17 Nisan 2015 Cuma

GERİYE 1 GALİBİYET KALDI

Semih ERDEN'İ en son hatırladığım maç geçen sene Efes formasıyla yine Ntvspor'dan yayınlanan bir maçta izlemiştim. O gün oyuna hiç girmeyen Semih, maçın bitmesine son 3 saniye kala takımı 2 sayı öndeyken oyuna girmişti. Rakip Panatinaikos faul atışı kullanıyordu. Tek çareleri kaçırıp ribaunt alıp sayı atıp maçı uzatmaya taşımaktı. İşte o ribaundu almasınlar diye 5 faulle oyundan çıkan pivot yerine Semih ilk kez oyuna giriyordu. Serbest atışı kaçıran Pana takımı son bir hamle ile potaya yüklendi. Semih maç boyu oynamamanın ve kafasının muhtemelen çok başka yerlerde olduğundan o ribaundu alamadığı gibi rakibine de engel olamayarak topu tiplemesini sadece seyretmişti. Uzatmaya giden maçı da kaybeden Efes olmuştu. NBA'YE gitmeden önce Fenerbahçe'de Ömer AŞIK ile birlikte çok iyi maçlar çıkaran Semih ne NBA'DE ne de geri döndüğünde Efes'te asla başarılı olamadı. Benim için bunun tek bir açıklaması var o da kafasını bir türlü toparlayamaması. Gerek NBA'DE  gerekse Efes'te taraftar baskısı ve desteğinden uzak olan Semih konsantrasyon eksikliği yaşıyordu. Sene başında Fenerbahçe ile adı anılınca biraz burun kıvırmıştım ancak o kadar kötü bir sezon geçirmişti ki artık ne kadar dakika verilse o kadarına razı olacaktı. Üstelik Fenerbahçe'nin taraftar baskısı ve Obradovic'in neredeyse elinde sopa ile takımı motive etmesi katkı alabiliriz fikrine doğru meyil etmeme sebep oldu.
Dün ki maçtan önce ilk maçın aksine daha iyi oynayacağımızı düşünüyordum. İlk maçtan sonra ki yazımda da skorerlerimiz Goudelock ve Bogdanovic'in bir daha böyle oynamasının düşük bir ihtimal olduğunu yazmıştım. Maçı 19 sayıyla bitiren ve ilk yarıda 17 atan Goudelock beni yalancı çıkarmadı. Ayrıca ilk maçın yıldızlarından Maccabi'den Pargo'yu kilitleyen Kenan bu işi bu kez ilk dakikadan itibaren yaparak Pargo'nun ritim tutmasına engel oldu. Ama şüphesiz oyunun sonucunun belli olduğu ilk çeyreğin haliyle maçın yıldızı Semih'ti. İlk maçta hiç süre almayan Semih, Sofo'yu uzun kolları ve hareketli ayaklarıyla savunması için ilk 5'te yerini almıştı almasına ama bırakın Maccabi'yi Obradovic bile ondan bu kadar iyi bir hücum performansı beklememiştir. İki kere basket faulle sonuçlanan sayılar bulan Semih bu serbest atışları kaçırmasına karşın pota altını domine etmeye devam etti. Savunduğu Safo'nun kalın fiziğine karşın 0(yazıyla sıfır) sayıda kalmasını sağlayarak ne kadar önemli bir iş yaptığını anlatmaya kelimeler yetmez.
Rakip Maccabi açısından bakarsak maç öncesi planları olan Pargo, Sofo ve Devin Smith'ten neredeyse hiç katkı alamadılar. Pargo kişisel becerisi ile skor buldu ancak bu o kadar düzen dışıydı ki. Takımına en ufak bir katkısı olmadı. Ama pazartesi gün ki maç için bir hamleleri daha olacaktır. İsrail'de ki maç ne olursa olsun artık tur bizim olacaktır. Final four ise tam anlamıyla bir kumar diğer serilerinde büyük ölçüde favorilerin kazanmasıyla sonlanacağını düşünürsek. 4'lü finalde Fenerbahçe Ülker, Cska Moskova, ev sahibi Real Madrid ve Barça olacaktır. Daha çok erken ama Barça ile eşleşirsek bir şansımız olacaktır. Diğer iki takımda bizden az biraz fazlalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder