25 Şubat 2014 Salı

ŞAMPİYONLAR LİGİNDE İKİNCİ TUR MAÇLARINDA İKİNCİ PERDE



Geçen hafta şampiyonlar ligi maçlarından önce maçların olası sonuçlarıyla ilgili bir yazı yazmıştım. Tabii ki çoğu tutmamıştı bu hafta da benzer bir yol deneyeceğim.
ZENİT - B.DORTMUND
Maç tahminine geçmeden önce şunu söyleyeyim Rusya iklimi gereği aralık ayında devre arasına giriyor ve sonra ki devre Mart ayının ilk haftasında başlıyor. Yani Zenit'in en son oynadığı resmi maç Aralık ayındaydı. Sonrasında verilen arada neler yaptıkları muamma maçkolik sitesinde yazdığına göre 3 tane hazırlık maçıyla bu maça hazırlanmaya çalışmışlar. Ancak onların bu hamlığı maçı ne kadar etkileyeceği muamma sonuçta iklim olarak avantaj hala onlarda.
Dortmund'a gelince ise kötü giden sezonda sene başında Lewandowski'nin gideceğini bile bile Bayern teklifini kabul etmeyip yeni bir oyuncu almayıp idare etmeye çalışmanın bedelini ödüyorlar. Şampiyonlar liginde motivasyon sıkıntısı çekmeyen takım Arsenal'in olduğu grubu lider tamamladı. Ama bu hafta sonu ise Hamburg deplasmanında topa daha fazla sahip oldukları bir maçı 3-0 gibi net bir skorla kaybetti. Aklınıza takımı bu maç için dinlendirmiştir diye bir şey gelmesin as kadroyla oynadılar.
Eksikler listesine bakarsak Zenit'te grup maçlarının tamamında oynayan Shirikov sakatlık sebebiyle yok. Dortmund'un ise eksikleri daha ölümcül. Defansın göbeğinde geçen sene bu kupada final görmelerini sağlayan Subotic, Hummels sakat üstelik yerlerine oynayan Sokratis ve Fredrich güven vermeyen isimler. Ayrıca bu sene çok formda olan Kuba (Blaszczykowski) sakatlık sebebiyle yok. Sene başında sakatlanan İlkay GÜNDOĞAN'ın durumu net değil ancak bu kadar uzun bir ara vermiş oyuncuyu kadroya alacaklarını sanmam.
Soğuk havanın ve futbola olan açlığının Zenit'e en azından ilk maç için yeteceğini düşünüyorum.
OLYMPİACOS - M.UNİTED
Öncelikle kesin şu oynamayacak dediğim bir sakatlık yok. Durumları şüpheli olanlar var ancak durumları net olmadığı için yazmak ne kadar doğru bilemedim. M.United'in durumu malum Ferguson sonrasında ligde bırakın şampiyonluk adayı olmayı şampiyonlar ligi için bile soru işaretleri var. Takımda ciddi bir orta saha eksikliği var. Büyük beklentiler olan Kagawa ve Fellanini asla buraların futbolcusu olamayacaklar.
Olympiacos'un durumu ise tam bir ticari esnaf başarısı. İlk turda 5 maçta 3 gol atan takımın en önemli golcüsü Mitroglou'nu devre arası transfer döneminin sonunda Fulham'a 15 milyon avroya sattılar. Yani artık ilk turda evinde rakiplerine sahayı dar eden takımdan çok önemli bir eksik var. Yerine ise en son Katar'da oynayan Nelson VALDES'i aldılar. Valdes'i Valencia ve daha eskilerde W.Bremen'den hatırlayabilirsiniz. United son hafta deplasmanda C.Palace'ı 0-2 ile geçti. Gollerin birisi penaltıdan R.V.Persie ve eski formundan sinyaller vermeye başlayan Rooney'den geldi. M.United'ın golü bulacağını tahmin etmek zor değil. Ama bu kazanmaya yeter mi emin değilim. Yunanistan'da ki atmosferi tahmin etmek zor değil. Sıkı ve sert bir maç olacaktır.
Çarşamba günün maçlarında bizi ilgilendiren maç da var. Ama o maçı sona bırakıyorum.
SCHALKE - REAL MADRİD
2 ay önce Capello'nun bir röportajında İspanya ligi için Real Madrid'i daha şanslı gördüğünü söylediğinde Madrid henüz lider Barça ve ikinci Atletico'nun gerisindeydi. Ancak Barça sakatlık ve formsuzluklarla Atletico ise yoğun maç trafiği ve dar kadrosu sebebiyle gerileyince Madrid liderlik koltuğunda 3 puan farkla oturuyor. 3 maçtır kart cezası sebebiyle oynamayan Ronaldo'suz puan kaybı yapmayan Madrid'de Benzema ve Jese çok formda yılın en büyük transfer balonu Bale'de katkı vermeye başladı. Bu hafta harika bir füze gönderdi.
Schalke'de Madrid gibi sonradan açılan bir takım oldu. Ligde 4.sırada olan Maviler ilk yarıya oranla daha iyi top oynuyorlar. Geçen hafta deplasmanda Leverkusen'i yendikten sonra bu hafta sonu sanırım akılları bu maçta olduğu için Mainze'yle 0-0 berabere kaldılar. Başka bir grup liderliyle oynasalar şansları daha yüksek olabilirdi ancak buralarda oynamayı yalayıp yutmuş Ancelotti'ye karşı şansları çok fazla yok. İlk maçta bir sürpriz çıkar mı emin değilim. Bu ancak Real'in hafta sonu oynanacak Atletico maçını düşünmesiyle mümkün olur. Kafası dağınık bile olsa Madrid'in bu deplasmandan kendisine yarar bir sonuç çıkaracaktır.
Eksiklerde Schalke'de Aogo ve Höger sakat Real Madrid'de ise Khedira'nın uzun süreli sakatlığı sürüyor. Draxler, Hövedes ve Obasi'nin durumlar şüpheli kadrolara bakınca da Real'in üstünlüğü bariz.
GALATASARAY - CHELSEA
Gelelim haftanın bizim için en önemli maçına Galatasaray bir ilki başararak iki sene üst üste gruplardan çıkmayı başardı. Ayrıca geçen sene ki kolay gruptan sonra bu kez daha zor bir gruptan çıkmayı başararak değerini daha da artırdı. Buraya kadar gelmesi bile takımın hedefinin tamamlandığını gösterir ancak Sneijder'in daha fazlasını isteyeceğine eminim. Drogba'nın muhtemel bir ABD transferi sebebiyle son şampiyonlar ligi macerasının burada bitmesini istemeyecektir. Ancak karşılarında yeni filizlenmeye çalışan bir Chelsea var. Morinho ikinci Chelsea seferinde ilkinde yapamadığı Şampiyonlar ligi şampiyonluğunu kazanmak isteyecektir. Maçın özeline gelirsek malum Galatasaray'da Aydın ve Bruma sezonu kapattı. Chedju ve Gökhan Zan'ın durumu belirsiz Hamit'te uzun süredir oynamıyor ve bu maçta kadroya girmesi olası değil. Chelsea'de de önemli bir eksik yok. Hazard'ın form durumu bizim için can sıkacak boyutta, Lampard ve Terry'de pek yaşlanmış gibi durmuyor. Son maçta Everton'ı 90+2'de geçerken ortayı yapan Lampard ayak uzatan Terry'idi. Morinho her ne kadar bu maçtan çok çekindiğini belirtse de devre arasında ki takviyelerden sadece 3'ünü sahaya sürebilecek Mancini'ye karşı net bir galibiyet arayacaktır. Mancini ise bu sefer yabancı aritmetiğine girmek zorunda kalmadan kadro yapmanın keyfini sürecektir. Ancak bu kez de ligde iyi bir form yakalayan Veysel'den mahrum kalacak. Uefa listesine sonradan eklenen isimler Alex Telles, Hajrovic ve Bordisso oldu.
Kadro olarak Galatasaray'dan beklentim.

Muslera

Ebue, Semih, Bordisso, Alex,

Melo Selçuk

Hajrovic                Sneijder

Burak  Drogba

Bu kadro ne kadar yeterli olur emin değilim ancak rotasyon seven Mancini'nin bir sürpriz de yapabileceğini biliyorum. Turun için hiç umudum yok ancak Galatasaray zaten buraya gelerek görevini yerine getirdi. Başarılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder