3 Şubat 2012 Cuma

DAHA KÖTÜSÜ DE OLABİLİRDİ



              Dün F. Bahçe için tam anlamıyla kabus gibi bir gündü. Önce ligde hafta içi kazanamama geleneğini sürdürdüler, ardında ise eurolegue de evinde panatinaikos karşısında bozguna uğradılar.


             Önce futbol

              Henüz 5 dk. Öne geçmişsin kaleci hatasından ( Üstelik senin 3. Kalecin olarak samsunda kiralık oynayan kalecin Ertuğrul ) ama daha sonra anlamsız bir şekilde geri çekiliyor ve gel bana gol et diye rakibe davetiye çıkarıyorsun. Belki seni yavaşlatan mücadele etmeyen Alex yok ama oyun zekânda aynı oranda azalmış Stoch belki kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor ama yenilen goller ve verilen kontra atak fırsatları hep onun kaptırdığı toplardan kaynaklandı. İlk 1 ay Bekir ve Bilicaya sabretti taraftar Serdar gelecek ve bunları kesecek diye ancak oynamaya başladıktan 1 ay sonra bu sefer Serdar’ ın defoları çıktı ortaya acaba güven duymak için erken mi davrandı F. Bahçe taraftarı, belki bir Lugano değil ama hiç değilse Egemen olamaz mı? İlk golde yaptırdığı gereksiz penaltı ve ikinci golde Gekas’a ( daha önce ki yazıda etkili biri olduğunu söylemiştim) sadece eşlik etmesi kendi adı için hiç de iyi sinyaller vermiyor.

             Aykut hoca geçen sene kazandığı krediyi en iyi şekilde kullandı kullanıyor ancak M. Sow transferinden sonra pek mazeret hakkı da kalmadı gibi, Bu hafta sonu Beşiktaş maçı mutlaka ama mutlaka kazanılmalı şampiyon olmak yada ligi zirvede bitirmek için değil rakiplerine bir göz dağı vermek için kendine güven duymak için kazanmalı…

          Ve Fenerbahçe Ülker
      

          Henüz maçın ilk dakikalarında sanki geçen haftada ki Milano ile oynuyormuş gibi başladılar maça karşılarında ki takım geçen sezonun şampiyonu olduğunu unutmuş gibilerdi. Tabii cezayı kesmek çok da zor olmadı Pana için ondan sonra da bir daha yakalamak mümkün olmadı rakibi olamazdı zaten Avrupa Şampiyonasında oluşturduğu hayal kırıklığından sonra hala kendine gelemeyen Emir’in ne yaptığını anlayan biri varsa bana da anlatsın. Hele bir pozisyonda son ana kadar topu geveleyip içeri yüklendikten sonra yapmaya çalıştığı bir pas/şut arası bir şey vardı ki sanırım kendisi de ne olduğunu anlamamıştır. Efes ile ilgili daha derin yazı yazdıktan sonra F. Ülker için de benzer bir yazı yazmayı isterdim ama ne Fener Efes kadar iddialı bir kadroya sahip nede final 4 için bir iddiaları var. Onlar Adana doğumlu J. Gist ve sokak basketbolunda iş yapabilecek bir guard alarak niyetlerini sene başında belli ettiler. Maçın en kötülerinden olan C. Jerrels ve R. Ukic yerine Engin’e az süre vermek takımın elini kolunu bağladı.

          Böyle kısıtlı bir kadroyu bile doğru dürüst kullanamayan bir koç var ki şaşırmamak elde değil şimdi koç sayesinde 17 sayıdan kaybedilen U.Kazan maçına nasılda yanıyorlardır. Artık gruptan çıkmak için mucizeye gerek var sanırım o mucize içinse ortaya bir şeyler koymaya ama o bile yok bu sene F. Ülker de. Ne yeterince mücadele var ne de kalite bu zaten ligde ve Avrupa elde ettiği sonuçlardan anlaşılıyor.


Yazının başlığı daha da kötüsü olabilirdi bu hem futbol maçı hem basketbol maçı için geçerli ama günün tamamı içinde geçerli bu berbat Çarşamba akşamında tek iyi haber bayanlar voleybolda alınan galibiyet sanırım…  

 Dedim ya daha kötüsü de olabilirdi…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder