8 Ocak 2015 Perşembe

KRAL KUPASINDA TUR ATLETİCO'YA YAKIN


İki gecedir Azeri uydusunun faydalarını görüp çok güzel maçlar izledim. Hafta içi olunca maçın başlama saati 22:00 olması biraz uykusuz kalmama sebep oluyor ancak Türk kanallarından sadece parayla izlenebilecek maçları izleme şansım varken göze aldığım bir uykusuzluk oldu.

Dün İtalya liginde noel sonrası hafta içi mesaisi vardı. Gündüz maçında Roma kazanınca Juventus'un yeni transferi Podolski ile umutlanan İnter karşısında kazanmaktan başka şansı kalmamıştı. Maça da öyle başladı ve ilk yarısı neredeyse İnter yarı sahasında oynandı. Henüz 10 dakika olmamışken Vidal ve Tevez'in uyumu golü getirdi. Daha da farklı bir skor da olabilirdi ancak Lorente bir türlü o bitiriciliği gösteremedi. Orta sahanın etkili ismi Pogba'da bir durgun olunca ilk yarı tek farkla bitti. İkinci yarıda ise daha diri ve hücumu düşünen bir İnter vardı. 55'te oyuna giren Podolski ile birlikte daha tehditkar bir oyun oynadılar ki sonucunda da İcardi ile golü de buldular. Golden sonra Juventus toparlanır diye umanlar dalga dalga gelen İnter ataklarını gördükten sonra beraberliğe razı olmuşlardır. İnter cephesinde ise uzun süre sonra bir büyük maçta sergilenen iyi futbol ve kaçan golleri görünce tekrar heyecan duymaya başlamışlardır.


Gelelim dün ki maça maçın ismi büyüktü ancak benim gibi iyi bir maç bekleyenleri hayal kırıklığına uğratacak 2 kadro vardı sahada. Real de Ronaldo, Pepe ve Casillas ilk 11'de değildi. Atletico da ise Arda, Mandzukic, Miranda, Juan Fran Moya ve Thiago gibi isimler ilk 11'de yoktu. Maçın henüz ilk dakikasında kornerde Ramos kafayla tabelayı değiştirmeye çok yaklaştı ancak kaleci Jan OBLAK (ki kendisi sezon başında Benfica'dan 16 milyon avroya transfer olmuştu) üstüne gelen topu çok iyi bir refleksle çıkardı. Sonrasında da oyun kontrolü sürekli Real'in elindeydi. Atletico'nun ise en büyük umudu Torres Chelsea günlerinde ki kadar etkisizdi. İkinci yarıda da yine kapanan Atletico, yine oyunu açmaya çalışan ancak James ve Bale'in etkisiz oluşuyla pozisyonu kısır bir Real vardı. 58.dakikada ise bir taç atışında Raul Garcia ile Ramos'un güreş müsabakasında hakem penaltı noktasını gösterdi. Tekrarı gördüğümüzde ise Garcia'nın da pozisyonda en az Ramos kadar rakibini tuttuğunu gördük. Penaltıyı atmak istemeyen Torres yerine Garcia güzel bir vuruşla golü buldu. Sonrasında ise Ronaldo hamlesi geldi ancak biraz geç kalınmış bir hamle oldu. Daha iyi kapanan Atletico'da orta sahaya top tutmak için önce Koke ve sonrasında Arda oyuna girerek defans hattını rahatlattılar. Real ise sadece Bale'in iyi vuramadığı bir toptan başka bir pozisyon üretemedi. İkinci gol ise iki senedir klasik haline gelen duran toptan geldi. Böylece iki maçlı bu sistemde turun büyük bir kısmını geçtiler artık onlar için buradan sonrası yokuş aşağı.


Ayrıca maçın en güzel görüntüsü ikinci golden sonra Simoene'nin alt yapıda oynayan ve bu maçta top toplayıcılık yapan oğlunun koşarak ona sarılması oldu.


Son olarak statü ile ilgili bir şey söylemek istiyorum. Ülkemizde 3 senedir farklı şekilde oynanan kupa formatının bence oynanması gereken sistemi İspanyollar oynuyor. Hangi tur olduğuna bakılmaksızın iki maçlı eleme sistemi hem alt liglerde ki takımların hasılat gelirleri elde etmesini sağlıyor hem de kulüplere büyük bir maç trafiği yükü getirmiyor. Üstelik yayıncı kuruluşların elenmesini istemediği büyük takımların ilk maçta ki olası bir kötü sonucu telafi etme şansları olur.

Bu maçları yayınlayarak izleme şansı veren idman Tv ve Az Tv'ye de teşekkürü bir borç bilirim :D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder