10 Ekim 2012 Çarşamba

ALEX İLE AYKUT KOCAMAN ARASINDA Kİ FARK



        Alex ‘i efsane olarak kabul edersiniz etmezsiniz o sizin bileceğiniz iş. Aynı şekilde Aykut Kocaman’ı da futbolculuğu sebebiyle efsane olarak kabul edip etmemek de size kalmış. Ancak iki benzer olay karşısında verilen iki farklı tepki hangisinin daha asil olduğunu gösteriyor sanki.
       Sene 1996 Fenerbahçe Trabzonspor ile şampiyonluk yarışında iken sezonun sona ermesine 4 hafta var ve Trabzonspor Fenerbahçe önünde 4 puan farkla lider durumda. O hafta Trabzon Van deplasmanında beklemediği bir sonuçla 1-0 mağlup oluyor. Aradaki puan farkı 1’e düşerken bir sonraki maç Trabzon’da Fenerbahçe ile yani Trabzon kazanıp tekrar son iki maça 4 puan farkla girmek istiyor. Beraberlik halinde bile son iki haftaya 1 puan önde girecekler. Ancak Trabzonspor ilk yarıda bulduğu gole rağmen Fener’i sahasından çıkarmıyor yüklendikçe yükleniyor ve daha fazla golü arıyordu. Her neyse fazla uzatmayalım ikinci yarıda Oğuz’un frikikten ve 82.dakikada Aykut’un arka direk dokunuşu ile maçı Fenerbahçe 1-2 kazanıyordu. Kalan iki haftada da iki takımda puan kaybı yaşamadan Fenerbahçe 2 puan farkla şampiyon oluyordu. O maçta son golü atan Aykut maç sonrası rakip futbolcuların yerinde olmak istemezdim. Ne hissettiklerini anlıyorum. "bütün sezon uğraşıyorsunuz, bütün emekleriniz tek maçla heba oluyor, kendi galibiyetimize seviniyorum ama Trabzonlu arkadaşlarım için de üzülüyorum"  demiştir. Ve o sezon şampiyon olduktan sonra hemen sonra İstanbulspor’a satılmıştır. Son maç 21 Nisan da oynanmış ve 26 Mayısta Aykut ile yollar ayrılmıştı. Şampiyonlukta büyük katkısı olan bir simge futbolcuyu tıpkı Alex’te olduğu gibi şampiyonluk geldikten hemen sonra satmak Aykut Kocaman’ı da tıpkı Alex gibi kızdırmış ve üzmüştür. Ancak ekte göreceğiniz gazete kupürlerinden anlaşılacağı üzere başkana olan kızgınlığını belirtmiş ancak fazladan hiçbir açıklama yapmamıştır. 
        Bugüne gelecek olursak takımda rahat durmadığını hatalar yaptığını hocasıyla büyük problemleri olduğunu kabul eden Alex ile yollar ayrılmış ve ardından Fenerbahçe ile ilgili ayrılmasında etkisi olsun olmasın ne yaşamışsa açıklamış bir manada canı yandığından can yakmak için basının karşısına geçmiş ve 120 dakika boyunca konuşmuştur.
       Derdim Aykut’u savunmak değil kendisini sevme konusunda çok çabalasam da bunda çok başarılı olduğum söylenemez. Ancak mesele şundan ibarettir. Birisi şampiyon olduktan sonra ve hocasıyla sorunu olmamasına rağmen kovulan ve ağzını 18 senedir açmayan bir Aykut. Bir diğeri de hocasıyla kavga eden takımdan kendini soyutlayan kovulmasının hemen arkasından 2 saat boyunca kulübün özelini tüzelini her şeyini anlatan bir Alex. 

     Hangisi efsane hangisi Fenerbahçeli karar yine sizin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder