16 Mart 2012 Cuma

DİSİPLİN DEDİKLERİ BU OLSA GEREK

               Dün ki yazının sonunda maçtan fazla ümidim olmadığını tur şansımız olmadığını hatta beraberliğin iyi sonuç olduğunu söylemiştim. Yanılmamışım akşam takımı disiplinli oynatmak ne demek onu izledik hep beraber kenarda sürekli bağıranlar değildir disiplinli hoca asıl takımda ki hiç kimse yerini kaybetmiyorsa ben buna disiplinli takım derim. İleride oynayan Falcao bile yerini biran olsun kaybetmedi. Mücadele etti didindi ve kötü kaleci olduğuna giderek beni daha fazla inandıran Cenk Gönen’in hatası ile golünü de attı. (Bir kaleci elini kullanma avantajı varken üstelik altı pas içinde iken nasıl böyle ahmakça gol yer anlamak mümkün değil. Hayır, golü atan uzun boylu İbrahimovic tipinde biri olur anlarım ama Falcao en fazla 1,75 metredir. Ama Cem Yılmaz’ın da dediği gibi önemli olan boy değil gerçekten işlev… ) A. Madrid ilk maçta ki Carvalhal’in hatasını 45dakika da değerlendirdi ve turu o devrede geçti sonrasında sadece savundu. Avrupa biraz böyle bir sahne işte bir hata turu alıp götürür tıpkı dün iki İngiliz devinin başına gelenler gibi, gerçi dün son dakikada 90+4’te City’nin kalecisi Hart o kafa şutunu direk yalamayıp da içeri alsaydı tur onlarındı ama hak etmedikleri turu son anda almamaları daha iyi oldu. Acaba iki şampiyonluk adayı lige konsantre olmak için Avrupa’ya bilerek mi asılmadı acaba? Olur, mu olur.
               Dün Carvalhal Edu tercihi hariç bence çıkabileceği en iyi kadro ile çıktı maça. Ama rakip ile öyle fark vardı ki Q7’de olsa fark etmezdi. Ama insanın aklına maç 0-0 iken Simao Almedia’nın indirdiği o güzel topa daha iyi vursaydı maç ne olurdu sorusu takılmıyor değil.
             Cenk’in yediği 3.golden sonra sahaya inen taraftar bütün stadın hatta televizyon başında izleyen tüm Beşiktaşlıların hislerine tercüman olmuştur sanırım. Fiziki bir müdahale olmadan sadece dizlerinin üstüne çöküp ne oluyor ne yapıyorsun gibisinden bir hareket yaptı. Yıllardır Türk kaleciler şans bulamıyor diye bir hikâye anlatılır durur ancak gerek G.Saray’da Ufuk, Aykut, Orkun sayısız şans bulmuş ve bunu eline yüzüne bulaştırmışlardır. Aynı şekilde de Beşiktaş’ta Önce Hakan Arıkan ardından da Cenk Gönen bu hataları yaparak takımlarında yer bulamadılar. Fenerbahçe’de bu yoldan geçti. Takımdan ayrıldıktan sonra intihar eden Enke sonrasında kaleci olarak ellerinde Kartalspor’dan gelen Volkan Demirel ve Yeni Turgutluspor’dan gelen Recep Biler vardı. Kaleye önce Recep geçti ancak tedirgin tavırları ve hatalı yediği goller yüzünden (özellikle Kadıköy’de bir Beşiktaş maçında Sergen’den kötü bir frikik golü yemişti.) sıra Volkan’a geldi Futbolcu kumaşından çok iyi anlayan !!! C. Daum Volkan’ı kalede görünce dehşete düşüyorum demişliği bile vardır. Ona göre kalede yabancı olması gerekiyordu herhalde. Her neyse o şansı iyi değerlendiren Volkan şuanda milli takım kalecisi diğerleri de aynısını yapabilirlerdi yeterince şans buldular ama değerlendirebildiklerini söylemek zor. Bu arada Volkan ile Servet Kartalspor'dan altyapı arkadaşlarıymış haberimiz yok o ne güzel resimdir öyle:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder