 3 PUAN KAZANCAKTIR.

AVRUPA MAÇLARI SONUÇLARI


HAFTA İÇİNDE OYNANAN MAÇLARIN SONUÇLARINA BAKINCA ÖNE ÇIKAN 5'ER PUANLA ONUR VE OĞUZ OLDU. TEBRİK EDERİM. OĞUZ BU BAŞARIYI SÜRPRİZLE BAŞARDI ANCAK ONUR'UN 7 MAÇIN 5'İNİ DOĞRU BİLMESİ TAKDİRLİK.
HAFTA İÇİNİN KÖTÜLERİ İSE 2 PUANDA KALAN 5 KİŞİ OLDU.
YENİ TAHMİNLERİ BUGÜN YAYINLAYACAĞIM İNŞAALLAH HAYIRLI CUMALAR
DÜZELTME: ONUR'UN SIRAMALASINI DÜZELTTİM ÖZÜR ;)

16 Eylül 2015 Çarşamba

HAMZA HOCANIN SAÇMALIKLARI DEVAM EDİYOR



Sezon başından bu yana 4 maçta sadece 1 galibiyet alabilen G.Saray'ın geçen sene ki kadroyu büyük ölçüde koruduğu muhakkak ancak hocası değişmiş olacak ki takımla oynayıp duruyor. Dün bu tiyatro da Hakan Balta orta sahada oynuyordu. Son oynanan iki milli maçta tartışmasız takımın en iyisi olan Balta nedendir bilinmez orta sahada kesicilik yapmaya çalışıyor ancak haliyle başarılı olamıyordu.
Mersin maçını aile ortamında izlerken Caroll'un yokluğunda neden Balta sol bekte oynamadı da Olcan tercih edildi diye konuşulmuştu. Benim cevabım stoper oynayacak kimse olmadığından olmuştu. Öyle ya milli takımın en iyisi en iyi olduğu yerden niye alınsın ki diye düşünmüştüm. Hem yeni alınan Denayer henüz kaç idmana çıktı ki diye de kendi kendimi doğrulamıştım. Ama dün ki maçta kendisini 11'de görünce bütün Mersin maçı çöpe gitmiş oldu. Stoper gibi diğer bölgelere göre hata kaldırmayan bir pozisyonda genç bir oyuncunun ilk kez forma giymek için içerde ki Mersin maçı değil de şampiyonlar ligi maçı tercih edildiğini gördük. Kötü de oynamadı aslında ama o zaman neden Mersin maçında yoktu derler adama. Ve asıl soru Hakan neden yerinden oynadı. Ama buna mantıklı veya mantıksız bir cevabım yok.
İlk golde G.Saray'ın savunma hatasından söz edilebilir olsa da rakibin tek vuruş becerisi olduğunu da kabul etmek gerekir. Yine de geçen sene ki Muslera bu topu çıkarırdı gibi geliyor. Ama ikinci yarıda gördük ki rakibin kalitesi kadar defansın kalitesizliği skora daha çok etki yapıyor. Altı pasın içine yapılan sert olmayan bir orta sadece izleyen Muslera rakibin en önemli kafacısı Godin'i takip etmeyen bir stoper ve takımın en önemli skoreri Griezmann'ın kale önünde bom boş topa vurması. Sırf bu gol bile pek çok şey anlatır.
Takım iyi oynamıyor, tribünden homurtular artık başka bir seviyeye yükselmiş tepkiler yükselmeye başlayacak ki Hamza hoca hafta sonunda hakeme yüklendiğini hatırlayıp yeni bir günah keçisi arıyor. Bunun içinde sahaya çok bakmasına bile gerek yok ama kendisine mevki olarak en yakın ismi seçiyor. Emre ÇOLAK'I taraftarın önüne atıyor. Bakın bu skor benim salakça tercihlerimden değil bu adam yüzünden diyor ve formayı Umut'a veriyor. Oyuncu değişiklik yapıldığında skor 0-2 ve dakika 32. Acaba Umut o dakikada oyuna girmeseydi devreye kadar skor çok daha farklı mı olurdu. Hiç sanmıyorum.
İlk lig maçında Burak'ı kesen skor 2-0 olunca sahaya süren ve beraberliği yakalayan, Osmanlı maçında mağlup durumdayken Burak'ı çıkaran, ilk maçtan sonra bir daha Bilal'i kadroya bile almayan, Yasin'i nedensiz kesen Hamza hoca dün ki mağlubiyetin ve takımın şuan ki halinin bir numaralı sorumlusudur.
Fenerin hocası Pereira bir maçta Egemen'i orta saha oynatsaydı takımı tanımadığını söyler ve yerli bir yardımcı hocanın gerekliliğinden bahsederdim. Ama Hamza hoca gibi bir isimin alay eder gibi Hakan'ı orta saha oynatmasına aklım ermiyor.
Maçın en güzel görüntüsü öncesinde yapılan kareografiydi.
 

15 Eylül 2015 Salı

TAHMİN LİGİ AVRUPA MAÇLARI

YAZIYI HAZIRLARKEN HENÜZ SELÇUK TAHMİNLERİNİ GÖNDERMEMİŞTİ. EĞER VERİLEN SÜREDE GÖNDERİRSE ONU DA EKLERİM GERİSİ ŞU ŞEKİLDEDİR.
SÜRPRİZ İHTİMALLERİ JUVENTUS KAZANIRSA OĞUZ,
G.SARAY MAÇI BERABERE BİTERSE MELİK ABİM,
SKENDERBEU KAZANIRSA MESUD ABİM SÜRPRİZ BİLEREK 3 PUAN KAZANACAKTIR.
VAKTİNDEN 45 DAKİKA SONRA TAHMİNLERİNİ GÖNDEREN SELÇUK'U LİSTEYE EKLEDİM. AMA HERHANGİ BİR SÜRPRİZİ ENGELLESEYDİ DİKKATE ALMAYACAKTIM. YİNE DE LİSTEDE VE HERHANGİ BİR SÜRPRİZİ BOZMADI. İŞ YOĞUNLUĞUNDAN OLABİLİYOR ANLAYIŞLI OLMAK LAZIM :)

TAHMİN LİGİ 4. HAFTA SONUÇLARI


HAFTANIN SONUÇLARINDAN ANLAŞILACAĞI ÜZERE BU HAFTANIN EN KÖTÜSÜ BEN OLDUM. GARANTİ OYNAYAYIM DERKEN ABARTMIŞIM BİRAZ.
HAFTANIN EN İYİSİ İSE 7'ŞER PUAN ALAN MESUD ABİM, HAKAN, MÜCAHİD VE ONUR OLDU TEBRİK EDERİM.
HAFTANIN TEK SÜRPRİZİNİ ONUR BİLSE DE 4 KİŞİNİN ARASINDA EN DİKKAT ÇEKİCİ OLAN SON 6 MAÇI DOĞRU BİLEN HAKAN OLDU.
BUGÜN ŞAMPİYONLAR LİGİ BAŞLIYOR GALATASARAY'A BAŞARILAR DİLERKEN TAHMİNLERİ GÜN İÇİNDE GÖNDERMEYİ UNUTMAYIN...

12 Eylül 2015 Cumartesi

TAHMİN LİGİ 4. HAFTA TAHMİNLERİ


BU HAFTA İLK FİREMİZİ VERDİK SAFA TAHMİNLERİNİ BU YAYINI PAYLAŞTIĞIM SAAT OLAN CUMARTESİ 00:00'A KADAR TAHMİNLERİNİ YOLLAMAYARAK KARA LİSTEYE GİRDİ. ÜST ÜSTE 2 KEZ VEYA TOPLAMDA 3 KEZ BUNU TEKRARLARSA ARAMIZDAN AYRILACAK.
HAFTANIN SÜRPRİZ TAHMİNLERİNE GEÇELİM;
BURSA - G.BİRLİĞİ MAÇINI G.BİRLİĞİ KAZANIRSA MÜCAHİD,
ANTALYA - ESKİŞEHİR MAÇINI ESKİŞEHİR KAZANIRSA OĞUZ,
G.SARAY - MERSİN MAÇI BERABERE BİTERSE ONUR,
A.MADRİD BARÇA MAÇINI A.MADRİD KAZANIRSA BEN,
BERABERE BİTERSE ONUR,
SÜRPRİZ BİLEREK 3 PUAN KAZANACAKTIR. AYRICA TÜM MAÇLARI DOĞRU TAHMİN EDEN ÇIKARSA AYRICA 3 PUAN DAHA KAZANACAKTIR.

7 Eylül 2015 Pazartesi

TAHMİN LİGİ 4.HAFTA PROGRAMI

İSTEYENLER TAHMİNLERİNİ BURADAN DA GÖNDEREBİLİR. TAHMİN YOLLAMA SON GÜNÜ CUMA 18:00'E KADARDIR. TAHMİNLERİNİ VERMEYENLER ARANMAYACAK VE O HAFTA SIFIR PUAN ALACAKTIR.

2 Eylül 2015 Çarşamba

HAFTANIN ARDINDAN

Haftalık yazmayı düşündüğüm yazıları geçen hafta izinli olduğumdan yazamamıştım. Yarın ki Milli maç günü öncesinde geçtiğimiz hafta sonu Avrupa'da ve Türkiye'de neler oldu kısaca bakmaya çalışacağım.
 Almanya Ligi
Haftanın öne çıkan maçlarında B.Dortmund evinde H.Berlin'i 3-1 ile geçerken. 3 maçta 3 galibiyetle yoluna dolu dizgin devam ediyor. Ligde 3 maçta 11 gol atıp sadece 1 gol yediler. B.Münih de benzer bir performans sergiledi. Aralarında sadece 1 gol fark var. Averajla lider durumda olan B.Dortmund sene sonunda orada kalırsa efsanevi bir sezon olur. B.Münih demişken Ribery ve Robben'in yerlerini doldurmak konusunda ilk başarılı hamleyi yapmışlar gibi duruyor. Shaktar'dan alınan 24 yaşında D.Costa 32 yaşında ki Ribery'i sildi attı. Bu hafta içerde Leverkusen'i 3-0 ile geçerken oldukça rahat gözüktüler. Son olarak Leverkusen'i konuşmak gerekirse bence ligin en iyi forvetlerinden birisi olan Min Son'un kaybını telafi etmekte zorlanacaklardır. 3 maçta 2 galibiyet fena değil ama böyle gitmeyecektir. Pazar günü Wolfsburg Schalke maçında ise 3-0 kazanan transfer döneminin bir diğer kaybedeni Wolfsburg oldu. De Bruyne'ü 70 milyonun üstünde bir rakama M.City'e gönderen yeşiller yerini Schalke'den Draxler ile güçlendirmiş olsa da ne kadar başarılı olacaklar tahmin etmek zor.

Fransa Liginde tek doğru düzgün maç Monaco deplasmanında ki Paris S.G. maçıydı. Onunda skoru beklenen çekişmeden çok uzakta 0-3 ile bitince ligin gidişatı az çok ortaya çıktı. Zlatan, Cavani, Di Maria, Lavezzi ve daha bir sürü ligin üstünde ismi kadrosunda bulunduran PSG ligi çok erken kapatmış gözüküyor. Bu maçta da Cavani'nin ilk golü ve Lavezzi'nin golünde ki Di Maria asisti görülmeye değerdi.

İngiltere Ligi
4. haftası oynanan İngiltere'de Bilic yine sansasyonel bir galibiyete imza atarak Liverpool deplasmanından 0-3 gibi çok net bir galibiyet aldı. Bu skorda West Ham'ın skorer ayakları kadar Liverpool savunmasın da büyük katkısı vardı. Özellikle ikinci gol tam bir komedi. Top kornere gitmesin diye bir hamle yapan Lovren golünde asistini yapmış oldu. Son şampiyon Chelsea'de ki kötü gidişatta sürüyor. Yönettiği takımların evinde mağlup olmaması ile ünlenen Morinho bu kez erken bozuldu. C.Palace karşısında geriye düştükten sonra 79'da Falcao'nun ocak ayından bu yana attığı ilk lig golüyle beraberliği yakaladıklarında herkes gibi bende maçı çevireceklerini düşünmüştüm. Ancak konuk takım güzel bir baskın hücumla golü bulunca Chelsea 3 puanı hayal ederken puansız kaldı. Maçtan sonra hatayı kendinde bulduğunu söylerken futbolcularını eleştiren Mourinho kadroyu transfer döneminde takviye edemediğine yanmalı. Bu arada Falcao'nun tipi ne kadar değişmiş tanıyamadım nerdeyse herhalde futbolla arasına mesafe girince başka şeylere yönelmiş. Bir nevi Liverpool sonrası Torres sendromuna yakalanmış gibi acilen İspanya ligine dönmeli.
Ligin kayıpsız lideri M.City ise yine kazandı. Kadro o kadar iyi ve alternatifli ki takımların kapanmaktan başka şansı kalmıyor. Bu kez sahneye çıkan Sterling ve Fernandinho oldu. Kayıpsız nereye kadar giderler bilmiyorum ancak takım çoktan farkı açmayı başardı. Chelsea ile aralarında 8 puan fark var. Yol uzun ancak yetişmeleri zor görünüyor. Çünkü öndekinin duracağı yok.
İspanya Ligi
Büyüklerden ilk oynayan Barça oldu. Evinde Amrabat'lı Malaga'yı ağırlayan Barça öldü, öldü dirildi desek yeridir. Transfer yasağından mıdır bilmem ama ciddi bir formsuzları gerçek. Messi, Neymar, Suarez üçlüsünün sahada olduğu bir takımın tek golünü Vermaelen'in ayağından bulması ilginç aslında. Amrabat ilk yarıda çok iyi bir orta yaptı ancak takım arkadaşı iyi vuramadı. Maçın son dakikasında ise soldan gelen pası ceza sahasında kaleye gönderemeyen Malaga 1 puandan oldu. Bu sene İspanya liginin favorisi yok. Kim erken toparlanırsa şampiyonluk onun olur.
Gecenin diğer maçında R.Madrid evinde R.Betis'i ağırladığı karşılaşmada henüz 2.dakika dolmadan golü buldu. Bu erken golle rahatlayan maç sonunda 5-0 bitti ki. Maçı 80 dakika izledim sadece 2 golü canlı izleyebildim. Ne zaman kanal değiştirsem gol oldu. Gollerin 2sini Bale attı ki ikinci golü yaklaşık 30 metreden geldi. Ama maçın golü kesinlikle James R.'in ikinci golüdür. Altıpasta Kroos'un kaleye vurduğu topu kontrol eden James harika bir röveşata ile topu ağlara gönderdi. Maçın golü kesinlikle bu goldü izlemeyenlere tavsiye olunur. Maçın golü bu olabilir ama maçın hareketi ise stoper S.Ramos'tan geldi. Sağ taraftan yeni transfer Danilo'nun( ki kendisi çok iyi bir başlangıç yaptı artık R.Madrid'in de bir sağ beki var) kestiği ortaya gelişine röveşata vuran Ramos topu direğe nişanlamasa yılın golüne adaydı. Maçta bir penaltı kurtaran Dünya Kupasının yıldızı K.Navas oldukça iyi gözüktü ancak transferin son gününde görüldü ki Real onu 30 milyon avro ile beraber M.United'a sepetlemeye çalışmış. Sözleşmesinin son senesinde ki De Gea'yı bu kadar değerli kılan şey ne gerçekten anlamıyorum. Ama bu işten en zararlı çıkan kesinlikle M. United oldu. Hem ellerinde forma giymek istemeyen bir kaleci ile kaldılar. Hem 30 milyon gibi bir paradan oldular. Hem de kaleyi teslim ettikleri Romerio berbat bir performans sergiliyor.
Ligin bir diğer şampiyonluk adayı A.Madrid ise Sevilla deplasmanı gibi zor maçtan 0-3 ile ayrılmayı bildi. Yeni transfer J.Martinez ilk golünü buldu. 28 yaşında ki bu adam bu kadar para etmez diye düşünüyorum ya bakalım hayırlısı vardır Simeone hocanın bir bildiği.
İtalya liginde de haftanın maçı Roma ile Juventus arasındaydı. Geçen sene şampiyonlar liginde final oynayan Juve o kadrodan sonra çok kan kaybetti. Vidal, Pirlo ve Tevez gibi çok önemli isimler takımdan ayrılırken yerlerine çok doğru isimlerin alındığını söyleyemeyiz. Özellikle Mandzukic transferi bence büyük hayal kırıklığı olacak. Ayrıca Mancini ile tarihinin en büyük transfer bütçesini harcayan İnter iki galibiyetle kayıpsız gidiyor. Yine de Carpi deplasmanında özetlerden izlediğim kadarıyla top filan oynamamış. Kısmetli bir gol sonrası 81'de beraberlik golünü yemiş ancak 89'da ki penaltı ile kazanmış.
Türkiye Ligi
Geldik güzide ligimize. İlk büyük maç G.Antep deplasmanında ki Beşiktaş'ın maçıydı. İlk yarı boyunca etkisiz kalan Beşiktaş top oynamaya çalışan G.Antep ise oynatmamaya çalışan taraftı. Aslında baştan bu yana küme düşme adayım G.Antep'ti ancak görüyorum ki Mutlu hoca dar kadroya rağmen iyi işler yapmaya çalışıyor. Geçen hafta ki Bursa galibiyeti bu hafta ise 75'e kadar Beşiktaş'a direnmeleri gayet iş yapar görüntü verdiler. 76'ta ise Oğuzhan harika bir frikikle Antep'in direncini yerle bir etti. Sonrasında gelen penaltı golü ise diğer gollerin habercisiydi adeta. Zirve yarışında kalmak isteyen Beşiktaş oynadığı oyunla iyi sinyaller veriyor ancak bel bağladıkları Oğuzhan ve Cenk her zaman böyle oynamayacaktır.
Hocasız maça çıkan G.Birliği ligin iyi organize olan takımlarında Kasımpaşa'yı konuk ederken maça çıkacak 11'i sanırım Cavcav belirlemiş olacak ki galibiyeti kendine yorduğunu beyan etmiş. Maçı 1-0 G.Birliği kazandı ancak golü izlemeyenler mutlaka izlesin. Kasımpaşa kalecisi İsveç milli takım kalesini de koruyan Isaksson öyle amatör gol yedi ki. Neden Önder Özen'in ona kulüp bulmasını söylediğini daha iyi anladım. Kötü gol yenir de böyle yenmez be arkadaş.
Lige çok kötü başlayan iki takımın maçında Başakşehir Bursa'yı konuk etti ve fahiş hakem hatalarıyla maçı 2-1 kazandı. Bursa ise 3 maçta sıfır puanda kaldı. Şüphesiz Ertuğrul hocanın daha çok kredisi vardır ama takımı bir önce toparlaması lazım. Kaleci Isaksson'a değinmişken Mert'i es geçmek olmaz. Harun'u keserek formayı ona veren Ertuğrul hoca tercihini bir kez daha sorgulamıştır. Visca'nın attığı ilk golde ki zamanlama hatası Milli takımı hak etmediğini gösterdi.
Konya deplasmanlarından genelde mutlu dönen G.Saray bu sene de bu geleneği bozmadı ve kötü hakem ve kötü kadro tercihine karşın sahadan 1-4 gibi bir skorla ayrılmayı başardı. Hamza hoca kavgalısı Burak'a ilk 11'de şans verirken gol erken dakikalarda aralarının iyi olmadığını artık sağır sultanın bile bildiği  Sabri ve Burak iş birliğinde geldi. Ön direkte güzel bir kafa golü atan Burak emzik işareti ile sevinirken sanırım özel hayatı ile ilgili haberler veriyordu. Golden sonra da oynayan taraf G.Saray oldu. Ama bu kez kadro tercilerinin yanlışlığı daha net görüldü. Umut bitiricilik bir yana artık futbola uzak bir hale büründü. Futbolla rakibi ısıramayan Konya yeni transferlerinden Meha'nın enfes firikik golüyle beraberliği yakalasa da maç 0-1 iken harika kurtarışlar yapan kalecisinin kurbanı oldu ve ilk yarı bitmeden yine yenik duruma düştü. İkinci yarıda riskler alıp baskı kurmaya çalışsa da hatta hakem Fırat AYDINUS'UN da yardımıyla rakip 1 kişi eksilse de bir türlü beraberlik golünü bulamadılar. Acıyı dindiren ise Sneijder oldu. 89 ve 90+ dakikalarda attığı iki golle (özellikle ilk golü çok iyiydi) son dakikalarda bir sürpriz çıkmasına engel oldu.
Transfer yasağında ki Mersin de tepe taklak gidenlerden bu sefer evlerinde 1-0 öne geçmesine karşın Kayseri'ye evlerinde 1-2 ile teslim oldu. Maçın önüne geçen pozisyonda İbrahim DAĞAŞAN'IN Nkulma'yı biçtiği pozisyonu devam ettiren ve devreyi bitiren hakem maçın önüne geçmeyi başardı.
Eskişehir deplasmanında ki Ç.Rize geçen haftada ki F.Bahçe beraberliğinin sürpriz olmadığını göstermek istedi. Kweuke'nin saçma sapan golüyle öne de geçtiler ancak ev sahibi penaltı golüyle beraberliği yakaladı. Maçın önüne geçen ise elektriklerin kesilmesi sebebiyle maçın yaklaşık 25 dakika durması oldu.
Geçen hafta Beşiktaş'ı deplasmanda yenen Trabzon bu kez evinde ligin dişli takımlarından Akhisar'ı ağırladı. Maça iyi başlayan baskı kuran, gol atan Trabzon bence hakemin yanlış penaltı kararı ile önce beraberlik golünü sonra kornerden gelen topla da geriye düştüğü golü yedi. Şota hoca bütün hücumcularını sahaya sürerek bir şey denedi ve bunda da beraberlik golünü bularak başarılı oldu. Ancak galibiyete yetmedi. Maçtan önce Akhisar'ın puan alabileceğini düşünmüştüm ancak beklediğimden daha kötü oynadılar. Yine de Cihat hoca Akhisar'da iyi işler yapıyor.
İki haftadır G.Saray'la oynayanların maçında Sivas evinde Osmanlıspor'u konuk etti. Yine hakem hatalarının konuşulduğu maçta öne geçen Osmanlıspor hocasının atılmasıyla iyice geriye yaslandı ve son dakikada en az 1 metre ofsayttan bir gol yediler. Hakemlerin bu kadar kötü başlaması bakalım neler getirecek.
Son olarak da Fenerbahçe Antalya maçı var. Etoo transferi ile büyük ses getiren ancak bence asıl patlamayı Yusuf hoca'nın yaptığı Antalya Fenerbahçe deplasmanında hiçbir şey oynamadı. Cılız bir atağı bile yok derken Kadlec'in saçma sapan bir hatasıyla golü buldular ve 1 puana çok yaklaştılar. Ama hakemin hatalı frikik kararı sonrasında Nani harika bir vuruşla o 1 puanı da rakibe bırakmadı. Maç boyu kötü oynamayan F.Bahçe Pereira'nın hamlesi sonrasında geriye yaslanır gibi olmuştu ancak yenen golde kabahati hocada bulmam Kadlec'in bireysel hatasıdır. Takımın forvet ihtiyacı vardı ancak transfer dönemi biterken bir hamle yapılmadı devre arasına kadar bakalım neler göreceğiz. Az çok hocadan anladığım kadarıyla yedek forvet olmadan ikili forvet oynamaya devam edeceğiz.
Son sözüm Sow'a olacak. Çok büyük bir futbol oynamadın ama hep görevini yaptın, din kardeşim olduğundan seni hep sevdim. Allah yolunu açık etsin. Kulübe senin kadar para kazandıran olmamıştır. 7 numara en çok sana yakışmıştır.