Bu hafta içi maçları ile ilgili çok bir şey yazma niyetim yoktu ancak dün öyle bir gol izledim ki yazmasam olmaz. Malum bu hafta hem Avrupa’da hem de Türkiye’de hafta içi maçları oynandı. İspanya’da şampiyon belli oldu ve Real Madrid 3 sene aradan sonra lig kupasına kavuştu. Deplasmanda UEFA kupası finalisti A.Bilbao ile karşılaşan Madrid Ronaldo’nun penaltı kaçırdığı maçta 3-0 gibi net bir galibiyet aldı. Özellikle Higuen ve Mesut’un golleri güzeldi. Son golü de kafayla Ronaldo attı. Son iki haftaya girilirken barça ile arada ki 7 puanlık fark şampiyonluğun matematiksel olarak da garantilenmesi demek. İtalya da ise işler daha da karıştı. Dün ki yazımda dediğim gibi Juventus’un en zor maçı bu hafta içi oynandı. Küme de kalma savaşı veren Lecce önünde namaglup Juve öne de geçse rakip 55’de 10 kişi de kalsa 85’de bir gol buldu ve Juve’ye önemli bir çelme taktı. Artık iş hafta sonu oynanacak Milano derbisine kaldı. Milan İnter’i de geçerse 1 puan önünde ki Juve iyice nefesi ensesinde hissedecek. Fransa’da da işler biraz daha karşıtı. Hafta sonu PSG’nin yenilmesi ile zirvede rahatlayan Monpetier Salı günü oynanan maçta Evian ile berabere kalarak arada ki puan farkının kapanmasına engel olamadı. Artık puan farkı 1.
Gelelim Türkiye’nin maçlarına öncelikle hiç bahsetmediğim. Avrupa ligi final grubu var ki çok ilginç maçlar oluyor orada. Evinde Sivas’ı 4-2 yenen İBB bu sefer 90+’da golcüsü Webo’nun golüyle 1-2 yenmeyi başardı. Bunca senedir süper ligde yer alan İBB daha Sivas’ta mağlubiyet yüzü görmedi. Maçtan önce Rıza hoca bu kez bunu bozacağız demesine aldanarak bende maçı Sivas’a verdim ama 1-0 geriye düşen İBB yine maçı kazanmayı başardı. Tebrik etmek lazım.
Akşamın maçı ise tartışmasız G.Saray Trabzon arasında oynandı. Trabzon’da ki maçta Trabzon’da yaşayanlar bilir. Maraş caddesinde meşhur bir helva satılır Baton Helva diye o helva kıvamında olan Trabzonspor biraz Etik kurulunun biraz FB yönetiminin çokça da Aykut Kocaman’ın gerekli gereksiz söylemleri sonrasında bu maçta mücadele etmeye karar verdi. Takımların iyi günleri kötü günleri olur ancak bu kadar gözlerin üzerinizde olduğu bir maçta bu kadar kolay teslim olursa haliyle o maçtan beklentisi olanlar konuşur. Bu konuşmalar KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİLDİR. Ama konuşulur buna engel olamazsınız. Bu maçta ise Fatih Terim süper final serisini aynı 14 oyuncuyla oynamaya çalışmasının bedelini ödedi. Yorgun isimleri değiştirmeyen onlara fazla yüklenen Terim hadi koçum ile fiziği eksikliği kapatamaz. Burak ben çok büyük bir futbolcu demesem de bu takım için çok şey ifade ediyor. Onun fizik gücü sayesinde pek çok pozisyon buldu Trabzon. G.Saray ise az pozisyon bulduğu maçta bunları cömertçe harcadı. Lig boyunca çok iyi katkı veren isimler bu final maçları sırasında biraz geriye çekilmiş gibiler bunlar arasında Engin, Elmander, Melo sayılabilir. Emre’den beklentim çok olmadığı için onun formsuzluğunu saymıyorum yada Aydın hala direkt bir 11 oyuncusu olmadığı için beklenti de ona göre oluyor. Bugün F.Bahçe yenerse çok avantajlı bir konuma geliyor. Liderliğe yükselecek olan Fener için bu ekstra bir motivasyon demek. Hafta sonu Trabzon deplasmanından olası bir mağlubiyet bile alsa bu son maçta kazanırsa şampiyon olacak demektir.
Dün ki maçla ilgili benim söyleyeceğim bir Beden Eğitimi Öğretmeni olan bu mesleği zamanında yapmış olan yani bir eski eğitmen olan zamanında çok sevdiğim Şenol Güneş’in artık saçmalar hale gelmesi. Maçtan sonra sıcağı sıcağına LigTv mikrofonuna konuşan Şenol ağzından garabet bile denmeyecek kadar saçma laflar çıktı. Hafta sonu oynanacak Fenerbahçe maçı ile ilgili Güneydoğu’daki olaylardan daha önemli bir mesele olduğu işin oralara gittiğini söyledi. İlk olarak bunu %100 futbol programında duyduğumda inanamadım. Sonra maç sonu röportajını dinledim. Buna benzer bir şeyler söylüyordu ama tam bu manada değildi. Sonra öğrendim ki bu lafları Ligtv mikrofonuna söylemiş. Bu ülkede o bölgede askerlik yapmış herkes bilir ki orası farklı bir yerdir. Ne zaman ne olacağı belli olmaz kimin bölücü örgüt sempatizanı kimin devlet millet yanlısı olduğunu anlayamazsınız öyle bir bölgede Türkiye 80’lerden bu yana yaklaşık 35.000 yazıyla ( otuzbeşbin) şehit ve kayıp vermiştir. Kaç tane evin umutları yok olmuş kaç aile oğullarını bir daha görme şansı bulamamıştır. Kaç tane ev ise geride hiçbir fert kalmaksızın yok olmuştur. Bütün bu acıları yaşayan annelere gidip de Şenol’un hafta sonu maç var bu onlardan daha önemli iş oralara kadar gidiyor demesini çok isterdim. Yazık kelimesi bile fazla kaçıyor bu laflara alt tarafı futbol be adam sen kazan o kazansın ne fark eder.
Her neyse konuşmaya deymez.
İlk satırlarda bahsettiğim golle bitirelim bu yazıyı hiç değilse futbol ile ağzımızın tadı yerine gelir belki. Maçlar arasında dolaşırken bir ara Azer Tv de İngiltere ligi maçı olduğunu gördüm Şampiyonlar ligi finalisti Chelsea evinde sezonun iyi takımlarından New Castle’yi ağırladı. Maç 0-1 rakip misafir takımın üstünlüğü ile giderken maçta 90+ 10dk oynanacağını gösterdi hakem ve o uzatma içerisinde ilk golü atan Pappis Cisse isimli vatandaş kendi hücumlarına göre soldan kullandıkları taç atışında önüne gelen topa sağ dış ile öyle güzel vurdu ki kaleci Cehc ne yapsa o golü çıkaramazdı. İmkanı olanlar google’a yazıp izlesinler aşağıda linkini de bulabilirsiniz. İyi seyirler.
http://www.youtube.com/watch?v=ce-yvES2AqA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder