12 Kasım 2014 Çarşamba

SON KEZ GÖKHAN TÖRE VE SİLAH MEVZUSU



Artık herkese sakız olacak kadar mevzu bilindiğine göre basına yansıyan bir özür veya bir açıklama da olmadığına göre bende son kez görüşlerimi buradan paylaşabilirim.
Olayın içi  yüzünü bilmeyenler için kısa bir açıklama; Geçen sene Dünya kupası elemelerinde oynadığımız ve 2-0 kaybettiğimiz Hollanda deplasmanında ki maçtan sonra bir bar tarzı yerde otelde aynı odada kalan Hakan ÇALHANOĞLU, Ömer TOPRAK ve Ömer'in bir arkadaşı eğlenirken Ömer'in arkadaşı ile Töre'nin eski kız arkadaşı arasında bir münasebet oluyor. Münasebet diyorum çünkü olayı Alman basınına anlatan Hakan münasebetin ne olduğunu söylemedi muhtemelen beraber eğlenmişlerdir. Bunu duyan Töre yanında silahlı bir arkadaşı ile beraber Hakan ve Ömer'in otel odasının kapısına dayanıyor. O sırada Ömer'in arkadaşı da odadayken. Hakan ve Ömer olayı anlayıp kapıyı açmıyorlar. Töre vazgeçmiyor ve lobiden odamın anahtarını kaybettim diyerek yeni bir kart alıyor. O kartla odaya giriyor ve Ömer'in arkadaşını silahla tehdit ediyor. Hakan ve Ömer'e de sessiz kalmaları ve hareket etmemeleri için silah doğrultuluyor. Ardından da geldikleri gibi gidiyorlar.
Tabi bu yazdıklarım Hakan'ın ağzından anlatılanlar. Ardında Hakan ve Ömer'in şikayeti üzerine polis geliyor. Zabıt tutulup işlem yapılacakken araya giren Milli takım yetkilileri şikayetçi olmamaları yönünde ısrarcı olup Hakan ve Ömer'i sakinleştiriyorlar. Basına yansıyan kısımda ise Hakan ve Ömer'in bir daha Gökhan TÖRE  varken milli takıma gelmeyeceklerini söyledikleri iddia ediliyor.
Bugüne kadar Hakan'ın açıklamalarını reddeden yada yalanlayan olmadı o yüzden doğru saymaktan yana bir sorunum yok. Hatta polis tutanaklarından da olayın anlatıldığı gibi olduğu sonucu çıkarılabilir. Ama bazı gazetelerin yazdığı gibi ağzına silah dayama gibi bir mevzu yok. Yada Gökhan silahla oda basan kişi değil o işi yapan adamı azmettiren kişi.
Türklerin kız konusunda ne kadar hassas olduklarını söylemeye gerek yok bu yazıyı okuyabilecek kadar Türkçeniz varsa biliyorsunuzdur. Ancak aynı hassasiyete sahip kişilerin kendi işlerini kendilerinin gördüklerini de biliyoruz. Gökhan'ın yaptığı veya yapmaya çalıştığı şey ikinci sınıf bir mafya vari bir hareketten başka bir şey değil. Eğer takımın sorumlusu Terim dışında başka birisi olsaydı eminim bu yaptığının karşılığını misliyle alırdı. Ama Terim gibi 2.sınıf mafya laflarıyla yaşam bulan bir adam olunca yalandan verilen ve kimsenin haberi olmadığı bir ceza ile geçiştirilmesi normal geliyor.
Bugün hala 1 sene sonra bile o olayı konuşuyorsak bu mevzu kolay kapanmayacak üstü örtülemeyecek demektir. Eğer iki ay önce Hakan'ın babası o açıklamaları yapmamış olsa yine de bu olay bu kadar gün yüzüne çıkmayacaktı. Terim kendince bir şeyler geveledi ancak adam akıllı tatmin edici bir şey söylemedi. Hakan ve Ömer için evladımız demeyi tercih ederken Töre için ise genç bir oyuncuya sahip çıkmaktan bahsetti. Herhalde yapılan yanlışın basit bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyor.
Benim nazarımda Gökhan ne kadar iyi futbolcu olursa olsun bir daha Milli takıma almam. Hatta bunu sadece bu hoca ile sınırlı tutmam Gökdeniz ve Fatih Tekke'ye yapıldığı gibi kariyerleri boyunca alınmaması için ne gerekiyorsa yaparım. Hakan ve Ömer'e ise olayı iki taraftan dinledikten sonra eğer gerekiyorsa onlara da makul bir ceza verilebilir.
Bugün Brezilya ile maç var. Emin olun umurumda değil. Kim oynayacak kim oynamayacak sorusunun hiçbir değeri yok. Töre takımda olduğu sürece bu takım benim milli takımım değil.