1 Eylül 2015 Salı

MELO'NUN GİDİŞİ

Önümüzde ki sene sözleşmesi bitecek olan Melo gerek eski yöneticilere yapılanları bahane ederek gerekse sözleşmesinin bitmesine 1 sene kalmasından dolayı yeni sözleşme talebinin kabul görmemesi üzerine ayrılma kararı almıştı. Bunu da son derece doğru bir zamanda yönetime bildirdi. Herkesin tatile gittiği dönemde G.Saray yönetimi de tatile gitmiş olacak ki Melo'nun bu kararı karşısında herhangi bir hamle yapmadı. Gerçi haksızlık yapmayalım rahat rahat görüşme yapabilmesi için Melo'ya Milli takım kamplarına katılan oyunculardan bile fazla izin verdi. O bölgeye yine Melo'nun menajerli aracılığıyla R.Madrid'in kiralık kadrosunda olan Rodrigez'i aldılar ancak iki hazırlık ve Osmanlıspor karşılaşması gösterdi ki teknik olarak iyi olan genç İspanyol  savunma anlamında Melo'ya alternatif olacak düzeyde değil.
Hamza Hamzaoğlu'nun takım içi dengelerden bahsettiği her açıklamasında kendisine sorulan Melo sorularına kaçamak cevaplar vermişti.  Hatta o bölgede Hakan BALTA'YI kullanabileceğini söylediğini bile duydu bu kulaklar. Başta şaka yapıyordur diye düşünüyordum ancak son ana kadar takviye yapmayan Hamza hoca sanırım ciddi olacak ki takımın orta sahasını en azında Ocak ayına kadar Selçuk, Rodriguez, Bilal, Emre dörtlüsüne emanet etmiş gözüküyor. Transfer döneminde Jem Poul KARACAN'IN  o bölgede oynadığını biliyorum ancak kendisi 2 senedir sakatlıklardan dolayı top oynamadığını ve şimdiye kadar da forma giymediğine göre alternatif olarak görülmüyordur. Neden kadroya katıldığı ise epey zor bir soru.
Sonuç olarak Telles'in yokluğunu Caroll'le doldurduğunu düşünen ve kiralık gitmesine ses çıkarmayan taraftar Melo'nun yokluğunun dolmadığının da farkında. Alınacak ilk mağlubiyette oklar önce Burak krizinden dolayı Hamza Hocaya sonra bu beceri yoksunu yönetime dönecektir.
Benzer bir yazıyı Telles içinde yazmayı düşündüm ancak kiralayan İnter'in Finansal Fair Play şartlarından muzdarip olduğu için ilk planda kiralık gönderildiğini düşünüyorum. Eminim sene sonunda sözleşmenin açıklanmayan bir maddesi gereği satın alma opsiyonu kullanılacaktır. Aksi takdir Telles'in böyle komik bir para karşılığında gönderilmesinin izahı olamaz.
Ülkemizin Avrupa'da ki puanına en çok katkıda bulunan takımın G.Saray olduğu muhakkak ancak geçen sene ki 4.lük ve bu sene ki aşırı zayıf kadro ile alınacak muhtemel kötü sonuçlar o günleri hatırlamamızı sağlamaz. Ve bu kez yönetim maddi olarak şunları şunları yaptıktan fazlasını söylemesi gerekir.
Son olarak da eski yönetici yeni paralel yazar Cüneyt TANMAN'IN Sabri'den iyi değil dediği M.Pereira'nın Porto'da 3 maçta 2 asist yaptığını söyleyeyim. Pereira dururken üstelik bonservisi yokken almayıp. Kevin Grosskreutz'u üstelik bonservis vererek transfer etmek ne kadar mantıklı anlayamıyorum.
Lafım Melo'yu satanlara değil. Melo'nun bu yaşta üstelik sözleşmesinin bitmesine 9 ay kala iyi bir bonservis bedeliyle satılması başarıdır. Başarısızlık olan yerine kimseyi almadan bu transfere izin vermektir.

2 yorum:

  1. Sondan başlayayım son paragrafına aynen katılıyorum. Satmak başarı yerine kimseyi almamak aptalliktir. Gelelim diğer meselelere Telles konusunda seninle aynı fikirdeyim ancak Kevin konusunda farklı düşünüyorum sagbek olarak değil ortasaha da sağ açık, sol açık veya orta da kullanılacağını düşünüyorum. Bence çok iyi transfer olacak ve takıma katkı yapacaktır. Belki de melo nun yerini bile doldurur. Sabri konusunda da farklı düşünüyorum. Çok iyi diyemem ama galatasarayin işini görecek kadar oynuyor çok ovdugun perrira kadar asistte o yaptı. Konu sabri olunca hep hatalar konuşuluyor adamın yaptığı asistler bile sayılmiyor herhalde;) Son olarak bu gruptan çıkmak için oyuncudan çok adam akıllı bir oyun planına İhtiyacimiz var yoksa kadromuz hala bence yeterli. Belentimiz zaten en fazla gruptan çıkmak yksa final oynarız demiyoruz. 3.lukte idare eder bu sene için. Fenerbahçe ile Avrupa Ligi finali oynarız bakarsın kismet...

    YanıtlaSil