6 Şubat 2013 Çarşamba

DEVRE ARASI TRANSFERLER VE GETİRDİKLERİ 3




FENERBAHÇE

GELENLER: Pierro Webo ( İstanbul Büyükşehir Belediyespor) Emre Belözoğlu (A. Madrid) Reto Ziegler (Juventus)

GİDENLER: Henri Bienvenu (R. Zaragoza) Özgür Çek (Eskişehir)

Yüksek tansiyon ve motivasyonla geçen bir sezonun ardından kadrosunu güçlendirerek bu sezona da şampiyonluk hedefiyle başlayan Fenerbahçe, istenilen seviyede futbol oynamasa da, Beşiktaş’ın ve Trabzon’un içinde bulunduğu zorluklar nedeniyle şampiyonluktan uzak olmalarıyla da son maça kadar şampiyonluğu kovalayacaktır. Geçen sezona göre özellikle motivasyon anlamında çok büyük düşüş yaşayan Fenerbahçe, sezon içinde Alex depremiyle sarsılsa da yıkılmadı. Herhalde en büyük kötülüğü kendi kendine yapan A. Kocaman yönetiminde ki Fenerbahçe, genel olarak ligde vasat Avrupa’da ise gayet iyi bir performans gösterdi. Avrupa’daki bu başarı sayesinde koltuğunu koruyan A. Kocaman, gelecek sezonda görevde kalmak istiyorsa ligde istikrarı yakalamak, son maça kadar şampiyonluğu kovalamak ve mutlaka ve mutlaka şampiyonlar ligi vizesi almak zorundadır.
Ara transferlere gelince, ilk önce gidenlerden başlayalım. Elinden çıkardığı Henri Bienvenu ve Özgür Çek genellikle yedek bekleyen son zamanlarda 18’e bile giremeyen oyunculardı. Bu nedenle gidişlerinin takıma en ufak bir etkisi olmayacaktır. Sadece Özgür Çek ile ilgili ufak ta olsa bir beklentim var. Fenerbahçe’de olmadı ama belki Eskişehir’de olabilir. (Ülkemizde zor yetişen sol kanat oyuncusu olduğu için)
Gelelim gelen oyunculara; herkesin bildiği gibi daha büyük, daha etkin oyuncular alınmak istense de bazı nedenlerden dolayı ( bazıları kamuoyunun malumu) alınamadı ve son iki günde iki eski futbolcu ve birde ligimizin kalburüstü forvetlerinden biri alındı. Özellikle Emre ve Ziegler ilk defa geliyor olsalar herhalde çok beğenilirlerdi. Ancak daha 6 ay önce her ne sebeple olursa olsun gönderilen bu oyuncular geri gelince taraftarda beklentiler çerçevesinde hoşnutsuzluk oldu.
Teker teker bakmak gerekirse;  Ziegler’in sezon başından beri sürekli forma giyen ve yıpranan Hasan Ali’nin alternatifi olsun diye alındığını düşünüyorum. Amaca baktığımız zaman yabancı olması dışında (o da memlekette sol bek yok) bence yerinde bir transfer gibi gözüküyor. Ancak A. Kocaman’ın daha ilk maçta Hasan Ali’yi 18’e bile almadan Ziegler’i ilk 11’e koyması haklı bir eleştiri konusu oldu.
Emre’ye gelince Türkiye’de halen mevkisinin en iyi 2-3 oyuncusundan biri olan oyuncuyu almak kâğıt üzerinde başarı gibi gözükse de 6 ay önce gitmesine neden olan olayların tekrarı halinde takıma yararından kat be kat zararı vereceği bir gerçektir. Gerçi yönetimin iyi oynasa “niye gönderdiniz?” veya kötü oynasa “niye aldınız?” eleştirilerine her halükarda maruz kalması kaçınılmazdır. Ben kişisel olarak Emre’nin akıllı bir futbolcu olduğunu aynı hataları tekrarlamayacağını ve sezon sonunda takıma en fazla katkıyı veren 1-2 oyuncudan biri olacağını düşünüyorum.
Son olarak Webo, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’daki kulüp ve oyun yapısından çok farklı bir camia ve oyun yapısı içersine girse de gücünü ve hareketliliğini kullanarak kadroya genişlik katacağını düşünüyorum. Özellikle oynayarak veya oturarak yedek kulübesini zenginleştirecektir. Sadece fiyatı ve yaşı konusunda ufak bir eleştiri yapılabilir.
Toparlamak gerekirse, lig yarışını son maça kadar sürdürerek ilk iki içinde yer alacağını tahmin ettiğim Fenerbahçe, kupada da en az final oynayacaktır. En önemli kulvar olan Avrupa’da ise çeyrek finali görebileceğini düşünüyorum.



M. ANTALYASPOR

GELENLER: M. Sedef (Gençlerbirliği)

GİDENLER: Murat Akın (Konya Torku) Veselin Minev (Botev Plovdin – Bulgaristan)

Sezon başında tipik bir Anadolu takımı gibi yaklaşık 10 futbolcu gönderip, 10 futbolcu alarak takımı baştan yapan Antalyaspor’un en büyük artısı teknik direktörü Mehmet Özdilek’le yola devam etmesi oldu. Aissati ve Diarra gibi çok düşük maliyetle önemli iki oyuncuyu kadrosuna katarak kalitesini arttırdı. Şehir olarak yüksek potansiyele sahip olan M. Antalyaspor uzun zaman sonra potansiyelinin de üstüne çıkarak ilk yarı itibariyle zirveye ortak oldu. Sessiz ve derinden oldu M. Antalyaspor’un yükselişi... Bu sene ligin çok çekişmeli ve zirvenin karmaşık olması M. Antalyaspor’un başarısının konuşulmasını engelledi. Karabük kadar olmasa da özellikle Kadıköy’deki Fenerbahçe ve ertesi hafta evindeki Trabzon galibiyeti dikkat çekiciydi. Oturmuş kadrosu ve oyunu çirkinleştirmeyen görüntüsüyle izleyenlere keyif veren Antalyaspor, topa sahip olmada ve pas oyununda istenen düzeyde olmadığı için genelde sonuca kontrataklarla gidiyorlar.
İlkyarı itibariyle oldukça başarılı olan M. Antalyaspor’un ikinci yarıda ligin daha da çekişmeli olacağını düşündüğüm için (özellikle Anadolu takımları maçlara çok asılacaktır) bu başarısını en azından puan olarak devam ettiremeyeceğini düşünüyorum. İkinci yarının ilk maçları gösterdi ki; düşmek istemeyen her takım mücadele gücünü arttırarak her maçtan puan almak için savaşıyor.
Bu uzun değerlendirmeden sonra gelelim transferlere, başarılı ilk yarının ardından kadrosunu hiç bozmayan M. Antalyaspor, elindeki iki yedek oyuncusuyla yollarını ayırdı. Orta saha oynayan Murat Akın’ı Konya Torku’ya ve sezon başında yedeğe düşen Bulgar milli takımında da oynayan sol bek Veselin Minev’i ailevi nedenlerle ayrılmak istemesiyle beraber ülkesine geri gönderdi. Bunların yerine sadece sol beki yedeklemek amacıyla ligi bilen Mehmet Sedef’i Gençlerbirliği’nden bonservis ödemeden kadrosuna kattı. Çok önemli olmasa da yerinde bir hamle olduğunu düşünüyorum.
Toparlamak gerekirse, genel itibariyle başarılı bulduğum Antalyaspor’un ligi en iyi ihtimalle 4. veya 5. bitireceğini tahmin ediyorum. (Özellikle 4. bitirebilirlerse bence şampiyon olmuş kadar sevinmeliler.) 6.sıra ile 8.sıra arası bir düzeyde olurlarsa da şaşırmam. Bu biraz da Tita’nın uzun sürecek sakatlığını nasıl atlatacaklarına bağlı.
KONUK YAZAR
MESUD AKYÜZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder