· G.Saray İBB ile oynayacak güzide basınımız G.Saray’ın İBB’nin etkili oyuncusu Doka ile ilgilendiğini yazdı. Artık bu haberin ne kadarı menajer uydurması ne kadarı yöneticilerin el altından servisi orasını ancak haberi yapan bilir. Ama yanlış hatırlamıyorsam Doka G.Saray’da oynamaktan mutluluk duyarım demişliği bile var. Yani bu haber ona kadar gitti.
·
· Yine G.Saray bu kez Kayseri maçı öncesi Amrabat ile ilgilendiğini üstelik başkan düzeyinde üstelik Ligtv’nin canlı yayınında açıkladı. Ve G.Saray’a gitmek istediğini söyleyerek takımda oynamayı reddetti. Ve kadro dışı kaldı.
·
· Ve yine G.Saray Manisa’nın en iyi oyuncularından biri olan Yiğit Gökoğlan’a teklif götürdü. Ne tesadüf ki yine Manisa maçının hemen öncesinde.
· Ardından ara transfer döneminin son gününde G.Saray yine tesadüf eseri Antalya ile oynayacağı maç öncesi rakibin en önemli oyuncusu Necati ile ilgilendi. Yine tesadüf ki aynı şekilde Necati G.Saray’da oynamak istediğini söyleyerek bu maçtan 3 gün önce takımdan ayrıldı ve G.Saray’a imza attı.
· Son olarak da Ordu maçı öncesi Fatih Terim Culio’yu takımında görmek istediğini. Arda’nın gideceğini bilmiş olsaydı onun gibi bir oyuncuyu yollamayacağını beyan etmişti. Culio’da müstakbel hocasının bu isteğini kırmayarak Orduspor ile 4 yıllık sözleşmesi olmasına rağmen kulübüne sormadan sene sonunda G.Saray’a geri döneceğini açıkladı. Hatta hafta sonu G.Saray’a karşı oynamak bile istemediğini ancak profesyonel olduğu için oynayacağını söylerek lütufta bulunmuş. Bunun üzerine de Ordu yönetimi Culio ile olan sözleşmesini fesh etmiştir.
G.Saray son olarak bir açıklama yayınlayarak bu tip oyunların içine çekilmeye çalışıldığını söylemiş. Durup dururken bu açıklamanın asıl sebebi ise karekter problemi olduğunu düşündüğüm Serhat Ululeren ve tayfasının yaptığı kişiliksiz programa telefonla bağlanan Terim’in atıp tutması.
Başta dedim ya G.Saraylı gibi bakalım yada öyle bakmaya çalışalım olmuyor nereden tutsan elinde kalıyor bu kadar tesadüf adamı ipe götürür derler. G.Saray’ın hiç suçu olmasa dahi hiç değilse başkanları Tv’ye çıkıp açıklama yapmasın. Antrenörleri şunu isterdim bunu isterdim diye boş konuşmasın. Bir oyuncuyu istersen sözleşmesi varsa önce kulübüne, kulübü onay verirse futbolcuya teklif götürürsün. Sonunda anlaşıp alırsın tıpkı Trabzon’un Olcan transferinde yaptığı gibi yada anlaşamazsın kulübüne geri döner tıpkı Fenerbahçe’nin Alper Potuk transferinde olduğu gibi. Bu yolu tercih etmezsen kimse senin dediğin lafa bakmaz yaptığın işe bakar. İş de hiç etik durmuyor.
Sen ne kadar Galatasaraylı gözüyle bakalım desende değil galatasaraylı bakmak tarafsız bile bakamıyorsun. Şimdi senin yapmaya çalıştığını!(Bence amacın bu değil) galatasaraylı gözüyle olaylara bir bakalım.
YanıtlaSil1- Doka'nın transferiyle ilgili o dönem için hiç bir resmi açıklama yapılmadı seninde tahmin ettiğin gibi masa başı haberi veya gazeteci kurnazlığı diyebiliriz. ancak bu konuyla ilgili kamil dizdar - ibb yöneticisi geçen hafta devre arasında galatasaray'ın doka ile birlikte webo'yuda istediğini söyledi özellikle belirtmek isterim ki devre arasında.
2-bildiğin üzere federasyon bu sene birçok konuda olduğu gibi devre arası transfer dönemini eline yüzüne bulaştırarak maçların devam ettiği tarihlerde açıkladı. bu nedenle ve ünal aysal'ın farklı başkan profili çizmek adına artık herşey şeffaf olacak mantığıyla açıkladığı ve kayserispora teklif yapıldığı bir transfer hamlesi olarak görmek gerekir.
3-yine aynı transfer dönemi mantığıyla yapılan Yiğit transferine böyle bakılabilir. ayrıca yiğit galatasaray'a karşı oynamış ve gayet iyi mücadele sergilemiştir.
4-galatasaray ilgilendiği sene başından beri belli olan necati devre arasında istenen transferler olmayınca imdat çekici olarak son gün alınmıştır. ayrıca necati heralde galatasaray alınca antalyanın en önemli oyuncusu oldu çünkü öncesinde hiç senden öyle bir cümle duymamıştım. alınmasa anlarım ancak alındığına göre bir problem olmaması lazım.
5-culio konusu nedim türkmen'in kendi reklamı için kullandığı bir kurgu gibi duruyor. Gerekçeler, a) Culio'nun orduspor ile yaptığı söylenen 4 yıllık sözleşme geçersizdir. opsiyonu alınmadan yani galatasaray ile yapılan sözleşmesi feshedilmeden başka bir takımla sözleşme imzalanamaz olsa olsa iyi niyet mektubu gibi algılanabilir. kurallar der ki bir futbolcu ancak sözleşmesinin bitmesine 6 ay kala bir başka takımla sözleşme imzalayabilir. culio nun galatasarayla daha 2 yıllık anlaşması var.
b)eğer nedim bey o kadar memnunsa neden sezon sonunu beklemeden almadı bonservisini ali dürüst alınabileceğini belirtti.
c)fatih terim oyuncusu ile ilgili sorulan soru üzerine tespitte bulundu. kaldı ki istese fenerbahçenin kayserispora oyuncu kiralarken yaptığı gibi bize karşı oynayamaz maddesi koydurabilirdi. bunlar ucuz ve artniyetleri yorumlar.
d)culio açıklamasında profesyonelliğe yakışmayan bir açıklama yapıyor ama yinede oynamam sakatım demiyor oynamak istemezdim ama kulubüm için çıkıp oynayacağım diyor.
e)nedim istese culio çağırıp konuşur uyarır ve gençtir bir hata yapmış ve yaptığı hata için özür isteyebilir ve konuyu tatlıya bağlayabilirdi. ancak o reklam kokusu aldığım tepkiyi verdi ortalığı karıştırmaya meraklı gaetecilerle birlikte çok güzel reklamını yaptı.
Bir galatasaraylı gözünden yazdım. bakalım mantıklı gelecek mi? hiç zannetmiyorum ama:)
doka transferini yöneticisi açıkladığına göre onu pas geçiyorum. senin deyiminle "Şeffaf" başkanınız acaba bir oyuncu ile ilgili teklif götürmeden önce kulübü ile görüşülmesi gerektiğini bilmeyecek kadar cahil mi? kaldı ki o zaman bu konu çokça dile getirildi ve G.Snin yaptığının etik olmadığı söylendi hatta şikayette edildi ancak cezaya gerek görülmedi!!!
YanıtlaSilYiğit'in gayet iyi oynayıp oynamadığı da tamamen subjektif bir yorumdur.
Necati'nin takımın en iyisi olduğunu daha önce de dile getirmişimdir üstelik onun yoklupunda ki Antalya'nın çektiği gol sıkıntısı ortada.
Ordu başkanı reklam peşinde demişler hadi diyelim ki öyle olsun bu G.S'nin yaptığı yanlış kapatmaz eline koz vermiştir. Kaldı ki Culio denen topçı ordu ile 4 sene sözleşmesi vardır eğer ordu bonservisini alsaydı 4s kuralı gereği ya SeveSeve yada ..... ordu'da oynamak zorundaydı. bugün ki Erman Toroğlu sığırının yazısını okumanı tavsiye ederim Culio şuanda Ordunun malıdır ödemesi gereken bonservisin vadesi henüz gelmemiştir.
son cümle şu bu kadar üst üste gelince yazmak gerekiyordu . çalınan minarenin kılıfı hazır da olsa hırsızlık hırsızlıkdır.
MÜMİN AKYÜZ
Sondan başlayayım önce şunu belirtmeliyim ki; benzetmede olsa hırsızlık örneği hiç şık olmamış. Fikir belirtirken belli bir olgunluğu göstermek gerekir.
YanıtlaSilBaşkanla ilgili şunu söylemeliyim ilgileniyoruz deyince benim anladığım "izliyoruz uygun olursa teklif yapıp almak isteriz" şimdi bunu nereden anladın diyeceksin. şundan, ilgilenildiği söylenen ve transfer edilmeyen tüm futbolcular ağız birliği etmişcesine kendilerine resmi bir teklifin ulaşmadığını açıkladılar. Ayrıca tüm bu girişimlerden dolayı şikayet edilmesine rağmen ceza almaması da seni tatmin etmemiş ama gerçek bu. Yiğit ve Necati transferiyle ilgili maçımız var diye almayalım mı ne yapalım. Maçtan önce yapsan Necati gibi maçtan önce rakibi etkiliyor diyorsunuz, maçtan sonra yapsan Yiğit gibi rakibin motivasyonunu bozdular kötü oynadı diyorsunuz allah rızası için söyle transfer dönemi içinde ne zaman yapalım transferi.
Culio ile ilgili ilk yazımda belirttiğim üzere sözleşmesi devam eden bir oyuncu resmi olarak sözleşme imzalayamaz nedim bey telegol programında da belirttiği üzere culio ile yapıldığı belirtilen 4 yıllık sözleşmeyi federasyona gönderememiş çünkü hukuksal olarak GEÇERSİZ. Büyük harflerle yazdım belki daha dikkatli okursun. Ayrıca telegol programında Terim'in karşısında süt dökmüş kedi olurken köşesinde asıp kesmesi manidar tabii. Ayrıca Galatasaray ile Orduspor arasındaki sözleşme satış değil kiralık sözleşme ve konulan madde posiyon yani kesin bir hüküm değil Orduspor parayı ödemese galatasaray mahkemeye gidip hak iddaa edemez. senin söylediğin gibi olsa galatasaray'ın hak iddaa edebilmesi gerekir. Bu haberlerin üst üste gelmesi gazetecilik kurnazlığı ve belli insanların gazetecileri kullanmaya ve galatasaray'ı karıştırmak kamuoyu önünde küçük düşürmeye yönelik faaliyetler olmadığını kim iddaa edebilir. Örnek , şike davasında geçen Şekip mosturoğlu ile gazeteci denilen tahir kum'un konuşması, Şekip bey tahir kum'u arıyor ve emenikeyi galatasaray istiyor haber yap diyor tahir kum ona böyle birşey yok ben araştırdım diyor, şekip bey de olsun sen yap bende biliyorum ama bize yarayacak çünkü biz anlaştık diyor. Tahir kum denilen gazeteci 20 dakika sonra sitesinde emenikeyi galatasaray alıyor diye haber yapıyor.
Neyse lafı çok uzattım. Her haber haber değildir...