1 Kasım 2016 Salı

AT, AVRAT, YUNAN GUARD (SLOUKAS)



Malum Avrupa liginin bu sene daha yoğun geçeceğini daha evvel söylemiştik. Grup sisteminin olmadığı her takımın her takımla en az iki maç yapacağı bir statü var bu sene, bence de her takım her takımla oynamalı ki kimse kura şansından bahsetmesin. İleride NBA ligine alternatif kapalı bir lig kurulumuna giden yolda zayıf halkaları elemek için bu son sene olabilir. Seneye FIBA’NIN daha sert şekilde işin içine girmeye çalışacağını düşünüyorum eğer bir şekilde anlaşma sağlanabilirse her ligin en iyi 2 veya 3 takımın katılacağı ligden düşme vb. bir statünün olmadığı keyifli bir lig izleyebiliriz.

Asıl konuya dönersek geçtiğimiz hafta içinde 3 günde 2 maç oynadı takımlar. Fenerbahçe’mize önce içeride eski oyuncumuz Avrupa basketbolunun efsanelerinde Jasicevicus’un çalıştırdığı Zalgiris ile haftayı açtı. Zaman zaman zorlansak da Udoh ve Vesely ile kazanmayı başardık. Yine salonda güzel bir seyirci vardı. Maçın kötü yanı ise önce çıkmakta olan topa hamle yapmaya çalışan Kalinic’i ardından da fast break sırasında rakibin ayağına basan Bogdanovic’i kaybetmemiz oldu. Aynı saatlerde Cuma gün ki rakibimiz Galatasaray ise Maccabi deplasmanında dirense de maç sonunda yine kaybeden taraf oluyordu.

Cuma günü İpekçi’de muazzam bir taraftar vardı. 3 maçta da galibiyet alamamış G.Saray, 3 maçını da kazanmış Fenerbahçe’yi ağırladı. Maça iyi başlayan ve kolay sayılar bulan G.Saray’dı ancak Zalgris maçında açık ara kariyerinin en kötü oyununu oynayan Boby, bulduğu 3 sayılık basket ile hem takımını uyandırdı hem de kendine geldi. Sonrasında ise ikinci 5’ler sahaya girince kadro derinliği çok daha fazla olan F.Bahçe oyuna ağırlığını koyup dizginleri eline aldı. Özellikle kariyer maçını oynayan Sloukas takımı enfes yönetti. Attığı 26 sayının yanı sıra yaptığı asistler ile takım arkadaşlarını da oyuna soktu. Vesely'ye ve Kalinic'e attığı iki alley hop pası var ki en iyi 10 hareketin arasına girer. Geçen seneye göre daha pahalı bir kadro kuran G.Saray bu kez aynı uyumu yakalayamamış gözüküyor. Fenerbahçe ise tam anlamıyla bir büyük takım gibi oynuyor. Geriye düştüğünde panik yapmayan, zorlama atışa gitmeyen, rakibin açığını yakaladığında da toparlanmasına fırsat vermeden saldıran bir takım olduk.

Kalinic’in iyileşip bu maça yetişmesi güzel ancak Bogdan’ın dönüşü 2 haftayı bulacağı söyleniyor. Pazar günü öğlen Karşıyaka’yı da yendiğimizi düşünürsek sezon açılışı bunda daha iyi olamazdı. Şimdi ki rakip ise Galatasaray gibi sezona 4 maçta 4 mağlubiyetle başlayan Unics KAZAN. Çarşamba günü Ülker Arena’da ki karşılaşmayı da kazanırsak sahamızda ki yenilmezlik serimiz 24 maça çıkacak ki sanırım rekor 29 maç. İnşaallah onu da kırarız.

2 yorum:

  1. hele şükür başladın yazmaya:) yazı yayınladığında whatshap dan en azından haber verde okuyalım. Eline sağlık genel bir euroleage yazısı bekliyorum artık senden. Birde Galatasaray ne zaman maç kazanacak euroleage de tahminin nedir:)))

    YanıtlaSil
  2. Şimdi işte bi ustalık eseri yazma zamanı..yaz hadi şampiyonluk keyfimizi kupa keyfimizi...yazda alalım elimize çayımızı kahvemizi keyifle okuyalım..Şimdi bunu yazmayacaksında neyi bekliyosun....keyifle okumak için bekliyorum

    YanıtlaSil