19 Mart 2012 Pazartesi

MAÇTAN SAATLER SONRA

               Öyle güzel başladı ki her şey Fenerbahçe baskılı oynamasa da gol şansı yanındaydı olağanüstü iki gol atarak başladı maça. İlk golde her ne kadar tehlikeli hareket olduğunu düşünsem de harika iki goldü. Maçtan önce asla fark olur diyenlerden değildim. İki düzgün dizilmiş ve kaliteli oyunculara sahip takımın maçından farklı bir sonuç çıkması mümkün değildi. Kim maçla ilgili fikrimi sorduysa hep aynı cevabı verdim. Maçın kilidi Fenerbahçe için iki oyuncu dedim bir tanesi geçen seneler ki performansını aratan Gökhan Gönül diğeri ise Gökhan’ın bu performansta olmasının sebebi olarak gördüğüm geldiğinden bu yana gram ilerleme göstermeyen Mehmet Topuz. Gökhan maç boyunca Allah’ı var kendini paraladı. Maçtan sonra da sanki suç kendindeymiş gibi çıktı TV karşısına özür diledi. Ama iki senedir top oynadığı bütün maçları kazandığımız Mehmet Topuz asıl çıkıp özür dilemesi gerekirdi. Maç boyu yerini kaybeden savunma yapmayan rakip takımın en önemli silahı Selçuk iken ve o maçtaki en etkili ataklarını onun kanadından yaparken o sadece seyretti. Selçuk son iki sezondur kariyerinin zirvesinde ve Galatasaray’ın ataklarını hep o yönlendiriyor. Bunu bile bile onu hem ikinci golde orta yaparken hem de etkili bir şut çıkarırken ( o şutu Volkan güçlükle çeldi.) Mehmet Selçuk’un 5 metre önünde onu seyrediyordu.

               Maçın bütün günahını Mehmet’e yüklemek istemiyorum ama özne oydu diğerleri ya zarf ya da en fazla nesne. Takımı hücum yerken daha fazla üstüme gelsinler diye davetiye çıkaran Aykut Kocaman’ın da bu sonuç da katkısı büyük. Takım sene başından bu yana çok değişti. Ama artık iyi bir forveti var. Vasatın üstü bir sol beki ve yedek oyuncuları var. Gittikleri takımlarda oynamayan A. Santos ve Lugano bu takımda olsalardı sonuç bundan çok daha farklı olurdu orası kesin. Ama bütün sene bu mazeretleri duymak sıkıcı olmaya başladı. Önümüze bakmak ve artık kazanan takım oluşturmak gerekiyor. Serdar Kesimal’e sabredelim tamam ama C. Baroni’den tam olarak ne bekliyoruz. Yada Özer Hurmacı bu takıma ne zaman bir şeyler verecek. Sezer ne zaman oynayacak. Özgür Çek niye alındı. Bu sorulara cevap bulmak lazım. Bakalım Play-off ola hayrola…

              Son sözüm Elamander ile ilgili olacak; sezon ortasında bir arkadaş Elmander mi Almeida mı diye sormuştu. Hiç düşünmeden Elmander demiştim çünkü bu denli özverili oynamak başka bir ruh hali gerektirir. Uzun boylu ve hareketli açık ara Galatasaray’ın en iyi transferi ve bonservisi olmadan geldi. Kim aldıysa ellerine sağlık son yıllarda izlediğim Niang ile beraber en iyi hücum savunma oyuncusu savunmayı en uçtan başlatan bir forvet. Derbide ki bu resim de onu en iyi anlatan karedir sanırım maç 2-2 olduktan sonra Fenerbahçe Baroni ile bir pozisyon buldu bu o pozisyonda Yobo’nun dirseği suratında patladıktan sonra ki hali ne kavga çıkardı ne de hakeme veryansın etti. Yobo özür diledi o da olur böyle şeyler dercesine karşılık verdi. Pozisyonda faul yoktu Yobo arkasında ki Elmander’i görmedi ama ikisinin bu hareketi bile alkışlanmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder