17 Şubat 2016 Çarşamba

HARİKA OYUN, HARİKA SONUÇ



Dün ne yazdıysak içimizden ne geçtiyse gerçekleşti çok şükür. Maçta beklediğim kadrodan 2 değişiklik vardı. Sol bekte Hasan Ali yerine Caner ve önünde Alper yerine Volkan ŞEN ile başladı Pereira, çok önemli değil hatta daha iyi bile oldu. Ama RVP'ye dokunsaydı eminim sonuç farklı olurdu.
Maça biraz tedirgin başladık ancak bunda ki amaç biraz rakibi tartmaktı. Nitekim ilk ve ikinci yarının ilk 10 dakikasını çıkarırsak oyunun oynandığı bölgenin yüzde 80 oranında rakip saha olduğunu görürüz. Bunda Topal ve Ozan ve De Souza'nın savunmadan seken bütün topları topladığını düşünürsek atak devamlılığını sağlanması açısından üçü de görevlerini mükemmel yaptılar.
İleride oynayan Nani top tutma ve top taşıma da çok mahir olsa da bitiricilik konusunda o kadar iyi değildi. Volkan ŞEN ise en aktif maçlarından bir tanesini oynadı. Gol atmadı, asist yapmadı ama savunmanın bütün ayarlarını bozan adamdı. Robin Van Persie ise tek kelime ile klastı. Özellikle Fernandao oyuna girdikten sonra görüldü ki arada çok büyük bir klas farkı var. Ayağına topun yakışması herkesten farklı düşünebiliyor olması kısacası adam klastı.
Dün ki maçta oynayanlar için bunca methiyeler dizmeme rağmen hala maçın asıl kahramanı olan iki adama gelemedim. Takımın sağ bek ve sol bek mevkilerinde oynayan iki adamın bu denli maça hükmetmeleri pek sık görülen bir şey değildir. İlk yarıda Gökhan rakibin sol tarafını o denli felç etti ki bir ara sol bek oynayan Denisov(Rakitic'e çok benziyor :) onu durdurmayı geçtim takip etmekten bitap düştü. İlk golde de attığı çalım ve kalabalığa kestiği orta mükemmeldi. Diğer kanat oyuncumuz Caner ise maç boyu yaptığı bindirmeleri ikinci yarıda öyle bir seviyeye çıkardı ki ikinci yarıda sol kanadı otoban yaptı. Hele ki ikinci golü hazırlayışı var ki değme 10 numaralar o paslaşmaları yapamazdı. İkisinin de sözleşmeleri bu sezon sonu bitiyor. Acaba Avrupa devleri bir çengel atar mı diye korkmuyor değilim.
Bu maçta bitiricilik rolünde De Souza vardı ama sonra ki maçta kim olur bilinmez. Bu takım bu şekilde oynadıktan sonra yenilse de kimseye koymaz. Gökhan'ın maç sonrasında dediği gibi "Ben soyunma odasına giderken cebimde hiç bir şey kalmıyor, neyim varsa sahada bırakıyorum." bu cümleyi kurabildikten sonra bu takıma kimse tepki vermez.
Son söz Pereira'ya Olympiacos'tan neden ayrıldı bilmiyorum. Yada Porto ile neden devam etmediğini. Ama bu takımda bir şeyler başarmaya doğru gidiyor. İlk yarının sonunda takımlar tünele giderken bütün stat Pereira diye inliyordu. Bu uzun süredir gerçekleşmiş bir şey değildir. Değerini bilmek gerek. RVP'NİN oyuncu değişikliğinin taraftar olarak yanlış görsem de hocanın gözünde %100 doğru bir karardır. Maçta istediğin sonucu almışsın hem yedek kulübesinde ki forvetini küstürmemek hem de formda bir RVP'yi dikkatli kullanmak zorundasın çünkü elinde başka forvet yok.
İkinci maçtan nerdeyse eminim. Bu tur bitti artık önümüzde ki maçlara bakalım. Hatta rövanşta RVP değil Fernandao oynamalı asları yormayalım :D
Maçtan sonra bir Rus futbolcunun formasının altına giydiği Putin tişörtünü bizim takımda kiler yapsa UEFA ceza vermek için götünü yırtardı. Ceza alır mı bilmem ama "O RUS ÇOCUĞUNUN" içinde ki tişörtü gösterememesini sağladıkları için ayrıca teşekkür ederim. İçine giydikleri içlerinde patlasın.
Bu arada Avrupa maçlarında Milli marşlar okunmaz ama taraftarlarımız ilk düdükten önce İstiklal marşını okumaları çok hoşuma gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder