1 Haziran 2015 Pazartesi

SNEİJDER'İN TEZAHÜRATI NE ANLATIYOR ?

Büyük iddiamdır. Bu ülkede bir takım B.Münih'in Almanya'da kurduğu hegemonyanın bir benzerini kuracaksa buna en yakın takım Galatasaray'dır. Gerek üst üste kazandığı şampiyonluklar gerekse Avrupa kupalarında ki başarıları onları uluslararası zeminde en çok tanınan kulüp yapmıştır. Bunun içindir ki kariyeri henüz ölmemiş ancak ölme ihtimali olan oyuncular Türkiye'yi düşünecek olurlarsa önce Galatasaray'ı seçerler. Bakınız Drogba, Sneijder, hatta gurbetçilerden Hamit, henüz transfer olmasa da İlkay ve Nuri'nin de Galatasaray'lı oldukları söylenir. Yani bu takım pek çok açıdan daha geniş bir havuzdan seçim yapabiliyor. Fenerbahçe'nin ise bir şekilde (Sevilla, Benfica gibi) Avrupa başarıları ve seri şampiyonluklar kazanmadan bu seviyeye gelmesi zor, hatta imkansız. Ve bunu sağlayacak kişilerde maalesef bizim egosu aklından çok daha fazla olan yöneticilerimizdir.
Peki bunca imkana tüm Türkiye deplasmanında sevgi, saygı gören hatta gereğinden fazla sevgi gören Galatasaray niye o baskın durumu oluşturamıyor. Cevap yine aynı yöneticiler. Dün Galatasaray tarihinde daha önce 20 defa daha yaptığı gibi şampiyonluk kutladı. Bu 20 şampiyonluğun içinde averajla kazandığı, hatta rakiplerinin elinden son hafta kazandıkları dahi var. Bu şampiyonluj eğer onlardan bir tanesi olsa o zaman dün ki Snejder'in tezahüratını anlayabilirdim. Ancak ligi iki hafta önce bitirmiş. Son 4 senede 3 şampiyonluk yaşamış bir takımın en uluslararası oyuncusu Dünya kupasında final oynamış, bence Dünya'nın en zor ve en değerli kupası Şampiyonlar ligini kazanmış bir isim olan Sneijder kutlamalar sırasında mikrofonu alıp seyirciye şirin gözükmek için kırık Türkçesiyle "Fener Ağlama" diye tezahürat yapabiliyor olması nasıl açıklanır. Bunu ona yöneticileri yada takım arkadaşları öğretmiş olabilir. Ancak bu Galatasaray'ın neden o büyük imparatorluğu kuramadığını en güzel anlatan andır. Zaten son 10 senede 6 kere kazanmışsın artık rakiplerini bir kenara koyup daha yukarılara bakmak gerekmez mi? Hala "Fener Ağlama" diye bağırmanın başka ne manası olabilir ki?
Şampiyonluk kutlamalarında ben Bayern Münih'in Leverkusen yada Dortmund aleyhine tezahürat yaptığını görmedim. Tabii ki seviniyor ve rakiplerini kızdırıyorlar. Ama Robben'in yada Lewa'nın mikrofonu alıp böyle bir şey yapacağını düşünebiliyor musunuz. Buna en benzer şeyi iki sene önce City'nin şampiyonluk kutlamalarında görmüştüm. Son anlarda kazanılan şampiyonluk sonrası 2009 yılında City United'i geçebilir mi diye soran gazeteciye ben yaşadığım sürece hayır yanıtını veren Alex Ferguson'a cevap olarak rahat uyu Ferguson yazan bir cevapla Tevez vermişti. Onlar
Bu arada yanlış anlayanlar olabilir Sneijder'in tezahüratından zerre rahatsız olmadım. Sonuçta küfür içermeyen bir alay sadece, evde abimlerle daha sert şeyler söylediğimiz de oluyor. Sorun içerik değil. Sorun Galatasaray'ın çıtayı ne kadar düşük tuttuğunu görmemiz. Ne yazık Fenerbahçe'nin hocası ve "Ebedi" başkanı da bu kafayla çalışıyor. Rakip sadece Galatasaray veya Fenerbahçe o ne kadar ben sadece ondan biraz daha iyi olmalıyım. Diye düşünüyorlar.
Bayern Münih örneğinden memnun kalmayanlar, Portekiz'de Porto, İtalya'da Juve, gibi örnekleri de baz alabilirler.       
Dün ki kutlamaları izlemedim ancak pek çok sevdiğim ve dinlediğim şarkıcının kutlamalarda yer aldığını gördüm. Bu onları dinlememe engel değildir. Bir insanı bir takımı tutuyor destekliyor diye protesto etmek çok saçma bir şeydir. Ülker grubunun sahibi Fenerbahçe'yi destekliyor diye Ülker ürünlerini almamayı düşünenlere iyi bir örnek olmuştur sanırım. Hem onlarda desteklemeyi bıraktı nasılsa artık rahat rahat ülker ürünlerini alabilirler.

         Galatasaray'ın şampiyonluğu son bir kez daha tebrik edeyim de şu muhabbette bitsin artık. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder