27 Ağustos 2013 Salı

TÜRKİYE LİGİ VE AVRUPA'DAN FUTBOL




  • Hafta içinde Fenerbahçe'yi yenerek rahat bir nefes alan Arsenal bu kez ligde Fulham deplasmanında 1-3 kazanırken zorlanmadı. Bizim maçta oynamayan Podolski'nin iki golle göze battı.
          Liverpool geçen hafta Arsenal'i deplasmanda yenen Aston Villa'nın yorgunluğunu iyi değerlendirdi ve maçı tek golle kazandı. Artık takımda kalacağı neredeyse kesinleşen Suarez henüz kadroya girebilmiş değil.
          Haftanın en büyük sürprizi herhalde Cardiff'in evinde geriye düşmesine rağmen City'yi 3-2 yenmesidir. Pellegreni bu sezonu şampiyon tamamlayabilir ancak bu o kadar da kolay olmayacak. Avrupa maçları başlamadan yoğun trafik öncesi puan kayıplarını minimum düzeyde tutması gerek.
          Dün oynanan haftanın son maçında ise evinde Chelsea'yi ağırlayan M.United beraberliği bozamadı. İki takımda dengeli bir oyun sergileyince beraberlik kaçınılmaz oldu. Chelsea skordan memnun taraf gibi gözükse de ikinci yarıda direkten dönen galibiyeti ellerinden aldı. Transfer söylentilerinin odağında ki Rooney bu maçta 90 dakika sahada kalsa da fazla varlık gösteremedi.

  • İspanya'da Valencia ilk mağlubiyetini Espanyol deplasmanında aldı. Takımdan ayrılanları çok arayacaklar.

          Barça zorlansa da Malaga deplasmanında tek golle kazandı. Takımda geçen sene ki hava yok bir daha da olacağını sanmıyorum. Ama çok iyi takım o yüzden arada yine geçen haftada ki gibi farklı galibiyetler olacaktır. Ancak özellikle deplasmanlarda puanlar kaybedeceklerdir.
          Haftanın en havalı skorunu bu kez A.Madrid aldı. Evinde R.Valle.'yu 5-0 geçerken maçın adamı Arda oldu. İkinci golü attıran 3.golü bizzat adan ve 4.golde de Tiago'ya nefis bir orta kesen Arda muazzam bir oyun oynadı. İkinci yarıda 50 metre top sürüp kaçırdığı bir gol vardı ki atsa kariyer golü olurdu. Falcao'nun ardından skor üretmekte zorlanacağını düşündüğüm takım hiç fena gitmiyor. Bunda şüphesiz aslan payı D.Costa'ya ait.
          Hafta içinde kulübün efsanelerinden Raul'a veda maçı yapan Real Madrid lig maçını pazartesi oynadı. Dün Granada deplasmanında 3 puanı Ronaldo'dan hızlı davranan Benzama'nın ayağından buldukları golle aldılar. İki haftadır tek farklı galibiyetler alabilen Madrid yine de ilerisi için ümit verdiği söylenebilir.

        
  •  Milan ilk maçta Verona deplasmanında sezonu mağlubiyet ile açtı. Kadro olarak zaten kısıtlılar birde zorlu deplasmanda olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

          Sezona Napoli'nin hocasını alarak giren İnter ilk maçında zorlansa da ikinci yarıda ki baskısıyla maçı 2-0 aldı. Zirveye oynamak için yeterli kadrosu olmasa da Juve ve Napoli'nin arkasından Milan, Roma ve Fiorentina ile birlikte 3.lük mücadelesinde olacaktır.
           Juventus ise bildiğiniz gibi içerde dışarıda kazanmaya devam ediyor. İlk haftada da zorlu Sampdoria deplasmanında Tevez'in tek golüyle kazandılar.
           Fiorentina transfer döneminde epey para harcayanlardan bu hafta evinde Catania'yı 2-1 ile geçtiler.
           Avrupa'da bile transfer listesine ilk 3'ten giren Napoli evinde Bologna'yı 3-0 ile geçerken goller 1 yeni transfer Callejon'dan 2 tanesi ise  takımın eskilerinden Marek Hamsik'ten geldi. Kuşkusuz bu sezon zirve mücadelesinde Juventus'u yalnız bırakmak istemeyecekler.

  • Fransa'da tatsız bir hava var. Ligin açık favorisi konumunda ki PSG ilk galibiyeti ancak 3.haftada alabildi. Üstelik bu maçta da öyle rahat bir oyunda oynayamadılar. Hocaları Blanc zaten soru işaretleri barındırıyordu artık koltuğu iyice sallanıyor. Sezonu çıkarmasını beklemiyorum.

          Transfer sezonunu açık ara en çok konuşulan takımı Monaco'da ise ilk haftada gelen iki galibiyetten sonra bu hafta evinde berabere kaldı. Şampiyon ikisinden birisi olacak ama hangisi göreceğiz.

  • Türkiye'de ise Fenerbahçe evinde Eskişehir karşısında öldü öldü dirildi. Ama kazanmayı bildi.

          Galatasaray ise 6 sezondur kazanamadığı Bursa deplasmanından yine kazanamadan döndü. İkinci yarıda oynanan oyunu gördükten sonra beraberlik iyi bile sonuç.
           Kasımpaşa evinde Kayseri'yi 3-1 ile geçerken güzel goller izlettirdiler.
           G.Birliği evinde Akhisar'ı 3-0 geçti ve ilk galibiyetini aldı.
           G.Antep Antalya maçı 0-0 biten tatsız maçlardandı. Sadece akılda kalan hakem Hüseyin SABANCI'nın 90+3'te önce kırmızı kart sonra penaltı vermesi ardından da penaltı kararından dönmesi oldu. Pozisyonda önce Antalya'lı oyuncu Ferdinand rakibi Serdar'ın boynunu sıktı, kendini kurtaran Serdar dönüp Ferdinand'ın karnına yumruk attı, hakem ise sadece Serdar'ın yumruğunu gördüğü için önce kırmızı sonra penaltı verdi. Çizgi hakeminin uyarısı ile de penaltıyı geri alsa da Serdar'ı atmakta haklıydı. Uzun bir süre dinlenmesini beklediğim hakeme biraz yazık oldu. Ama devletin televizyonunda TRT Türk kanalında hakem eleştirmeni olarak konuşan Serdar ÇAKMAN hakem ile ilgili madem yardımcıdan emir alacaktın sen niye düdük taşıyorsun gibi akla sığmayacak yorumuyla tam dayaklık adam olduğunu gösterdi. yetinmeyip henüz ikinci haftadan hakemliği bırakması gerektiğini öngörerek yorumculukta çığır açtı.
           Karabük Lua Lua'nın çok iyi oynadığı maçta Elazığ deplasmanında iki kez öne geçmesine rağmen beraberlikle yetinmek zorunda kaldı.
           Sivas ise R.Carlos'u yönetici olarak gösterip yedek kulübesine koydukları ilk maçta evinde Konya'yı 2-0 ile geçti. Açıkçası ilk maçta Kayseri deplasmanında kaybetmesine rağmen iyi görüntü veren Sivas evinde de iyi oynayarak Carlos'un beklediğim kadar kötü bir hocalık yapmayacağını gösterdi.
           Haftanın pazartesi maçlarında Beşiktaş zorlu Erciyes deplasmanında üstelik iki kez geriye düşmesine rağmen kazanmayı bildi. Gökhan TÖRE Türkiye'de ki ikinci maçında kariyerinin 2.golünü attı. Maçta en çok aklımda kalan pozisyon ise Erciyes'in forveti Vleminckx'in bilerek ve isteyerek Tolga'nın kafasına attığı tekme oldu. Topu kapmak ihtimali yüzde 5 bile olmadığı bir pozisyonda üstelik topu kaleye doğru değil auta vurmak için Tolga topu eline aldıktan sonra attığı tekme sonucu Tolga oyuna devam edemedi ve hastaneye gitmek zorunda kaldı. Hakem ise pozisyonda sadece faul çalabildi. Kart bile göstermedi.
           Trabzonspor'un maçı ise 2-1 galibiyetle sona erdi. Rize deplasmanda iyi de oynasa bu puan için yeterli olmadı. Yine maçta akılda kalan en önemli an Volkan'ın üstelik bu sezona iyi başlamışken taraftarın küfrü sonrası göz yaşlarını tutamayıp oyunu terk etmesi oldu. Bu olayın iyi taraflarından birisi Volkan'ın taraftarın sandığı kadar duyarsız olmadığını artık herkes gördü. İkincisi ise Volkan'ın ağladığını gören taraftarın küfrü eden seyirciye gösterdikleri tepki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder