1 Temmuz 2013 Pazartesi

SLAVEN BİLİC BEŞİKTAŞ'TA NE YAPAR ?



Elde ki verilere bakacak olursak 44 yaşında ki Hırvat hoca kariyerinde ki en önemli başarısı ülkesinin Milli takımı ile bizim yarı final oynadığımız 2008'de ki çeyrek final başarısı. Turnuva sonrası takımın başında kalan Bilic giderek düşen bir kariyer yaptı. Önce 2010 dünya kupasına gidemedi. Ardında 2012 Avrupa şampiyonasına ise ancak Türkiye'yi Play-offlar sonunda eleyebilerek katılabildiler. Ukrayna Polonya ortaklığında ki organizasyonda ise kötü kura sonucu gruptan çıkamayarak elendiler. Senenin yarısında çalışmadığı Milli takım hocalığını bırakıp Rusya'nın köklü kulüplerinden Lokomotiv Moskova ile anlaşmıştır. Moskova kulübünün tarihinde ki en kötü derece olan 9. Sırada bitirince kulüp ile yolları 18 Haziranda ayrıldı.

Hikayenin bizi ilgilendiren kısmına bakacak olursak eğer. Beşiktaş'ın kongre sonrası ilk tercihi herkesin bildiği üzere Kayseri'nin hocası Prosinecki'ydi. Ancak Önder Özen gerek yöneticilik işinde yeni olması gerekse net bir şekilde tercihlerinin Prosinecki olduğunu söylememesi nedeniyle anlaşma olmadı. Kayserispor'u ligin ikinci yarısında 15. Sırada aldığı takımı sezon sonunda üstelik önemli bir transfer yapmadan 5.sıraya taşıyabilmişti. Ülkeyi tanıyor olması da bir artıydı üstelik.

Yani benim tercihim de ilk olarak Prosinecki olurdu. Anlaşılan Beşiktaş yönetimi ve Önder Özen Prosinecki olmaması durumunda bir alternatif belirlememişlerdi. Bu yüzden Moskova'dan ayrılmasının üzerinden 10 gün geçmeden Bilic ile anlaşma imzaladılar. Basında yazılan Thomas Schaaf isimleri de dolaşıyordu ancak hayatı boyunca şehir dışında bile çalışmamış bir hocayı takımın başına getirmek hiç mantıklı değildi. Yani Bilic tercihi kötünün iyisi gibi duruyor. Ayrıca hocanın renkli kişiliği basına malzeme vermek için özel bir çaba sarf etmeye gerek kalmayacak demektir. Yani Beşiktaş ismi basında ne kadar yer alırsa takımın bilinirliliği oyuncuların motivasyonu anlamında fayda sağlar.

Oyun olarak Moskova takımını izlemediğim için ne oynatacağına dair bir fikrim yok. Ancak basın toplantısında ki İngilizcesini duyunca takımla iletişim anlamında sıkıntı yaşayacak gibi bir intiba uyandı. Futbolculuk kariyerinde 4 sene İngiltere'de oynayan bir oyuncudan daha akıcı bir İngilizce beklerdim. Rusya'da da benzer bir sıkıntı yaşamış olması muhtemel.
 Sonuç olarak azimli, hareketli, renkli bir hocaya kavuştuk ama bunlar takımın başarılı olması için yeterli mi hiç sanmıyorum. Takımın oyuncu kalitesini artırmak lazım. İlk yapılan transferlerden özellikle Antalya'lı Ömer ŞİŞMANOĞLU iyi bir isim ama 3. Kaleci olarak alınan gurbetçi kim? Kimse bilmiyor. Bir diğer transfer genç Kolombiya'lı defans oyuncusunu da tanıyan olduğunu sanmıyorum ama 4 senede 22 yaşında ki bir oyuncunun 100'ün üzerinde maç oynaması tatmin edici. Ayrıca gençler şampiyonasında ki en iyi defans ödülleri de umut vaat ediyor. Yine de Beşiktaş için daha garanti isimlere yönelmek daha mı akıllıca olurdu. Bir takımda böyle isimler olmasına karşı değilim burada parlatılacak bir oyuncu ileride takıma büyük maddi kaynak sağlayabilir. Ancak yönetim yeni hoca yeni stat yeni bu kadar yeniliği bir sezonda hazmetmek kolay olmayabilir.
Bu sene Beşiktaş'tan ümitliyim. Ancak henüz beklentilerimin yüzde 20'sini karşılayabildiler. Önlerinde epey yol var. Bakalım önümüzde ki günler neler getirecek.

Sırada Ersun YANAL Fenerbahçe'de ne yapar?

1 yorum:

  1. Prosinecki konusunda çok haklı olmadığını düşünüyorum. oda daha yeni teknik adamlığa soyunmuş birisi. daha başarısı tam anlamıyla olmamış bir teknik adam. yani sadece kayseride yaptıkları için alacaksak diğer teknik adamlara biraz haksızlık etmiş olurlardı. kasımpaşa da metin diyadin de iyi iş çıkarmıştı. hamza hoca da akhisarda iyi bir ivme kazandı ilk yılında... neyse bu konu daha da örnek vermek mümkün. biliç çok iyi demek istemiyorum ama diğerlerinden daha daha çok tecrübeli bir teknik adam.

    YanıtlaSil