Elazığspor ikinci ligden çıkmak üzereyken takımın başında ki
Hüsnü Özkara’yı göndererek o sıralarda şike davası ile uğraşan Bülent Uygun’u
takımın başına getirmişti. Ancak avantajlı olmasına rağmen sidik zoruyla alınan
Süper lig biletinden sonra önce Bülent Uygun kovulmuş ardından tekrar takım ona
emanet edilmişti. Bu sezona girerken de takım tıpkı Bülent Uygun’un ikinci
ligden gelip süper lig oynamaya başlayacak Bucaspor’a yaptığı gibi takımı
baştan aşağıya değiştirdi. Toplam da 20 yeni oyuncu transfer edildi. Yerlerine 21
oyuncu ile yollar ayrıldı. Ancak bu toplama takımdan da istenen sonuçlar
gelmeyince yine hoca ile yollar ayrıldı. Aynı şeyleri Buca’da da yaşayan Bülent
Uygun 2.ligden yükselen takımı yok sayıp altyapısı bu kadar iyi olan iki üç
kulüpten birisi olan takıma 16 yeni oyuncu almış 10 tane de göndermişti. Orada da
benzer şeyler oldu ve sezona çok kötü giren takım Bülent hocayı kovmasına
rağmen sene sonu küme düştü.
Bu yöneticiler hangi kafayla yaşıyorlar ki takımlarla
kulüplerin geleceği ile çocuk oyuncağı gibi oynayıp duruyorlar. Bir hoca ile
anlaşırken geçmiş senelerde neler yaptıklarına hiç mi bakmıyorlar. Ama sorun da
burada başlıyor zaten öyle bir alışkanlıkları olsa kovulan Bülent Uygun’dan
sonra takımın başına gelen hoca Yılmaz Vural olmazdı. Elazığ’dan önce 26 takım
çalıştıran Elazığ ile bu sayı 27 olan bir hocayı yeni umut diye takımın başına
getirmezlerdi. Çalıştırdığı bu 26 takımın da en az 20’si küme düşmemeye oynayan
takımlar. Böyle bir hocadan medet beklemek saçmalıktan başka bir şey değildir.
Yılmaz Vural takımı kümede tutabilir. Ancak bir felsefesi olmayan bir adamla
gelecek anlamında ne beklenebilir. En son ikinci ligde Sakaryaspor’u çalıştıran
Vural takımı küme düşmekten kurtaramamıştı.
Lige yeni yükselen takımlar bu yönetici kafasıyla
yönetilmeyi sürdürdükçe asansör takım olmaktan daha ileriye gidemezler. Oysa Ordu
gibi Kasımpaşa gibi güçlü yönetimlerle oluşturulan kadrolar kalıcı olmaya daha
yakındır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder