11 Ekim 2013 Cuma

BEKLEDİĞİMDEN ZOR OLDU 64-62



                Fenerbahçe Ülker çok zorlu geçen bir maçta  son saniyede Emir'in attığı basketle Cumhurbaşkanlığı Kupasını ezeli rakibi Galatasaray'ın elinden aldı. Maç boyu önde oynayan Galatasaray maçı bir türlü kopartamamanın bedelini kupayı kaybederek ödedi. İkinci çeyreğin son dakikalarında farkı çift hanelere kadar çıkarsa da devre sadece 4 sayı farkla bitti. Yani Fenerbahçe'nin berbat 3'lük attığı bir maçta son darbeyi vuramamaları maçın hep kafa kafaya gitmesine sebep oldu. Bunda tabii ki henüz sezon başı olmasının hala geçen seneden sakat gelen Markoishvili'nin olmaması Ender ve Cenk'in kötü günlerinde olmaları ve de takımın taşıyıcı kolonu C.Arroyo'nun takımın direksiyonunu J.Gordon'a teslim etmesi takımı biraz fazla geriye götürdü. Fenerbahçe Ülker'e kötü 3'lük attı diye laf ediyorum ancak Galatasaray'ın yeni transferi Z.Erceg'in sadece 3 top kullanarak (onlarda 3 tane 3üçlük) oyundan kaçması takımı büyük oranda eksik bıraktı.
Fenerbahçe için ise kesinlikle pembe bir tablo söz konusu değil. Kenan SİPAHİ'nin bu kadar süre alması güzel ancak çoğu bomboş durumda 5 tane üçlük kaçırması geliştirmesi gereken noktalara en büyük işaret olarak duruyor. Keza Bo'nun dış şut tehdidi olmaması rakibin pota altına gömülmesine sebep oluyor. Takımda maç boyu kullanılan 18 üçlükten isabet kaydeden sadece iki isim var bunlar 2 isabet ile Bogdanovic ve 1 isabet ile Kleiza oldu. Kleiza'nın ki gerçekten önemli bir dakikada geldi. Obradovic ilk derbisinde gösterdi ki kazanma isteği takımın hepsinden fazla üstelik bu isteği sadece körü körüne bağırarak değil, motive edici olarak yansıtıyor. Tanjevic döneminde oyuncuların artık bağırılmaktan özgüven sorunu yaşadıklarını görmüştük. Sanırım Obradovic sırf bu özgüveni sağlaması bile takıma bir sınıf atlatacaktır. Pota altında Zoric Vidmar'a nazaran daha yumuşak ancak pota altı caydırıcılığı Vidmar kadar keskin değil.

Maçın son dakikasında Galatasaray 59-58 öndeyken Emir önce zor bir turnike sonrasında iyi savunma ve ardından bomboş bir turnike daha attı. Fenerbahçe 3 sayı öne geçti. Sonra ki Galatasaray hücumunda ise C.Arroyo benzer bir şekilde bomboş turnikeye giderken Emir'in gereksiz faulü ile basket faul oldu. Arroyo serbest atışı sokarak maça eşitlik getirdi. Son 27 saniyede top Emir'in elindeydi. Yine turnikeye gider gibi yaptı ancak Cenk iyi bir savunma ile karşılık verdi. Emir artık hücumun son saniyesinde geriye çekilerek yaptığı zor atış ile maçı ve kupayı Fenerbahçe'ye getirdi.
Maç boyu hiç taşkınlık veya oyuncular arası bir sertlik yaşanmadı. Fenerbahçe taraftarının artık olağan hale gelen Ergin ATAMAN tezahüratlarını da duymadık. Biraz da o olasılık yüzünden Ataman kupa seremoniye çıkmadı. Çok da önemli değil sağ salim bir derbi izledik o da yeter Samsun'da ki seyirci harikaydı. İki tarafı da tebrik ederim.
Maçtan önce ki yazımda Fenerbahçe'nin rahat bir galibiyet alacağını iddia etmiştim. Ancak işler o şekilde gitmedi aksine maç sürekli Galatasaray lehine devam ediyordu. Zor da olsa alınan galibiyet ve kupa moral açısından değerlidir. Artık ligde daha iyi bir takım seyredeceğizdir. Sakat olan Oğuz, İlkan ve Ömer takıma dönünce bu daha da kolay olacaktır.
Galatasaray'da ise kadro geçen senekinden çok farklı olmasa da özellikle Fenerbahçe geçen sene ki düzeyde değil o yüzden daha fazlasını yapmalılar. Ve pota altında keskin bir savunmaları yok. Javai etkili bir isim ancak onu da yeterince kullanamıyorlar. Efes'in bu kadar geri çekildiği bir sezonda eminim zirve yine bu iki takım arasında paylaşılacak. Kimin daha iyi olduğunu sezon sonunda görürüz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder