İkinci tut maçlarının
son gününde 2 güzel maç bizi bekliyor heyecanı ile erkan başında ki yerimi
aldım. Laf aramızda iftara yakın ilgi odağım fena halde kayıyor ancak yine de
uzatmaya giden maçın içinde kalmayı başardım.
İsviçre gibi
disiplinli ve sistemli futbola inanan bir antrenörü olan takımın belli bir
seviyede direnç göstermesine çok şaşırmamak lazım ancak 120 dakika boyunca öyle
mücadele ettiler ki insan üstü bir fizik güç gösterdiler. Arjantin ise bir
başka süper yıldıza bağımlı takım olmayı sürdürüyor. Messi'nin arkasında çok
büyük isimli yıldızlar olmasına karşın arkadaşları tarafından tek başına
bırakılması hala takımın üzerinde ki en büyük soru işareti.
Maç boyunca Behrami
ve Xhaka tarafından takip edilen Messi biran olsun nefes alacak fırsat
bulamadı. Onun gelen sıkıştırma sonucu boş alanlar bulan Di Maria ve Rojo gibi
isimler de beklenenin çok uzağında kalınca İsviçre istediğini elde ederek
Arjantin'i kilitledi. Normalde Higuain gibi yüksek kalibreli bir isim bu kadar
etkisiz olması akıl alır gibi değil. Maç boyunca Djoru'nun kucağından bir adım
uzaklaşmayan Napolili büyük bir hayal kırıklığı olarak turnuvayı sürdürüyor.
İsviçre'nin maçı
kazanması için ise tek planı Xhakiri ve Drmic'in eline bakmaktan ibaretti. Maç
öncesi Messi ile kıyaslanarak biraz haksızlık yapılan Xhakiri tüm baskıya
rağmen harika bir maç çıkardı. Top taşıdı, asist olabilecek güzellikte paslar
verdi kısacası gol için her şeyi yaptı ancak genç Drmic sadece 11 milli maç
oynayıp 3 gol bulabilen Nurnberg'li 23 yaşında ki bu oyuncu öyle müsait
pozisyonlarda öyle laubali vuruşlar yaptı ki takımı elenmişse bence bunun en
büyük sebebidir. Hele ilk yarıda kalecinin açılmamasıyla inanılmaz bir şans
yakalayan Drmic öyle kötü bir tercihle aşırtmayı denedi ve başaramadı ki bir
daha uzatma dakikalarının sonuna kadar bu kadar net bir şans daha bulamadılar.
Öte yandan takımda Xhakiri haricinde hücumda iş yapabilen bir diğer isim ise
Mehmedi oldu. 23 yaşında ki Frieburg'lu kanat oyuncusu harika çalımlar ve top tekniğiyle
göz zevkimi okşadı. Sanırım adını sıklıkla duymaya başlayacağız.
Maç sonuna doğru iki
takımında riskten uzak ve uzatmaya razı görüntü vermesine alıştık ancak
Arjantinli oyuncuların 118 dakikada bile hareketli ve zinde görüntüsü fizik güç
olarak ne kadar iyi olduklarının göstergesi. Bu dakikada rakibini çalımlayan
Messi topu ceza sahasına doğru hızla sürerek defansı dengesiz yakaladı ve Di
Maria'ya ya güzel bir pas çıkardı. Di Maria da
güzel bir vuruş yapamasa da kaleciyi ters ayakta yakalayarak takımına
turu getirdi. Benim bildiğim büyük şampiyonalarda atılan en geç golü Semih
Hırvatistan ağlarına göndermişti. Dün de İsviçre golden sonra 2 kez bu başarıyı
daha ileriye taşımaya yaklaştı ancak başarılı olamadı. Hatta 120+4 de kaleye
çok yakın noktadan kazanılan frikikte Xhakiri topu kaldırabilse bunu
başaracaklardı ancak olmadı.
İkinci turda da
gruplarda ki gibi son dakikalarda kazanmayı başaran Arjantin giderek kaçınılmaz
sona doğru yaklaşıyor gibi. İran'ı 90.dakikada geçen Messi ve arkadaşları, bu
kez işi 120'ye kadar uzattı. Çeyrek finalde Belçika karşısında bakalım yine
başarabilecekler mi?
Maçın adamı
Arjantin'den Messi, İsviçre'den ise bence Xhakiri ve Mehmedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder