Bu akşam Galatasaray evinde ki ikinci maçta Cluj’u
ağırlayacak. Bu ülke puanı açısından kritik müsabakada Galatasaray grupta
iddiasının devamı için mutlak kazanmak zorunda.
Maç öncesi Terim her ne kadar bizim için kader maçı değil dese de bunun
takımın üzerinde ki ligde ve Avrupa’da 4 maçtır kazanamamanın baskısını
azaltmak için söylediğini tahmin etmek hiç de zor değil. Rakibimiz Cluj
hakkında ayrıntılı bir bilgimiz olmamasına rağmen iki maçta bir galibiyet bir
mağlubiyetle grupta 2.sırayı Braga ile paylaşıyor. Deplasmanda Braga’yı 0-2
yendi. Evinde ise M.United önünde öne geçmesine rağmen koruyamadı ve 1-2 mağlup
oldu. İki maçta da mücadeleci futbollarıyla alkış aldılar. Ancak bu Arena da
onları ne kadar kurtarır kestirmek zor. Galatasaray ise lige harika bir
başlangıç yaptıktan sonra büyük bir form düşüklüğü ile 4 maçtır kazanamıyor.
Avrupa maçlarıyla lig arasında ki dengeyi henüz kuramadılar.
Sene başında başkanın rüya takım olabilir diye adlandırdığı bir
takımın yedek oyuncu konusunda bu kadar sıkıntı çekmesi Terim’in rüya değil o
kadar abartmayın sözünü haklı çıkarıyor. Zaten Ünal Aysan’ın bu gereksiz söylemleri
takımın havasını daha öncede bozmuşluğu vardır. Transfer döneminde pasta üstü
çilek diye tutturan başkan transfer olmayınca olsun pastada yeterince güzel
oldu demişliği vardır. Forvet hattında sene başında Umut’un ekstra oyunu
sayesinde sorun yaşamayan Galatasaray Umut’un normal standartlara dönmesiyle bu
bölgede de ideal ikilisini bulmak konusunda sıkıntı yaşıyor. Elmander geçen
sene ki sakatlığın etkisinden yeni kurtulurken Burak hala Trabzonspor’da oynar
gibi bulduklarını yüzdeli şekilde atmasa da yeterli olacağını düşünüyor. Ancak
ne o kadar rahat pozisyona giriyor ne de o kadar savruk olmaya hakkı var. İyi
anlaştığı Selçuk’un da zaman zaman sakatlık sebebiyle oynamadığını düşünürsek
istediği topları alamadığını söyleyebilir. Ne olursa olsun bu kadar Avrupa maçı
oynayıp da bu kadar az gol atması maksimumu bu mu sorusunu sorduruyor. Öte
yandan takımın tek sorumlu bölgesi hücum hattı değil kuşkusuz. Orta sahada sene
başında süper kupa maçında çok gereksiz bir hareket sonucu kırmızı kart gören
ve hakeme fiziki müdahalede bulunan Engin Baytar geçen sene kritik maçlarda
attıkları ve attırdıkları ile takım içinde önemli bir yer ediniyordu. Aldığı 11
maçlık ceza ligde geçerli olsa da bu kadar maç eksiği varken Avrupa maçlarında
da şans bulamaması normaldi. Ancak Terim’in dün söylediğine göre bu maçta
oynayacak. Melo’nun bu formsuzluğunda Selçuk’un sakatlığında futbola aç bir
Engin takıma çok şey katabilir.
Hoca ayrıca hücumda ki ideal ikiliyi bulamama
sorununun bir benzerini de savunmanın göbeği için yaşıyor. Sene başında Semih
Dany Ujfaluji arasında genellikle Semih ve Ujfaluji’yi tercih eden Terim
Ujfaluji’nin sakatlanması ile Dany Semih ikilisine şans vereceğine son gün
alınan Veteran savunmacı Cris’i Semih ile değiştirerek oynatmaya başladı. Ondan
sonra da savunma sallanmaya başladı. Oysa Semih Dany ikilisini Gökhan Zan ile
yedekleseydi sanki daha iyi bir savunma sahibi olurlardı. Gökhan Zan’ın
güvenilir bir fiziği olmadığını bende biliyorum ancak yedek olamayacak kadar
kötü olduğunu da sanmıyorum. Öyleyse niye kadroda tutuluyor ki? Soruları ve
sorunları dileyenler artırabilir ancak bu akşam o sorunlardan arınmış bir takım
görmeyi umuyorum. Cluj kolay teslim olmayacak bir takım ancak iki hafta sonra
deplasmanda kazanmak için oynamaktansa bu maçta varı yoğu ortaya koyup
kazanmaya çalışmak daha akıllıca bir hamle olur. Gruptan çıkılamasa bile (ki o
tren de henüz kaçmış değil) Avrupa’ya devam edebilmek için bu maç “Kader” maçı.
Maçı İtalya’dan Paolo Tagliavento yönetecek. İtalyan
hakemler genelde iyi olur. Bu maçta da bir hakem aksiliği çıkmasını
beklemiyorum.
23 EKİM 2012 SALI
SAAT: 21.45
STAR TV
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder