27 Nisan 2012 Cuma

HAFTANIN TAHMİNLERİ


TV'DE HAFTA SONU MAÇLARI


BİR MÜTAVAZİ NBA YAZISI


             Kısa ama yoğun bir sezon daha geride kaldı. Play-offlar başlamak üzere iki yakada da eşleşmeler belli oldu. Senenin mutlak favorisi Miami doğuda 2. Sırada kalırken hem doğunun hem de tüm ligin lideri Ömer Aşık’lı Chicago oldu. Bu Chicago’ya tüm serilerde saha avantajı getirecek. Batı da ise lider San Antonio oldu. Yaşlı kurtların arkasından ise oldukça genç bir saha içi liderine sahip Oklahoma yer alıyor. Bu yazıda elimden geldiğince eşleşmeleri değerlendireceğim. Önce doğudan başlamak istiyorum.
          Resimden de anlayacağınız üzere Chicago’nun rakibi son sıradan Play-off’a giren Philadelphia oldu. Sene içinde aralarında yaptıkları 3 maçın ikisini kazanan Chicago’nun bu turda zorlanmadan iyi niyetle 4-1 gibi yada 4-0’la geçmesinin bekliyorum. Sene boyunca All-Star oyun kurucusu D.Rose’dan yararlanamayan Chicago bu sene büyük umutla gelen Detroit’ten R.Hamilton’nun da sakatlığından sonra form tutmasıyla. A.Igodala’nın takımına takılmasını yada zorlanmasını beklemiyorum.  Yedek sıralarından gelen müthiş katkıyla bu senenin en büyük favorisi olan Chicago herkes gibi benimde şampiyonluk adayım. ( 4-0 )
       İkinci eşleşme Miami New York arasında olacak. Sene içinde ki 3 maçı da kazanan Miami bu turun mutlak favorisi. L.James, D.Wade ve C.Bosh’lu kadro bu sene de şampiyon olamazsa ilk gönderilecek koç olacaktır. Oyun stili olarak birbirine benzeyen bu iki takımın arasında ciddi bir yıldız farkı var. Bosh’u Amare ile durduracak olan New York’un gerek L.Bron’a gerekse D.Wade’e çare bulmakta zorlanacaklardır. Senenin flaş ismi J.Len’in sakatlıktan dönmemesi oyun kurucu olarak yaşlı Baron Davis’in ellerine bakmalarını mecbur kılıyor. New York’da artık kendini kabul ettiren Carmelo’nun bu turda bir maç kazandıracağını düşünüyorum. Tahminim 4-2 Miami ama turu New York geçerse çok sevinirim.
        Bir diğer eşleşme ise İndiana Orlando arasında olacak. Bu eşleşmede ilginç olan sene içinde ki 3 maçın hepsini Play-off’a 6. Sıradan giren Orlando’nun kazanması sene başında ki performansının çok uzağında olan Orlando en önemli oyuncusu D.Haward’ı kaybederek Play-off’da ki şansını çok ama çok azalttı. Bu sene iyi performans gösteren İndiana bu turu zorlansa da geçeceğini düşünüyorum. Tahminim 4-3 yada 4-2 İndiana Hidayet bu sezon zaman zaman parlasa da kötü bir sezon geçirdi. Uzun süre sakattı ancak sezonun son maçında oynadı. Yine de Play-off öncesi ritmini bulduğunu söylemek fazla iyimser bir yaklaşım olur. D.Haward olmadan takımın en önemli oyuncusu konumunda varın siz düşünün Orlando’nun halini.
       Doğuda ki son eşleşme ise Boston ile Atlanta arasında. Bu sene çok kötü takas hamleleri ile gücünü iyice kaybeden ve yaşlı bir takım haline gelen Boston hala Garnet, Pierce,Ray Alan üçlüsünden medet umar şekilde. Ama 5 numarada alternatifi bırakın direk oynayacak bir oyuncusu olmayan Boston’da efsanevi bir 4 numara olan Garnet’i buraya çekerek çözüm bulmaya çalışmış durumda. Takımın bence en önemli oyuncusu R.Rondo ama onunda skor gücü kısıtlı. Yine de Atlanta’yı geçeceklerine inanıyorum. Saha avantajı da elinde olan Boston 4-2 yada 4-3 bu turu geçecektir. Atlanta’da ise hiçbir zaman Türk gibi görmediğim ama Türk pasaportu olan Zaza Garnet karşısında dik durabilirse takımının önemli bir opsiyonu olabilir.

    Sıra geldi Batı’ya

         Batı da ilk sıra San Antonio’nun rakibi ise Utah Jazz 25 yıldır takımı çalıştıran J.Sloan’ı gönderdikten sonra yeni yeni toparlanan D.Williams ve Buzzer’ı yollarken karşılığında aldıkları draft hakkında Enes Kanter’i seçen Utah sanırım Enes’ten daha fazlasını beklemekte haklılar. Ancak takımın en iyi iki oyuncusunun arkasında bekleyen Enes gerek süre anlamında gerekse kullandığı top anlamında beklediğini bulamadı. Bu sene en iyi sezonlardan birini geçiren San Antonio eski tüfekler ve yeni filizleri harika karıştırarak maksimum kazanç sağladılar. Özellikle Avrupa’dan aldıkları Splitter muazzam performans gösterdi. Ginobiili ve Parker’da bu sene büyük bir sakatlık geçirmeden oynadılar. Seri nasıl biter tahmin etmek güç Utah evinde iki maçı da kazanacak güçte ancak deplasmanda kazanmaları da zor gözüküyor. Tahminim 4-2 yada 4-3 San Antonio

            İkinci eşleşme Oklahoma Dallas arasında geçen senenin Şampiyonu Dallas başarıya doymuş olacak ki bu sene play-off’a ancak 7. Sıradan girebildiler. Oklahoma ise çok iyi bir kadro kurmuş olsa da takım kimyasını ve süreleri henüz ayarlamamışlar gibi duruyor. İlk beşte yer alan ve sene başında Fener’de oynayan Sefolosha’nın ve sezonun açık ara blok kralı İbaka’nın kullandığı top sayısı Durant ve Westbrook’un yarısı bile değil. Her şey o kadar keskin ki atanlar ve tutanlar ayrılmış durumda bu da rakibin sadece bu oyunculara önlem almasına sebep oluyor. Yedekleri de çok iyi isimlerden oluşan Oklahoma’nın zor olsa da bu turu geçeceğine inanıyorum. Boston’dan gelen Perkins ve Ron Artest’ten dirsek yiyen J.Harden çok iyi katkı verenlerden. Dallas ise Dirk’ün eline bakmaya devam ediyor. Geçen sezon takımı neredeyse tek başına taşıyan Dirk bu sene bu yükün altından kalkmak da biraz zorlanıyor. Kidd ve Terry de artık aynı heyecanla oynamıyorlar. Yine de kolay teslim olmayacaklardır. Tahminim 4-1 yada 4-2 Oklahoma

           Bir diğer batı eşleşmesi 3. Sırada ki Lakers ve 6. Sıradaki Denver arasında. Pota altında etkili bir isim olan Nene’yi gönderen Denver yılların Fisher’ını gönderen Lakers’a karşı. Bu sene inişli çıkışlı bir performans gösteren Lakers hala Kobe’nin takımı önceki senelere göre daha iyi oynayan ve az sakatlanan A. Bynum takımda önemli olsa da takas döneminde elden çıkarılmaya çalışılan Gasol her zaman daha faydalı olmuştur. Başa baş maçlara sahne olmasını beklediğim bu seride sürpriz beklemiyorum ve 4-3 yada 4-2 Lakers diyorum

        Son maçımız ise Memphis ile Clippers arasında. Gasol biraderlerin küçüğünü barındıran Memphis  bu senenin en sert takımlarından biri. Son maçta Orlando’ya acımayan bu takım eğer şansı da yaver giderse ancak tecrübesizliğinin kurbanı olur. Clippers ise Cris Paul’ün varlığına rağmen hala bir şov takımı havasında Blake Griffin iyi hoş da oyun içinde o kadar da etkili bir oyuncu değil iyi smaç vuran genç bir pivot. Paul ise tek başına bir yere kadar taşıyabilir bu takımı. İlk turda eleneceklerini düşünüyorum. Tahminim 4-2 yada 4-1 Memphis

Seriler devam ettikçe yazmaya çalışacağım. Ömer Aşık biraz daha skor katkısı yapsa çok değerli bir yedek pivot haline gelir. Semih ise artık valizi toplayıp Avrupa’ya dönme vakti gelmiştir. Ersan sözleşme sezonunda çok iyi maçlar çıkardı. Umarım iyi bir takıma gider de kendini biraz olsun gösterme fırsatı bulur.




24 Nisan 2012 Salı

KUPA TAHMİNLERİ


TÜRKİYE DERBİSİ


                 Cumartesi günü büyük dünya derbisinden sonra evimizin derbisi G.Saray F.Bahçe maçına geldi sıra. Madrid maçından sonra Madrid zaferini kutlarken Face’e darısı G.Saray’ın başına diye yazmıştım. Tam da öyle oldu. Önce deplasmanda oynayan şok bir golle 0-1 öne geçti. Sonra ev sahibi ittire kaktıra baskı ve şutlarla ve çok güzel bir golle 1-1’i buldu son sözü yine ev sahibi galibiyete gidiyor derken deplasman takımı ilkinden daha  şok bir golle 2-1 aldı. Tek fark İspanya’da fark iyice açılıp şampiyon hemen hemen belli olurken Türkiye’de fark kapandı. Artık G.Saray’ın fazladan alacağı bir beraberlik son maç öncesi beraberliği Fener’e yarar hale getirir. Süper final öncesi 4.5 puanlık fark 5’e yuvarlanırken verilen yarım puan sene sonunda geri alınacağı için aynı puanla son haftaya girilirse Fener yenilmediği sürece şampiyon olur.

              Maç ile ilgili çok şey söylenebilir ama hiçbiri her şeyi açıklamaya yetmez. Topu G.Saray oynadı kaleye Fener yolladı. Hakem 1-2 ufak hatası dışında çok iyiydi. Kimse maçtan sonra hakemi konuşmadı. Ama benim dikkat çekmek istediğim nokta maç sonrası iki takımın da aklı başında hocası maç sonrası inanılmaz demeçler verdi. Önce mağlup tarafta ki Terim suçu şansızlığa yada büyüye bağlamadı bağlayanları da payladı. Biz düzgün vurduk da şansızlık mı kurtardı dedi. Yani son vuruşlarda ki beceriksizliğe gönderme yaptı rakip takıma laf sokmadı. Üstelik maç da 0-1 geride iken bile kenar da sakatlanan Musa Sow’a geçmiş olsun bile dedi. Taraftarı da hakemi de rahatlattı denebilir. Tek tehlikeli lafı galibiyet sevinci yaşayan oyunculara yönelik içerde sevinseler daha iyi olurdu demesiydi. Ama onu da galip tarafın hocası Aykut haklıydı içerde sevinsek daha iyiydi diyerek iyi bir şekilde karşıladı. Aykut hocanın asıl güzel açıklaması ise hak eden G.Saray’dı biz kazanmak istiyorduk ve kazandık. İyi oynayan futbol adına güzellikler sunan G.Saray’dı demesi çok sık rastladığımız açıklamalardan değildi. İspanya’da bile maç sonrası basının karşısına çenesini tutamayacağı için çıkmayan Morinho sonrası bu iki centilmenlik gösterisi çok iyi geldi.
 
              Artık 4 maç kaldı Fener 2 Beşiktaş maçını 4 günde oynayacak. Önce Pazar günü evinde Beşiktaş ile sonra ise Çarşamba İnönü’nde oynayacak. Niye bu kadar sıkıştırdılar bu fikstürü anlamak zor. Aynı şekilde G.Saray’da önce deplasman sonra ise evinde Trabzon ile oynayacak. Zor durumda ki Beşiktaş ve derbiyi Fener’in kazanması ile 2.lik şansı azalan Trabzon zirve yarışının belirleyicileri olacak. Eğer Fener son maça kadar muhtemel 9 puanın 7sini alırsa. Son maçta bir şansı olabilir diye düşünüyorum tabii bunu G.Saray’ın 9 puan alamayacağını düşünerek söylüyorum. Eğer fener 9 puan alırsa yüzde 90 şampiyon olur. Ama hala avantajlı olan G.Saray
 
              F.Bahçe’de Volkan cüssenin verdiği avantaj ile harika bir maç geçirdi. Yediği golde de yapacağı pek bir şey yoktu sezonun yıldızlarından Selçuk harika vurdu. Gökhan en etkisiz maçlarından birini oynadı. Bu kadar silik bir Gökhan uzun süredir izlememiştim. Bekir çok iyi mücadele etti hala güven vermiyor ama Bilica yada Serdar’a tahammül edeceğime Bekir’i izlemeyi tercih ederim. Yobo yine görevini yaptı. Güven aşıladı. Ziegler ilk Fener golünü G.Saray’a attı o dakikada orada ne işi vardı hiç anlamadım ama iyi ki oradaydı güzel vurdu. Orta sahada Selçuk iyi hoş da her maç kaptırdığı çok kritik toplardan bu maçta da en az 3 tane kaptırdı. Cristian etkisizdi. Mehmet benim en çok eleştirdiğim adam ama bu maçta da adını pek duymadım. Çok daha fazlasını verebilecek bir adam ama çok azını sahaya yansıtıyor. Caner topu isteyen taşıyan tehlike bölgesinde iş yapabilen adam ama her maç sarı kart görme huyundan vazgeçmedi bir türlü gitti. Sow yine etkisizdi. Alex’de öyle.
 
             G.Saray’a gelirsek kalede Muslera’ya pek iş düşmedi ama iki gol yedi. Gollerde yapabileceği pek bir şey yoktu. Sağ bek Ebue geldiği günden bu yana geriye gidiyor. Yine etkili değildi. Genç Semih iyi bir maç çıkarmadı. İlk golde Ziegler’i ikinci golde ise Bienvenu’ye geçildi. Hala pişmesi bekleniyor umut da var ama hücumda hiç değilse daha etkili olup bu hatalarını unutturabilirdi. Yine de Servet yada G.Zan’dan kat be kat iyidir.Ujfaluji’de iyi gününde sayılmazdı ama ikinci yarının neredeyse tamamını rakip sahada geçirdi. Yani oyuna katkı vermek için çok çabadı. İkinci golde Stoch’u kaçırması adına yakışmadı. Sağda Engin en çekindiğim oyunculardan biridir ama maçta o kadar etkili değildi oda performans olarak geriye gidenlerden. Orta da Melo ne iş yaptı anlamak zor bir cılız şut ve maçın hemen başında gördüğü sarı kart dışında Selçuk’un attığı golde yaptığı sevinci ile hatırlanıyor olması nasıl bir maç çıkardığını anlatıyor. Selçuk ise bu takımın her şeyi o sakinken takım da sakin o ise takımda iyi çok şık bir gol attı. Alex kıskanmıştır. Solda Emre’de etkisizlerdendi. İyi koştu çok mücadele etti ama sonuç getirecek bir oyun oynamadı. İleride Elmander çok beğendiğim bir oyuncuydu ama bu maçta iyi değildi. Defansla boğuşurken çok yıprandı. En son Kadıköy’de gol atmıştı hala suskun. Ve Necati maçın başında ve devreye girmeden iki şut imkânı buldu. İlkinde şansı ikincisinde ise tercihi yanlıştı. Vurmayıp devam etse daha etkili olabilirdi.

           Sonuç da oyuna sonradan girenlerin maçı oldu diyebiliriz Aydın kaçırdı. Stoch attı bu kadar basit.
 
                          CÜNEYT ÇAKIR’A BAŞARILAR DİLERİM…