25 Ekim 2013 Cuma

BİR TRABZONSPOR YAZISI



Dün ki maçı izledikten sonra bugün Trabzon yazasım geldi. Mustafa AKÇAY garip tercihler yapan bir hoca dün ki çıkardığı kadroyu görünce epey garipsedim. Rakip ne kadar zayıf olursa olsun orta sahada oynayan 1 göbek oyuncusuyla çıkmasını yadırgadım. Bilmeyenler için kadro şu şekildeydi.

Onur

Bosingwa  Mustafa Solbamba Aykut

Zokora

Adrian       Malouda   Olcan

Henrique     Janko

Takım o kadar dağınık gözüküyordu ki nasıl böyle bir tercih yaptı bilmiyorum. Rakip zayıf belki ama bu grupta son şansını oynadı. Ve Onur çok iyi bir maç çıkarmasa buradan en az 1 puanla dönerlerdi. Maç aslında golle başladı. Ağırlık olarak Jardel'le yarışacak seviyede olan Janko kale çizgisine 1 metre mesafeden golü kaçırır gibi olduktan sonra fiziğinin sayesinde topu ite kaka kaleye sokmayı başardı. Ama maçın kalanında o kadar ağırdı ki çoğu top ona ulaşamadan defans oyuncuları tarafından engellendi. Bu anlaşılmaz Janko tercihi ikinci yarının yarısına kadar sürdü. Ben yine beklerdim ki yedekte bekleyen ve büyük bir para verilerek alınan Soner oyuna girsin ancak onun yerine Janko kadar ağır olmasa da az daha hareketli ancak bu seferde beceri eksiği olan Emre girdi oyuna Soner ancak maçın son 15 dakikasında Adrian'ın yerine girdi.

Maç boyunca oyun kimliği açısından zaten orta çizgiyi geçmeyen Zokora sayesinde savunma ile hücum hattı arasında oldukça büyük boşluklar oluştu. Zokora gerçekten ilginç bir oyuncu bazı ataklarda öyle güzel toplar kalktı ki Melo, Meireles tarzı oyuncular olsa bütün gücüyle rakip kaleye akarlardı. Ama Zokora orta sahaya gelince topu hemen yanında ki bir isme verip geri bölgesine kaçıyor. Bunu ister pozisyon disiplini ile açıklayın isterseniz ilerleyen yaşı gereği fazla efor sarf etmemek istemesiyle sonuç olarak Trabzon eksik hücum ediyor.

Değinmeden geçemeyeceğim dün ki maçın hakemi alenen Trabzonspor'u tuttu. Sol bek oynatılmaya çalışılan Aykut bildiğiniz odundan bozma bir isim. Sertlik olarak Egemen'den sert dengesizlik olarak Selçuk Şahin'den hallicedir. Yahu bir pozisyonda taç çizgisi tarafında yardımcının gözü önünde Galatasaray'ın eski topçusu Koseckie'nin oğlu Koseckie Junior'a öğle bir dirsek attı ki net sorgusuz sualsiz kırmızı kart. Ancak hakem pozisyonu ya görmedi yada görmezden geldi. Yetmedi Aykut bu kez bir atak sırasında ceza sahası içersinde yatarak bir müdahale yapmak istedi. Ama topu ıskaladı ve direk olarak rakibin bileğine ayağının tabanı ile girdi. Hakem bunu da görmedi. Hadi o görmedi. 2 metre mesafeden çizgi hakeminin bunu görmemesi mümkün değil. Ama hep bizim için değil sanırım bu kez onlar için rezil bir hakem faciası yaşandı. Sakin görünen Polonyalı futbolcular bile sonunda dayanamadı ve itirazdan sarı kart gören yabancı bir futbolcu gördük sonunda.
Yine aynı saçmalıklara devam edelim. Dün maça başlayan kadrodan Solbamba, Zokora, Janko sene başında kendilerine kulüp bulmaları istenen isimlerdi. Ne değişti de bu görece yetersiz isimler tekrar oynamaya ve Avrupa sınavında yer bulmaya başladılar. Bu isimlere dün oynamasa da zaman zaman şans bulan Alanzinho'yu da eklemek mümkün ancak kenarda bekleyen Soner, Aykut, Yusuf gibi gelecek vaat eden Türklerin yerine bu yetersiz isimlerin oynaması üzücü. Köklerine dönerek başarı araması gereken bir takım artık 3.sınıf yabancılardan kurtulmalı. Bosingwa, Malouda gibi kariyerli Adrian gibi nispeten başarılı yabancılara lafım yok ancak diğer bütün yabancıların yerlerine daha iyi oynayacak yerliler mevcut. Yeter ki cesaretlendirip forma verelim.
Grubun son durumu şöyle oldu. Trabzon bu galibiyetle Varşova'nın ipini çekti. Lazio'nunda Kıbrıs Rum kesiminde puan bırakmasıyla liderlik şansı oldukça yüksek tek yapılması gereken Polonya deplasmanından alınacak bir galibiyet ve evinde Limassol'u geçmek yetecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder