15 Şubat 2012 Çarşamba

KARAKARTAL PORTEKİZ’DE

           Maçtan önce arkadaşlarla yaptığımız tahminlerde 1 kişi hariç kimse Beşiktaş’a şans vermiyordu. ( O bir kişi ben değilim: üstelik o arkadaş Beşiktaşlı bile değil Galatasaraylı Hakan ERHAL ) Bırakın 2 farklı galibiyeti beraberlik bekleyenlerin sayısı bile azdı. Bu tahminler hiç de mantıksız değildi evinde uzun süredir yenilmeyen geçen senenin finalisti Braga ve kendi liginde bile son 4 maçında 1 beraberlik çıkarabilen Beşiktaş. Mantık ev sahibini favori görüyor, ama futbolun güzelliği burada değil mi Beşiktaş’ın galibiyet ihtimali gerçekten bahsettiğimiz kadar az olsa kim izlerdi ki Türkiye’de bu maçı.


             Bilen bilir Beşiktaş’ı şuan ki başkanı Demirören geldiğinden beri sevmem gerek Sergen’i gerekse İlhan Mansız’ı hiç sempatik bulmam akşam maçı yine bu gözle izledim Sergen’in eski takımı İlhan’ın eski takımı diye oynanan oyun da hiç iyi değildi. Nedense forvetsiz takımla çıkmıştı Carvalhal önce yemeyeyim de sonrasına bakarız demiş herhalde. İlk 30 dk. Bu tercihin ne kadar saçma olduğundan yana dert yansam da Braga takımında daha saçma bir adam varmış meğer ( Helder Barbosa ). Önce ortada bir sebep yokken kaptırdığı toptan sonra rakibinin bileğine yaptığı hamle ile maçın ilk sarı kartını gördü. Ve 30. Dk dolmadan bu sefer Egemen’in kendisine hamle yapacağını düşünerek ceza sahasında kendini çok kolay yere bıraktı. Türkiye’de olsa sarı kartı olan ev sahibi oyuncu ne yapsa oyundan atılmaz devam kararı verilirdi. Ancak Hollandalı hakem eyyam kelimesinin manasını bilmediğinden olsa gerek çok haklı ve cesur bir kararla üstelik ev sahibinin oyuncusunu ikinci sarı karttan attı. Ve bundan sonra maç Beşiktaş’a döndü. İyice beraberlik elimde artık diye düşünen Carvalhal’e asıl hediye Sivok’un kafasından geldi. Daha önce de böyle golleri olan Sivok bu kez çok daha değerli olanlardan bir tanesi attı. Artık Beşiktaş istediğini almış ve geriye yaslanmıştı ki Manuel Fernandes neden Valencia bu adama 18 milyon Euro vermiş lafını yedirircesine müthiş bir koşu ve pas yaptı. Simao her ne kadar topu evelese de topun canı gol olmak istedi 0-2 : ). Bu Beşiktaş’ın beklediğinden bile iyi bir skor oldu emin olun daha da fazlası olabilirdi. Eğer Carvalhal Q7’yi çıkarırken yaptığı doğruyu yerine aldığı adam Almeida yanlışı yerine süratli ve gol atmak isteyen Mustafa Pektemek olsaydı bu skor Braga için iyi bir skor olurdu. Neyse bu skor da tur için yeter de artar bile Beşiktaş’ın buradan turu vereceğine ihtimal vermiyorum. İnönü’deki maçta yine beraberliğe razı bir kadro ile çıkar Carvalhal belki yine şans güler yüzüne futbol bu belli olmaz.
                Sakatlıktan yeni çıkan ve kilosu Brezilyalı orijinal Ronaldo ile kıyaslanacak seviyede olan Q7’nin karşısında Douglas Ferreira ‘dan daha iyi bir rakip defans oyuncusu olamazdı herhalde. Adam ağaç gibiydi resmen beli hiç mi dönmez bir oyuncunun Q7 iki pozisyonda çok güzel terse yatırdı Douglas’ı ama ilkinde az farklı üsten auta gitti. İkincisinde ise şut çekene kadar enerjisi tükendi Q7’nin yine oyunu hem arkadaşlarını rahatlattı hem de rakibe korku vermeye yetti. Necip hala patlama yapacak bekliyoruz İnşa Allah sonu Aydın Yılmaz gibi olmaz.
            Birkaç kelime de Fernandes için yazmak istiyorum bu adama Valencia sakat olduğunu bilmesine rağmen 18 milyon Euro vermiştir. Kariyerinde İngiltere de 3 sezon kiralık olarak forma giymişliği var. Gittiği her takımda sakat olmadığı sürece ilk 11’in değişmez adamı olmuştur. Beşiktaş’a kiralık geldiğinde de satın alma opsiyonu çok fazlaydı yanlış bilmiyorsam 12 milyon Euro. Ama sene sonunda ne olduysa Beşiktaş başkanından beklenmeyecek kadar akıllı bir hareketle sadece 2,3 milyon Euro’ya bonservisi ile transfer etti. Türkiye’nin tartışmasız en iyi orta saha oyuncusu Fenerbahçe Appiah ve Aurelio sonrası böyle bir adam arayıp durdu ki hala arıyor. Ne Melo ne de Zokara onun kadar iyi değil. Artık tek sorun onu burada mutlu etmek bu da teknik kadronun işi bu adamın değerini bilin Beşiktaşlılara da tavsiyem Q7 ye değil Simao’ya değil Almeida’ya hiç değil bu adama sahip çıksınlar.

             Darısı yarın PSV karşısında Trabzon’a. PSV hocası şimdiden başlamış. Trabzon beraberliğe oynayan tam istediğimiz gibi bir kura diye atıp tutmaya aman gaza gelip de Allah ne verdiyse saldırmasa bari (malum su her yerde 100° de kaynasa da bu Trabzon’da 80°yi hayatta geçmez: ) ama densize de haddini bildirmek lazım. Ne diyeyim Başarılar Trabzonspor…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder