15 Ağustos 2013 Perşembe

TÜRK MİLLİ TAKIMI KİMLERİ YENEBİLİR?



          Dün maç başlamadan önce Tv'de izlemeye değer bir şey bulamamış tam kapatmak üzereyken aklıma Milli maç olduğu geldi. Benim gibi tüm İstanbul'un aklına da Milli maç olduğu son dakikada gelmiş olacak ki maçta biletli, davetli vb. izleyici sayısı görev icabı orada olan kişiler kadardı. Maçı canlı yayınlayan Kanal D düşen reytinglerine çözüm bulmak amacıyla olsa gerek bu aralar futbol maçları yayınına giriştiler. İspanya Süper Kupasının yayınını da yapacaklarını maç boyu tekrarlayıp durdular. Kardeş kanalları tv2'de Barcelona'nın hazırlık turundan sonra dün de Hollanda Portekiz maçını yayınladı. Azeri kanalların Türksat uydusundan ayrılmasından sonra böyle ekstra yayınlar keyifli oluyor.

           Maça geçecek olursak Abdullah AVCI kadroyu açıkladığında neden sağ bek olarak sadece Serdar Kurtuluş'u seçtiğini anlamamıştım. Önce ki hazırlık kampında çağrılan ve iyi işler yapan Eskişehirli Veysel niye çağrılmadı bilmek zor. Dün ki maçta sağ bek olarak Hamit oynadı bence de Hamit'in sağ bekten başka bölgede oynaması bu form durumuyla epey zor görünüyor. Ancak konu Milli takımsa o bölgede daha iyi bir isim görmeyi arzu ederdim.

        Maça iyi başladık diyebiliriz. Kulübünde forma şansı bulamayan Burak Milli maçta kendini göstermek istercesine maça arzulu başladı. Ama savruk günlerinden birine denk gelince ilk yarıdan 4 gol atabileceği maçta bir tek karambol golle yetindi. Orta sahada kalabalık olmak isteyen Abdullah Hoca Umut'u orta sahaya yakın oynatarak onun delişmen koşularından faydalanmak istedi. Kanında forvet oynamak olan Umut'ta ilk yarı boyunca hem görevini yaptı üstüne birde şansının da yardımıyla gol buldu. Ama ikinci yarıda insan olduğu ortaya çıktı ve yorgunluktan olsa gerek orta sahada ki görevini bile yapamaz oldu. Henüz ligi başlamamış olan Arda hala tatil kafasında olacak ki maç boyunca çok etkisizdi. Belki de bir hafta sonra oynayacağı Barça maçını şimdiden düşünmeye başlamıştır veya 3 gündür adının sürekli transfer haberlerinde geçmesinin etkisinde kaldı. Sebep ne olursa olsun bu kadar kötüyken oyunda 84 dakika kalması doğru değildi. Maçın diğer etkisiz ismi ise yine Selçuk İnan'dı Süper kupa maçında olduğu gibi yine yokları oynadı.
         İsimleri böyle çoğaltmak mümkün ancak asıl sıkıntı defans hattı gibi geliyor. Semih ve Ömer belki tek başlarına çok iyi stoperler ancak o kadar birbirlerine benziyorlar ki... ikisi de önde basmayı seven mücadeleci ancak ayak tekniğine hakim değil. Egemen tercihi iyileştikten sonra sanırım daha iyi bir tercih olacak. Dün oyuna sonradan giren 2010 Dünya Kupasının yıldızlarından A.Gyan iki pozisyonda da Semih'e üstünlük sağladı. Ama ilk golde hatanın aslan payı Volkan'dan geldi. Gyan demişken 2010 Dünya kupası öncesinde Aykut KOCAMAN'ın forvet hattında Sow'dan önceki tercihi olan Ganalı İngiltere ligini tercih etmiş ve Sunderland'e 16 milyon avro gibi çok yüksek bir bonservisle imza atmış ancak vasat geçen bir sezondan sonra Katar'dan Al-Ahli takımına önce kiralandı bu sezon ise 7 milyon avro bedelle transfer oldu. Emenike tarzında bir oyuncu olan Gyan acaba Fenerbahçe'yi tercih etseydi ne değişirdi diye düşünmemek elde değil. Dün görüldü ki hala formu yerinde ve hala iş yapar üstelik yaşı da 27.
Bu Dünya Kupası da zaten yalan olmuştu. Artık sadece işin resmiyete dökülmesi kaldı. Andorra olmasa da Romanya maçı o işi halleder. O güne kadar bizde Abdullah AVCI'nın "Enteresan goller yiyoruz." Gibi saçma sapan açıklamalarıyla vakit geçiririz. Ne oynadığı belli olmayan yurt dışında oynuyor, onları değil de bizleri seçti diye sanki her maç kadroya çağrılma zorunluluğu varmış gibi takımlarında oynayamayan isimleri kadroya demir baş yapan. Ve resmi maçlarda sadece 10 kişi kalan Estonya ve Andorra'yı yenen Abdullah AVCI utanmadan sıkılmadan şunu şöyle bunu böyle yapmalıyız gibi bilmiş laflarına katlanmak zorundayız. Bırakın gidinde işi yapabilen gelsin. İBB'de 5 sene görev yapıp da 1 tane genç oyuncu yetiştirmeyen bir antrenör nasıl oluyor da gençlere önem verilmesi lazım diyebiliyor.
Kişilik olarak hiç sevmem ancak cesur futbol oynatmak ve sonuç almak adına Fatih TERİM ne yazık ki bu ülkede bunu yapabilecek tek isim. Öz güven aşılamak zordur. Önce sana inanacaklar sonra arkandan gelecekler. Aykut Hoca bunu ancak 3 senede yapabildi. Onunda ipini çeken başka sebepler oldu. Biran önce genç futbolcudan daha ziyade genç kendine güvenen iyi hocalar çıkarmalıyız. Misal B.Dortmund'un hocası J.Kloop

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder