16 Ocak 2015 Cuma

ATLETİCO 90 SANİYEDE BİTİRDİ



Eleme maçlarında 2-0'ı evinde çıkarmak zaten zor iş. Yemeden 3 tane atmak lazım ki tur biletini alabilesiniz. Bir de dün akşam ki gibi maça henüz 56. Saniyede geriye düşerek başlarsanız artık 4 gol atmak gerekir ki bu o kadar da kolay olmayan bir işi artık imkansıza çevirmek demektir.
İlk maçta Ronaldo'yu yedek bırakarak gol atamadan dönen Ancelotti bu kez bütün silahlarını erkenden sahaya sürmüştü. Takımda yedek takımdan diyebileceğim tek isim kaleci K.Navas'tı. Atletico'da ise Arda ve Gabi yedek Mandzukic ise 18'de bile yoktu. Maça hızlı başlayan beklenenin aksine Real değil Atletico oldu. Pepe'nin Griezzman'ı kaçırmasıyla başlayan atak Torres'in ayağından ağlarla buluştuğunda dakika olmamış saniyelerde 56'yı ancak görebilmişti.
Bir dakika arayla yapılan 2.santrayla oyun tekrar başladı ancak 90 dakika içinde 1 gol bulsak yeter ümidiyle maça başlayan Atletico henüz ilk dakikadan istediğini elde etmiş oldu. İlk yarının kalan 44 dakikasında oyun tamamen Atletico yarı sahasında oynandı. Real'in bir kaç cılız atağından sonuç almasını beklemiyordum ama ilk maçın yıldızlarından Jan OBLAK yan topta takım arkadaşına çarpıp yerde kalmayı becermesiyle Ramos kolay bir gol buldu. İlk yarıda bir karambol dışında başkaca bir pozisyon olmadı.
İkinci yarının başlamasıyla benzer beklentiler yine ortaya çıktı. Real bastırır ve 3 gol bulmak için maçı tek kaleye çevirir diye düşünüyorduk ama yine ilk yarıdan farklı olmadı. Santranın hemen ardından defansa gelen topta Ramos orta sahada ki Griezzman'a topu kaptırdı. Torres'in önüne yuvarlayan Fransız oyuncu 2. Asistini yapmış oldu. Torres Pepe'yi markete gönderdi ve plaseyi uzak direğe göndermek istedi. Dünya kupasının yıldızlarından Navas bloke edebileceği topu içeriye çelerek 2.golü kalesinde gördü. Artık Real'e 4 gol lazımdı ve motivasyonları da ilk yarıda ki kadar yoktu. Altın top sahibi Ronaldo maç boyunca ortalıkta gözükmese de Bale'in ortasında kafayla topu ağlara göndererek tabelaya adını yazdırmayı başardı.
İlk yarıda golü bulduğu için gereğinden fazla kapanan Atletico bu kez daha pozitif bir oyun oynadı. Arda oyuna Torres'in yerine oyuna girerek topun daha fazla takımında kalmasını sağladı. Ancak tur için umudu kalmayan Real'in de maçı bıraktığını söyleyebiliriz.
Sonuç olarak Atletico iki maçta da akıllı bir strateji ile istediğini alan taraf oldu. Gerek kadro kalitesi gerekse Ancelotti faktörüyle Real'in bu kadar kolay teslim olmasını beklemezdim. Arda'nın takımının yoluna devam etmesine ayrıca sevindim.
Çeyrek finalde rakip bu kez Barça. Hafta sonu kötü bir oyunla kaybeden Atletico bu kez Kral kupasında karşılaşacağı Barça karşısında en az Real'e oynadığı kadar iyi oynamalı ancak rakibin bir tık daha ters geldiğini söylemem lazım. Yani turun favorisi Barça.
Bu arada hakemlerle ilgili bir şey söylemek isterim. İspanyol hakemlerde en az bizim hakemler kadar kötü yönetiyor maçları. Pek çok ikili mücadelelerde kartını kullanması gerekirken hatta İsco'nun Gabi'yi biçtiği pozisyonda kırmızı kart vermesi gerekirken kart konusunda cimri davrandığını söylemek gerek. Ama bizden farklı olarak futbolcular bunun cezasını kendisi kesmeye çalışmak yerine top oynamaya çalıştıkları için maç gerilmeden devam ediyor. Bizde ise oyuncu oyuncu geriliyor sonra maç geriliyor en sonunda ise hakem geriliyor ve olmayacak hatalar yapmaya başlanıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder