4 Nisan 2013 Perşembe

BU SKORU BEKLİYORDUM DA BU OYUN NEYİN NESİ?



Maç öncesi yazımda Galatasaray’ın bilinen kadrosuyla çıkması durumunda bunun fazla iddialı olacağını söylemiştim. Ancak gerek kesilmesi gerektiğini düşündüğüm oyuncular (Sneider, Drogba) isim olarak büyük olması gerekse bu maçlar için transfer edilmiş olmaları beklediğim rotasyonun olmayacağı hissini kuvvetlendirmişti. Terim’de adına yakışmayanı yaptı ve doğru kadro yerine büyük isimlere forma şansı verdi.
Maça gelince ilk 10 dakikada yemememiz lazım demiştim yedik. İleride basmaya çalışmak, açık oynamak yanlış olur dedim oynadık. Hızlı ve akıllıca kontra ataklarla gol bulabiliriz dedim, bulamadık. Ronaldo gibi bir oyuncuyu attığı gol dışında pozisyona sokmadık. Benzema beklediğim gibi golde ki kısmeti hariç etkisizdi. Ancak Mesut beklediğimden daha etkili bir oyun oynadı. Bizimkilerde  ise Melo beklentilerin üzerinde, Semih hayal kırıklığı ve Sneider oynamadı diyebiliriz. Ama bence takımda ki en büyük hayal kırıklığı Drogba’ydı. Kendisinden beklenenlerin büyük çoğunluğunu yapamadığı gibi ağında da epey bir top ezdi.

Artık ikinci maç için pek ümit kalmadı. Üstelik Burak ve Dany cezalı yani hem atma umudumuz hem de tutma umudumuz rövanşta yoklar. Ama buraları oynamak bile güzeldi. Arayı çok açmadan tekrar çeyrek finaller görmek ümidiyle.

Hakem takdir hakları dediğimiz şeyi bir türlü bizden yana kullanmadı. Hatta takdir hakkına kalmayacak pozisyonlarda bile bizim lehimize olan kararları veremedi. İki hafta önce Cüneyt Çakır’ın kıyağıyla bu maça çıkma hakkı kazanan Madrid yine bir hakem kararıyla ikinci maç için fazla endişe taşımadan yoluna devam ediyor. Maç boyunca bizim lehimize tek yanlış karar maçın son dakikasında Ebue’nin kendisini yere atmasına aldandı ve kazanılan frikikte Drogba topu Selçuk’a bırakması gerekirken baraja takarak hakemin o hatasını da değerlendiremedi. Ama hem maçın ilk yarısında kornerden gelen topu Khedira’nın eline çarpışını görmedi. Hem de Burak’ın sarı kart gördüğü pozisyonda Ramos’un ayağına basmasını görmezlikten geldi. Özellikle Burak’ın pozisyonunda çok kızdım. Hadi bastığını görmedin be adam penaltı olsun olmasın ortada fiziki bir temas var. Nasıl kendini attı diye kart gösterirsin. Bu seviyede böyle bir yönetim gerçekten hayla kırıklığı.
Hazır hakeme giydirmişken Terim’i de boş geçmek olmaz. Yalan yok Terim’i hiç ama hiç sevmem kendini beğenmiş kasıntı bulurum. Ama futbolcularıyla olan iletişimine ve kazanmaya olan açlığını her zaman takdir etmişimdir. Ama arkadaş dün ki kadro ve oyuncu değişikliği nedir yahu? Hadi ilk yarı o kadro ile çıkmaya mecburdun ikinci yarıda oyuna girecek adam Gökhan Zan mıdır? Bu seviyede 3’lü defans oynayan bir takım kaldı mı artık. Ama diyelim ki denemek istiyorsun bunu ilk kez Madrid deplasmanında mı denersin? Nasıl bir saçma tercihtir. Maç zaten 2-0 olmuş hiç değilse oyuna Yekta’yı al da takımın orta saha direnci artsın Burak’ı biraz sola kaydırıp Real’in zayıf bölgesi olan sağ bekten faydalanmaya çalışırdın. Ama o ne yaptı. ancak maç 3-0 olduktan sonra oyuna Umut ve Amrabat’ı aldı. Yazık gerçekten hem hakem yönetimi olarak hem d Terim’in teknik bilgisi olarak bu seviyede çok zayıf kaldılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder