11 Nisan 2012 Çarşamba

DEDİKODULAR


                İki hafta önce duymuştum bu dedikoduyu ancak hala herhangi bir gelişme olmadığı için yazayım dedim. Sene başında G.Saray’ın teknik kadrosunda yer alan Tugay Kerimoğlu’nun İngiltere’de küme düşmeme mücadelesi veren ve 8 sezon top oynadığı Blackburn Rovers takımıyla teknik direktörlük yapmak üzere anlaştığı söyleniyor. Hatta yönetimin bilgisi dahilinde bu ülkeye gidip görüşme bile yaptığı söyleniyor. Bu sezon küme bile düşse efsane olduğu Blackburn takımına geri dönmesi  ve en üst noktada kariyerine başlaması sevindirici. Dün ki trajik Liverpool yenilgisi de bu süreci hızlandırabilir.( evinde 0-2 geriye düşüp Liverpool’un 10 kişi kalmasıyla skoru 2-2’ye getiren takım son dakikalarda yediği golle maçı 2-3 kaybetti.)

             Diğer bir dedikodu ise bugün internette yer aldı. Ama bu akla o kadar da yatkın değil. Lass Diarra Kadıköy’de Fenerbahçe Antalya maçını izlemiş ve vatandaşı M.Sow’un golünü kutlamış. Seneye transfer etmek için stadı gezdirilen Diarra’nın çok etkilendiği ve görüşmeleri sürdürmek istediği konuşuluyor. Ne kulağa ne de akla mantıklı gelmeyen bu dedikodu sanmıyorum ki doğru olsun öyle olsaydı o maçta ki o kadar gazeteci adam tek kare fotoğrafını çekememiş mi? Sanırım Vatan Gazatesi haberlerinden biri ama altında ki isim düzgün birine ait Tayfun Bayındır. Bir dönem Ntvspor’un sabah kuşağında haberlere yorum yapan bu kişi iddiasının arkasında duracak mı göreceğiz.

             Bir başka dedikodu ise F.Bahçe’nin sene başında yada devre arasında tam emin değilim almak istediği G.Birliğinin genç oyuncusu Soner’i ( teklif şuydu; bonservisini biz alalım ancak sene sonuna kadar G.Birliğinde oynamaya devam etsin. İlhan Cavcav tabii ki bu öneriyi kabul etmedi. Sene içinde daha fazla parlatarak satmak daha mantıklı geldi sanırım:) gelecek sene için hem G.Saray hem de F.Bahçe’nin ilgilendiği yazıldı. Özellikle orta sahada 10 senedir Selçuk Şahin’i izleyen taraftar için yeni bir umut olabilir.
         Emre’yi kupa kadrosuna almayan Aykut hocanın Ordu’da vasat bir sezon geçiren sene başında Monoca’dan transfer edilen Gosso ile ilgilendiği bugün milliyet gazetesinde yazıldı ancak bu da hem yabancı kontenjanı nedeniyle hem de vasat bir topçu olması sebebiyle akla pek yatmıyor.

         Bu arada G.Saray’da kavga eden Melo ile Riera için beklendiği üzere af çıktı. Mantıklı olan da buydu zaten zaten kiralık oynayan Melo’ya 300 bin Riera’ya ise 150bin avro ceza verildiğini söylediler. Süper final saçmalığında Melo’ya ihtiyacı olan Terim’in çok keskin bir karar vermesini kimse beklemiyordu ancak sene sonunda sıralamada ne olursa olsun Melo seneye bu takımda olmamalı. Ancak bir sitede bonservis konusunda 7 milyon avroda anlaşıldığı yazıyor. Umarım doğru değildir.

              Bu dedikodu değil ama son bir şey de voleybol için yazmak istedim. Öncelikle şampiyon olan Eczacıbaşı’yı tebrik ederim. Ancak öyle garip bir sistemde oynanıyor ki anlamak mümkün değil bütün seneyi başarıyla oynayan takımlar play-off tarzı karşılıklı bir elemeye başlıyorlar ancak bu nasıl bir mantık ki play-off serisi yarı finale kadar tek maç üzerinden oynanıyor. Yani bütün sene oynamanın bir manası yok sadece yarı finalde ya da bir önceki turda tek maç kazan şampiyon ol. Sadece finalde iki maç kazanman gerekiyor. Daha evvel oynadığın 30 maçın hiçbir artısı yada manası yok yaşadığın sakatlıklar da üstüne kar kalıyor. Yarı finalde Avrupa Şampiyonu F.Bahçe’yi 3-2 yenen Vakıfbank finale kalıyor ancak orada sakatlıklar sebebiyle neredeyse yarım takımla çıkan Eczacıbaşı’na 2-0 kaybettiler. Şimdi adalet mi bu soruyorum. Voleybol Federasyonu saçmalamanın dik alasını yapmış. Zaten akıllı birine de benzemiyor. Yine de tebrikler Eczacıbaşı


1 yorum:

  1. Bu sene sonunda olimpiyatlara gidecek sporcular için böyle bir sistem geliştirdik diye bir açıklama yaptı. Voleybol federasyonu ve bu sistemin sene başından tüm takımların onayıyla açıklandığını belirttiler. Ama bu sistemin adaletsiz ve şans faktörüne çok açık olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yeri gelmişken söyleyeyim futbolda da aynı saçma play off sistemiyle adalet duygusu zedelenmiştir....

    YanıtlaSil