1 Ağustos 2012 Çarşamba

BİRAZ FUTBOL


          Uzun bir tatilden sonra nihayet futbol dolu günlere yavaş yavaş geliyoruz. Bu hafta bugün ile beraber önce Fenerbahçe Şampiyonlar liginde ikinci tur maçında evinde Romanya’nın Vaslui takımıyla oynayacak. Maç ne yazık ki D-Smart’tan yayınlanıyor tek umudum geçen sene olduğu gibi bu sene de Azeri ve Gürcü kanalları onlar verirse izlerim. Olimpiyatlarda TRT’nin beğenmeyip yayınlamadığı Arjantin Fransa Basketbol maçını da bu kanallar sayesinde izleyebildim. Olimpiyatlar demişken bu kadar gün ve bu kadar sporcumuz yarışmasına rağmen henüz bir madalya bile alamamış olmamız üzülesi bir durum ancak elenenler arasında çok büyük madalya umudumuz da yoktu. Belki bayanlar halterde Aylin yada erkekler de Mete madalya alabilecek seviyelerdeydi ancak onlarda kötü yarışma çıkardıkları için muvaffak olamadılar. ( Muvaffak kelimesini cümle içinde kullandım ya daha ne diyeyim kendimi aştım resmen : ). Asıl umutlarımız son olimpiyatlarda Pekin’de tek altın madalyamızı bize kazandıran Güreşte Ramazan Şahin bu Ramazan ayında inşaAllah yine altın madalya alır ancak o madalyadan bu yana midesinde ki Ülserle uğraştığından doğru dürüst çalışamadığını biliyorum. Allah yardımcısı olsun. Sonlara doğru ise atletlerimiz piste çıkacak.


        Başlığa dönecek olursak sabahları işe giderken radyodan spor haberlerini ve yorumlarını takip etmeye çalışıyorum ancak bu o kadar kolay olmuyor. Bildiğim kadarı ile sürekli spor yayını yapan 3 radyo frekansı var. Ntvspor, Lig Radyo ve Radyospor. Ancak sabah haber almak için açtığım bu 3 radyoda bırakın gazeteleri okumayı abuk sabuk mevzulara girip vakit öldürmekten başka bir boka yaramıyorlar. Özelikle radyosporda yayınlanan ve Barış Ertül’ün sunduğu program sabah sabah Serhat Ulueren adlı kifayetsiz tarzında yayınla tam anlamıyla kulağıma tecavüz ediyor. Bunlardan biraz ayrılan yayıncı kuruluşun futbol konuşun telkininin etkisinde kalan Mehmet Ayan Lig Radyoda arada haber veriyor.  Bülent Yüksel, Tayfun Bayındır ikilisi ise tam anlamıyla Ntvspor’a yakışmayan iki programcı özellikle programı sunmaya çalışan Bülent Yüksel dün ki programda yorumcu Tayfun Bayındır’la resmen kavga etti. Sırf bunlar yüzünden müzik dinlemeye başladım. Bırakın artık şu şike sürecini şu bunu demiş o bunu demiş takılmayan bu kadar. Ceza alması gerekenler alır almaması gerekenler almaz. Bunu konuşmanın kimseye yararı olmaz. Havuzdan çıkan çıkabiliyorsa çıkar. Çıkamıyorsa oturur aşağıya havuzda yüzmeye devam eder. Ama artık futbol konuşun. Akşam Fener için hayati önemde bir maç var kimse takım niye gol atmakta bu kadar sıkıntı yaşıyor demiyor. Neden bu transferler bu maça yetiştirilmedi demiyor. Varsa yoksa o bunu demiş fener şike yapmış. Eskiden de başkaları yapmış. Diye bir sidik yarışı yapılıyor. Her neyse can sıkmaya değmez.
        
       Perşembe günü iki Anadolu takımının iki çok önemli maçı var önce Bursa deplasmanda abuk sabuk bir takımla UEFA turunda 2.turda karşılaşacak. Maç 18.30 da TRT Haber’de. Diğer maç ise 21.45’de Eskişehir evinde Marsilya ile karşılaşacak. İşleri oldukça zor eskiden sempati duyduğum Ersun Yanal artık antipatik ve etkisiz bir figür olarak gözümde canlanıyor. Bu turu geçmese bile bir karakter ortaya koyabilirse belki yine üst sınıf hoca olma yoluna girer ama o kalitede bir oyun oynatmıyor. Son derece Zayıf İskoç rakibi karşısında bile bir uzaktan şutun rakibe çarpmasıyla bir de kendi kalesine atılan golden başka bir şey üretememesi onlar adına endişe verici. Bu maçta TRTHaber’de.

       Son cümle olarak da Avrupa Şampiyonu olan 16 yaş altı Milli Takımımızı tebrik ederim. İnsan izlerken ister istemez kadroda kendi tuttuğu takımdan kimler var diye bakıyor. Fener’den 2 veya 3 kişi vardı sanırım. Ama turnuvanın yıldızı Efes’te oynayan Okben’di. Yine de aralarından bir Mirsad yada Hidayet çıkacağını sanmıyorum. En fazla Ömer Onan olur. : )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder