12 Ocak 2015 Pazartesi

NEYMAR, SUAREZ VE MESSİ




Türkiye liginin de devre arasında olduğundan Avrupa liglerine olan ilgi artmış durumda. Bir de Azeri uydusundan evimize kadar gelen bu yayınları izlememek olmaz. İzleyince de yazmamak olmuyor.
En son bu statta geçen senenin son maçında karşılaşmışlardı. şampiyonluk maçını kaybetmeyen Atletico  istediğini alan taraftı. Barça 8 maçtır Atletico'ya karşı kazanamıyordu. Messi ve Luis Enrique'nin anlaşamadığını artık sağır sultan bile duydu. Bir de Atletico hafta içinde Kral kupasında Real'i devirince moral motivasyonu en düzeydeydi. Maç bu şartlarda başlayınca haliyle Barçanın yine kazanamayacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Ne yalan söyleyeyim o isimlerden birisi de bendim.
Beklenildiği gibi maça hızlı başlayan taraf Barça oldu. Suarez her ne kadar istekli de olsa bitiricilik de değil asistanlık peşindeydi. Hakeza Neymar'da şarlatanlık ile beceri arasında ki çizgide futbol oynamaya çalışıyordu. (Kendisinin Brezilya ve Avrupa futbolunda ki yerini karşılaştırmak ayrı bir yazı konusu.) Henüz maçın başında Miranda'nın yokluğunda forma giyen Gimenez'in ıskasıyla bomboş pozisyonda Neymar zorlanmadan golü atarak takımını öne geçirdi. Ancak Madrid yine de ayılmadı. En büyük gol silahı duran top bulmak için dahi yarı alanı zor geçen Atletico son haftaların formda ismi Griezmann'ın da son derece etkisiz kalmasıyla ilk yarının sonuna kadar ızdırap çekti. Mandzukic'in top saklama konusunda mahir olmaması, Arda'nın da top saklamasına karşın top taşımada ki eksikliği takımını öne taşıyamamasına sebep oldu. İlk yarıda ki ikinci gol ise Messi'nin 4 Atletico'lu tarafında görülen ancak hakem heyeti tarafından nedense görülmeyen koluyla kontrolü sonrasında topu ceza sahasında ki Suarez'e çıkarması ve onunda yakın direğe ayak içini göndermesiyle geldi. Dediğim gibi Messi kolunun üst kısmı ile kontrol etti ancak Madrid savunmasının orta sahadan ceza sahasına kadar olan koşusunu izleyerek golde hakem kadar etkileri olduğu söylenebilir.
İkinci yarıda ise bir antrenör hiç oyuncu değişikliği yapmadan nasıl takıma müdahale edebilir sorusunun en güzel örneğini Simeone gösterdi bize. İkinci yarıda bambaşka bir Atletico vardı sahada. Arda daha çok sağ kanatta ancak dolaşır vaziyette, Griezzman ise daha çok Mandzukic arkasında görev yaptı. Thiago ve Gabi ikilisi Barça orta sahasına üstünlük sağlayınca oyun artık daha dengeli bir hal aldı. Atletico Neymar'ın sağ bek Juan Fran'ı takip etmemesiyle sağlı sollu yüklenmeye başladı ancak bir türlü bitiremiyordu. Bu konuda da Mandzukic'in yeterliliğini tartışmak gerekir ki Almanya'da her ne kadar üst düzey oynasa da Mandzukic İspanya için bir düz bir oyuncu kalıyor. İspanya'da oynamak biraz daha teknik beceri istiyor. Neymar'ı geriye yardım etmiyor diye eleştirirken Messi'nin adamını takip edip kendi ceza sahasına kadar geldiğini söylemek lazım. Ancak o dönüşlerden birinde hafifte olsa sol bek Gamez'e müdahale eden Messi penaltıya sebep verdi. Kararın biraz abartı olduğunu söylenebilir ancak hakemin o ana kadar neredeyse her müdahaleye faul çaldığını düşünürsek o kadar da kötü bir penaltı kararı gibi gelmedi. Belki de içten içe Atletico'yu desteklediğimden öyle gelmiştir. Golden sonra iyice gemileri yakan Simeone sahaya bu kez orta sahadan Gabi'yi alıp Torres'i sürerek beraberlik için risk aldı. Ancak çift forvet + Arda + Griezzman'lı bu sistem biraz aşırı kaçıyordu. Yine de oyun olarak geriye düşmediler ancak Mandzukic'i kenara atınca o bölgede sürat kaybettiler. Acaba Raul Garcia tercihi daha iyi mi olurdu. Diye düşündüm. 10 dakika sonra da  bu kez Griezzman yerine Raul Garcia'ya bıraktı ki o dakikaya kadar hiç fayda sağlayamayan Griezzman'a çok bile dayandı.

Oyun bir yandan sertleşmeye başlarken Godin ile Busques ve Raul Garcia ile de rakibini aşağılamaya oynayan ve tahrik eden Neymar arasında zaman zaman dozaj arttı ve kartlar geldi.  Duran toplarda azami dikkat gösteren Barça kalesinde bir tehlike görmeden maçı tamamladı. Son 10 dakikada yapılan sol bek değişikliğini ise hiç anlamadım. Son dakikalarda ise Messi'nin kısmet sonucunda attığı golle maçı bitirdi.
Sözün özü ise herkesin bildiği üzere Atletico kesinlikle eski kalitesinde değil. Üstelik bunu sadece Torres transferi ile çözebilmeleri de mümkün gözükmüyor ancak yine üstün hocasıyla ilk sırayı zorlamaya devam edecektir.
Barçanın durumu ise daha zor görünüyor ellerinde çok iyi bir kadro yok. Üstelik 2 transfer dönemi boyunca cezalılar yani devre arası ve sezon sonunda transfer yapamayacaklar dün yedek kulübesinde takımın ritmini değiştirecek bir isim bulmak çok zordu. L.Enrique'nin iyi bir hoca olmadığını anlamak çok zor değil daha önce Roma'da başarısız olan hocanın Barça kariyerinin de uzun olacağını sanmıyorum. Lig Real'e çok daha yakın Ancelotti bu kez ligi de bırakmayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder