17 Aralık 2012 Pazartesi

LİDER KAZANDI



Derbi herkesin beklediği üzere Galatasaray baskısı ile başladı. İlk 5 dakikada Fener doğru dürüst 5 pas yapamazken Galatasaray kazandığı toplarla sürekli pozisyon aradı. Tedirginliğe rağmen hata yapmayan Fener savunmasını ilk kez Hamit yokladı. Etkili bir vuruş çıkaran Hamit’i direkler engelledi. Caner’in gereksiz bir noktada yaptığı basit bir faul sonucu Galatasaray’ın golü geldi. Belli ki maç öncesinde Caner’i sıkı sıkıya tembihlemişler bak sakin ol, sakın bir taşkınlık yapıp atılma diye ancak bu tembihler belli ki Caner’in sadece taşkınlıklarını önlememiş oyunundan çok şey götürmüş. Dün Baroni ile beraber maçın en kötüleriydiler. Golle ilgili olarak ise geçen hafta Fener’i Belediye önünde kurtaran golü atan Bekir bu kez kendi ceza sahasında üstelik kendisini rahatsız eden bir oyuncu olmamasına rağmen topu kendi ağlarına yolladı. Golden sonra Galatasaray mı duruldu yoksa Fenerbahçe mi daha iyi pas yapmaya başladı net bir şey söylemek zor ancak Fenerbahçe özellikle Kuyt ve Sow’un tek başlarına verdiği savaşla bir şeyler yapmaya başladı. Nitekim Rieira’nın topu tehlikeli bölgeye yollaması ve Hasan Ali’nin Türkiye’de 3.senesinde ki ilk golünü atmasına sebep oldu üstelik kullanmadığı sağ ayağı ile vurdu topa. Golden sonra oyun yine dengede gitti. Artık Fenerbahçe daha sakin oynuyordu. Ta ki Baroni’nin hiç gerek yokken Selçuk’a faul yapıp frikiğe sebep olmasına kadar. Pozisyonda Selçuk etkili olmayan sol ayağında ki topla kaleye vuracak açı ararken Baroni hiç kendini yorma ben faul yapayım da daha rahat vur dedi. Frikikte ise Volkan zaten baraj ile koruduğu köşeyi birde ben koruyayım demesiyle boş kalan köşeye Selçuk’un topu göndermesi sonucu güzel bir gol izledik. Selçuk geçen sene yaptığı gibi barajın üstünden vurup golü atsa kimse kaleciye kızmazdı. Ancak kaleci kapattığı köşeden golü yiyorsa kabahat kalecidedir. Skor avantajı bir kez daha ev sahibine geçti. Ve maçın kalanında Galatasaray’ın skoru korumaya çalışmasını izledik ancak buna o kadar da gerek yoktu çünkü Fenerbahçe’nin rakibini ne baskı altına alacak oyuncuları ne de bir oyun yapısı vardı. Üstüne birde Kuyt sakatlanıp oyundan çıkmasıyla o şans hiç kalmadı. Oyuna sonradan giren Sezer, Krasic ve Stoch beklentilerin çok altındaydılar. Galatasaray’da ise Terim’in anlamsız bir geri çekilme çabası vardı. Önce Umut yerini Yekta’ya bıraktı sonrasında ise Burak’ın yerine Emre Çolak girdi. Üstelik Burak Emre değişikliği rakip 10 kişi kalmışken yapıldı.

Maçın hakemi hakkında söylenecek pek bir şey olmadı. Sadece çok sarı kart göstermek hakemlik değildir. Sanırım maçtan önce ona da maçın başında en ufak sertlikte kartını kullan ki sonrasında sert oynayamasınlar demişler. O da ilk fırsatta karşılıklı birer sarı kart kullandı ki ikisinde de uyarı ile geçiştirebilirdi.
Galatasaray’ı tebrik eder. Ligimizin iki zirvede yer alan takımdan daha iyi bir maç beklediğimi söylemek isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder