11 Haziran 2012 Pazartesi

BİR TOPRAK ZEMİN EFSANESİ



         Bu zeminde 3 senede 60’a yakın maç oynayan ve sadece 1 kez kaybeden Rafael NADAL, bu kadar yenilmezlik serisinin yanına birde hiç set vermeden kazanılan 2 şampiyonluğu ekleyen Nadal, biraz önce biten maçtada yağmurun zemini ağırlaştırmasıyla 1 set verdiği ( dün hakem maçı yağmur nedeniyle daha erken kesse o seti de vermezdi.) Dünya bir numarasını 3-1 ile geçerek yine bu zeminde yenilmez değil set alması bile imkansıza yakın bir rakip olduğunu ortaya koydu. Bundan 3 sene evvel kimsenin bu kadar iyi bir oyuncu olmasını beklemediği N.Djokovic tartışmasız son 2 senedir tenisin kralı ancak ondan önce buralarda yine kral olan Federer’de bu adamı bu zeminde yenemedi Novak’da. Toprak zeminde sert veya çim zemine göre oyunlar daha uzun sürüyor ancak burada hem fizik kondisyon hem de mental direnç çok önemli. Geçtiğimiz Wimbledon ve Amerika açığı kazanan Novak kariyer Grand slam’ini yapmaya çok yaklaşmıştı ancak karşısına bu kez Nadal çıktı ve dur dedi. Kariyer Grand Slam’i bir oyuncunun 3 farklı zeminde oynanan Grand Slamlari kariyeri boyunca en az bir kere üst üste kazanmış olmasına denir. Daha önce Wimbledon ve Amerika Açık’ı kazanan Novak eğer Fransa Açık ( Rolland Garos)’ı kazansaydı kariyer Grand Slam’i yapmış olacaktı. Nadal’ın şansı Novak’a göre daha kolay bir yoldan geldi. Çeyrek finalde Tsonga karşısında iki set veren Novak oradan maçı alarak yarı finalde Federer’in rakibi oldu. Dünya 1 ve 3 numarası arasında oynanan bu eşleşme zorlu bir maça sahne oldu ancak kazanan yine Novak oldu. Nadal ise yarı finalde vatandaşı D.Ferrer ile karşılaştı. Rahat bir maç çıkaran Nadal maçı 3-0 alarak finale yükseldi.

        Finalde oyuna hızlı başlayan Nadal oldu ve rakibin ilk iki servis oyununda kırarak biranda 3-0 öne geçti. Daha sonra toparlanan Novak aradaki farkı kapatsa da ilk seti Nadal aldı. İkinci set biraz daha dengeli başladı ancak Nadal ne zaman ipleri sıksa istediğini aldı. Böyle devam eden sette son anlarda yine dişini gösteren Nadal oldu ve setlerde durum 2-0 oldu. Setin bitmesiyle yağmurda ufak ufak atıştırmaya başladı. Ancak hakem oyuna devam edilebileceğini söyledi. İlk iki sayıyı yine birinde rakibinin servisini kıran Nadal alırken sonrasında top artık ilk setlerde olduğu gibi sekmemeye başladı. Bu her iki oyuncu için geçerli olsa da bu oyuna daha yatkın olan Novak’ın işine geldi ve üst üste 8 oyun alarak hem 3. Seti kazandı hem de 4. Sette servis kırarak avantaj elde etti. Ama dediğim gibi oyun artık toprak zemin olmaktan çıkmış bir zeminde oynanıyordu. Sonrasında yağmur şiddetini biraz daha artırdı ve oyun iyice oynanmaz hale geldi. Hakemde artık dayanamadı ve maçı bugün 14.00 erteledi. Tenis yazısını bile futbol yazısına benzettim yine hatalı hakem oldu. : ) Her neyse  bugüne dönersek eğer sette dengeyi sağlamak için servis kırması gereken Nadal zeminin normale dönmesiyle daha ilk oyunda servis kırdı. Dengede giden set sonuna kadar iki rakette risk almadı. İlk servisi kullanma avantajı bulunan Nadal bir servis kırdığı takdirde şampiyonluğa ulaşacaktı. 6-5 önde olan Nadal son oyunda rakibini oldukça zorladı ve maç puanına kadar getirdi işi. Çift hata yapan Novak bu seti ve maçı Nadal’a hediye etti. Bu şampiyonlukla birlikte 7. Kez Fransa Açık’ı kazanan Nadal bu alanda rekorun da sahibi oldu. 57 maçta sadece 1 mağlubiyet toprak efsanesi olmak böyle bir şey.

      Tüm bunlar bir yana benim Nadal’ı bu kadar sevmemi sağlayan yine bir futbol maçı olmuştur. Bilen bilir Nadal benimde yakından izlediğim Sergio NADAL’ın yeğeni yani bir Barça sağbeki olan ve o kulüpte uzun yıllar top oynamış bir adamın. Ama Nadal amcasının aksine fanatik Real Madrid taraftarıdır. Benim ona sempati duyduğum maç ise Beckham Real Madrid’de oynarken son senesinde onu izlemeye A.B.D’den Tom Cruise ve eşi gelmişti Madrid şampiyon olmak üzere evinde son maçı oynuyordu. O züppe tarzlarıyla maçı izleyen ve sahte sevinçler sergileyen Beckham ve Tom’un aksine bir köşede maçı izleyen Nadal ve arkadaşları heyecandan yerinde duramıyordu. O saf ve gösterişsiz heyecan işte maç böyle izlenir dedirtti. O gün bugündür severim Nadal’ı. Hem Sırp köpeği Novak’ı destekleyeceğime hiç izlemem daha iyi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder