23 Ekim 2012 Salı

GALATASARAY - CLUJ



       Bu akşam Galatasaray evinde ki ikinci maçta Cluj’u ağırlayacak. Bu ülke puanı açısından kritik müsabakada Galatasaray grupta iddiasının devamı için mutlak kazanmak zorunda.  Maç öncesi Terim her ne kadar bizim için kader maçı değil dese de bunun takımın üzerinde ki ligde ve Avrupa’da 4 maçtır kazanamamanın baskısını azaltmak için söylediğini tahmin etmek hiç de zor değil. Rakibimiz Cluj hakkında ayrıntılı bir bilgimiz olmamasına rağmen iki maçta bir galibiyet bir mağlubiyetle grupta 2.sırayı Braga ile paylaşıyor. Deplasmanda Braga’yı 0-2 yendi. Evinde ise M.United önünde öne geçmesine rağmen koruyamadı ve 1-2 mağlup oldu. İki maçta da mücadeleci futbollarıyla alkış aldılar. Ancak bu Arena da onları ne kadar kurtarır kestirmek zor. Galatasaray ise lige harika bir başlangıç yaptıktan sonra büyük bir form düşüklüğü ile 4 maçtır kazanamıyor. Avrupa maçlarıyla lig arasında ki dengeyi henüz kuramadılar. 

     Sene başında başkanın rüya takım olabilir diye adlandırdığı bir takımın yedek oyuncu konusunda bu kadar sıkıntı çekmesi Terim’in rüya değil o kadar abartmayın sözünü haklı çıkarıyor. Zaten Ünal Aysan’ın bu gereksiz söylemleri takımın havasını daha öncede bozmuşluğu vardır. Transfer döneminde pasta üstü çilek diye tutturan başkan transfer olmayınca olsun pastada yeterince güzel oldu demişliği vardır. Forvet hattında sene başında Umut’un ekstra oyunu sayesinde sorun yaşamayan Galatasaray Umut’un normal standartlara dönmesiyle bu bölgede de ideal ikilisini bulmak konusunda sıkıntı yaşıyor. Elmander geçen sene ki sakatlığın etkisinden yeni kurtulurken Burak hala Trabzonspor’da oynar gibi bulduklarını yüzdeli şekilde atmasa da yeterli olacağını düşünüyor. Ancak ne o kadar rahat pozisyona giriyor ne de o kadar savruk olmaya hakkı var. İyi anlaştığı Selçuk’un da zaman zaman sakatlık sebebiyle oynamadığını düşünürsek istediği topları alamadığını söyleyebilir. Ne olursa olsun bu kadar Avrupa maçı oynayıp da bu kadar az gol atması maksimumu bu mu sorusunu sorduruyor. Öte yandan takımın tek sorumlu bölgesi hücum hattı değil kuşkusuz. Orta sahada sene başında süper kupa maçında çok gereksiz bir hareket sonucu kırmızı kart gören ve hakeme fiziki müdahalede bulunan Engin Baytar geçen sene kritik maçlarda attıkları ve attırdıkları ile takım içinde önemli bir yer ediniyordu. Aldığı 11 maçlık ceza ligde geçerli olsa da bu kadar maç eksiği varken Avrupa maçlarında da şans bulamaması normaldi. Ancak Terim’in dün söylediğine göre bu maçta oynayacak. Melo’nun bu formsuzluğunda Selçuk’un sakatlığında futbola aç bir Engin takıma çok şey katabilir.

    Hoca ayrıca hücumda ki ideal ikiliyi bulamama sorununun bir benzerini de savunmanın göbeği için yaşıyor. Sene başında Semih Dany Ujfaluji arasında genellikle Semih ve Ujfaluji’yi tercih eden Terim Ujfaluji’nin sakatlanması ile Dany Semih ikilisine şans vereceğine son gün alınan Veteran savunmacı Cris’i Semih ile değiştirerek oynatmaya başladı. Ondan sonra da savunma sallanmaya başladı. Oysa Semih Dany ikilisini Gökhan Zan ile yedekleseydi sanki daha iyi bir savunma sahibi olurlardı. Gökhan Zan’ın güvenilir bir fiziği olmadığını bende biliyorum ancak yedek olamayacak kadar kötü olduğunu da sanmıyorum. Öyleyse niye kadroda tutuluyor ki? Soruları ve sorunları dileyenler artırabilir ancak bu akşam o sorunlardan arınmış bir takım görmeyi umuyorum. Cluj kolay teslim olmayacak bir takım ancak iki hafta sonra deplasmanda kazanmak için oynamaktansa bu maçta varı yoğu ortaya koyup kazanmaya çalışmak daha akıllıca bir hamle olur. Gruptan çıkılamasa bile (ki o tren de henüz kaçmış değil) Avrupa’ya devam edebilmek için bu maç “Kader” maçı.
     Maçı İtalya’dan Paolo Tagliavento yönetecek. İtalyan hakemler genelde iyi olur. Bu maçta da bir hakem aksiliği çıkmasını beklemiyorum.

23 EKİM 2012 SALI
SAAT: 21.45
STAR TV

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder