2 Eylül 2013 Pazartesi

TÜRKİYE LİGİ VE AVRUPA'DAN KISA KISA



Hafta sonu oynanan maçlarla ilgili haftalık yazımıza bu hafta Türkiye ligi ile başlıyoruz.
·         Haftaya lider giren Beşiktaş evinde ligin zor durumda ki takımlarından Gaziantep'i ilk yarıda Almedia'nın golleriyle 2-0 yendi. Bu kez sol bekte Ersan yerine Atiba oynadı. Sanırım denemeler devam edecek. Transfer penceresi kapanmadan bir sol bek alabilirlerse takım tam manasıyla oturur. Ancak elde ki sol kanat oyuncularının bolluğu da soru işareti olacak. (İsmail, Gökhan Süzen, Uğur Boral, Escude ve hatta Ersan). Henüz havaların iyi olması sebebiyle olimpiyat stadında oynamaya devam eden Beşiktaş buna rağmen hatırı sayılır bir sayıda seyirciye ulaşmayı başarıyor.
Son şampiyon Galatasaray Terim'in milli takım anlaşmasından sonra oynadığı iki maçta da galip gelemedi. Bunu Terim'in konsantrasyon sorununa da bağlayanlar olabilir Bursa ve Eskişehir gibi iki zorlu deplasmanın üste üste gelmesine de. Sonuç olarak Galatasaray 2 hafta 2 beraberlik aldı. Eskişehirli Necati hakkaniyet sahibi bir insan olacak ki geçen hafta Fenerbahçe'ye karşı kaçırdığı gollerin bir benzerlerini bu kez Galatasaray'a karşı kaçırarak iki takım taraftarlarını da sevindirdi. Anlaşılan o ki Necati'nin sorunun benim gibi form durumu ile açıklamak isteyenler yanılıyor. Derin bir yetenek sorunu mevcut.

Fenerbahçe evinde nihayet güzel bir oyun ve çok daha güzel bir skorla kazandı. Oyun güzeldi ancak alınan skorda hakemin iki tane asisti olduğunu görmeden geçmeyelim. Hadi ikinci golde Alves'in bariz faulünü görmedi diyelim ancak ilk golde ve ikinci yarıda ki bir pozisyonda topun kendisine çarparak gol olması doğru yerde durmayı bilmediğini gösteriyor ki, bildiğim kadarıyla hakeme verilen ilk derslerden biridir. Ersun YANAL'ın hala bazı tercihlerini anlamak zor. Dakika 60 olmuş maç 4-0 oyuncu değişikliği için futbolcuları alkışlatmak için her şey müsait sen oyuncu değiştirmek için neden 80 dakika beklersin ve oyuna o dakikada neden M.Topuz girer bilmiyorum. Volkan bir kötü maç daha çıkardı. İki golde de müdahalelerine rağmen golü önleyemedi. Mert mi oynasa artık ne?

Akhisar evinde Trabzon'u 3-0 gibi netten öte bir skorla yenerek haftanın en dikkat çeken sonucuna imza attı. Trabzon bir iyi bir kötü gidiyor. Sanırım geçen seneden farklı olmayacak. Hala bir forvet alamamış olmaları acaba Gekas transferini mi bekliyorlar sorusunu akıllara getiriyor? Ne olursa olsun takım çok ama çok zayıf.

Karabük evinde Gençlerbirliğini son dakika penaltısı ile geçerken tekrarda hakemin biraz ucuz bir karar verdiğini gösteriyor. Penaltı kararı sonrası ise Gençlerbirliği hocası Metin DİYADİN'in çıldırdığını gördük. Haksız da sayılmaz. Bursa deplasmanda Antalya'yı geçerken şanslıydı. Rize ise Erciyes'i evinde eli boş gönderdi. 

Haftanın golü bu maçta Ali Adnan'ın yolladığı enfes füzeydi.
·         İngiltere'de iki güzel maç vardı. Pazar sabahında Liverpool evinde zor da olsa M.United'i 1-0 geçerek liderliği sağlama aldı. United Ferguson sonrasında eski tadında değil. Liverpool ise eski günlerini andırmasa da 3 maçta toplam 3 gol atarak 9 puan toplamaları savunmalarını topladıklarını gösteriyor. Özellikle kalecileri Reina yerine gelen Mignolet çok iyi maçlar çıkarıyor.

Diğer maçta ise Arsenal evinde transfer şampiyonu Tottenham'ı ağırladı. Onlarda Liverpool benzeri tek golle 3 puanı aldı. Tottenham'da o kadar transfere rağmen gol yollarında ki sıkıntı göze batıyor. Arsenal ise transferin son gününde Mesut'a 50 milyon vererek parayı tam anlamıyla çarçur etti. İyi bir santrafora ihtiyaçları hala var. Sow Avrupa'da oynayabilseydi ilk tercihleri olurdu.

M.City bir hafta sonra evinde Hull City'yi 2-0 ile geçti. Goller Negredo ve Yaya Toure'den geldi. Bu sezon Chelsea ve City arasında bir yarış olacaktır. United'in bu yarıştan erken kopacağını düşünüyorum. Rooney kafasını tekrar takıma verebilirse bu süre biraz daha uzayabilir.
 ·         Sezonun ilk gündüz maçını oynayan Real Madrid evinde Bilbao'yu 3-1 yendi. Sezonun kendi adına ilk golü atan Ronaldo her zaman ki çizgisinden uzakta geçen sene 3'lü forvetin sol tarafında oynarken bu sezon göbeğe geçmesi skor sayısını düşürdü. Ama yeni transfer İsco 3 haftada kendini kanıtladı. Bu maçta da attığı 2 güzel gol var. Belli ki Ancelotti'de kalede tercihi Lopez'den yana kullanacak. Casillas geçen sene Mourinho ile atışmasının bedelini daha uzun süre ödeyecek gibi duruyor çünkü Lopez çok formda.

Barcelona yine bir puan kaybının ucundan döndü. Messi yine atmaya devam ediyor ancak takım savunma anlamında eski tadında değil. Stoper almamış olmaları şampiyonlar ligi başladığında başlarını ağrıtabilir. Valencia ise geçen senelerde ki gücünden uzakta olsa da hala iyi bir takım.
A.Madrid ligin iyi takımlarında Sosciedad deplasmanında 1-2 kazandı ve çıkışını sürdürdü. Arda hafta arası kırmızı kart görse de bu maçta oynayabildi. Çünkü ispanya'da kupada görülen kartlar lige yansımıyor. D.Villa kısa bir aradan sonra golle döndü. 2 sene önce formuyla göz dolduran Adrian'a ne oldu ki artık sadece vakit geçsin diye 90.dakikada oyuna alınıyor. Daha öncede forma şansı bulmuş ama çok etkisiz kalmıştı.
 
·         Almanya'da haftanın önemli maçlarında Schalke evinde Leverkusen'i 2-0 ile geçti. Hem Huntelaar hem de Obasi'nin sakatlığında alınan Szlai attığı golle nefes aldırdı. Ligin lideri Dortmund ise E.Frankfurth deplasmanında Ermeni topçusu Mikiteryan'ın iki golüyle 1-2 kazandı. Nuri Götze'nin gitmesi ve İlkay'ın sakatlığıyla ilk 11 oyuncusu oldu. Artık daha iyi hissettiğini düşünüyorum. Kadro olarak Münih'in çok gerisindeler ama buna rağmen ligi kazanabilecekler mi isteğim bu ama zor.

Transferin son günü bugün eminim pek çok gelgitler olacaktır. Mesut'un Arsenal'e, Bruma'nın Galatasaray'a, Kaka'nın Milan'a, ve daha pek çok transfer bugün sonunda netlik kazanacak. Onları da bir ara yazmaya çalışırım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder