Malum Türkiye'de
takımların kazanabileceği 3 kupa var. Türkiye ligine erken havlu atan
Galatasaray diğer 2 kupayı alabilmek için ilk olarak bu kupayı kazanması
gerekmekteydi.
Diğer yandan Uefa'nın
aldığı karar gereği bu seneden sonra kupa finalisti takımın Avrupa ligine
katılma hakkı verilmemesi ise son kez değerli olan kupa finalistliği etiketiyle
Avrupa kupalarına gitmeyi garantileyen Eskişehir bu kupayı çok büyük ihtimalle
sene sonunda ayrılacak olan Ertuğrul SAĞLAM'a hediye etmek istiyordu.
Maça geçmeden önce
yayıncı kuruluş Atv'ye bir laf söylemek isterim. Açık kanaldan maç yayınlanması
güzel hele benim gibi maçı uydudan HD kalitesiyle izleyenler için daha bir
güzel. Grup maçları öncesi 3 tane büyük takımın neredeyse bilerek elenmesiyle
ellerinde içi boşalmış bir maç programı kaldı hak veriyorum. Ancak yayını için
bu kadar paralar harcanan bir kupanın bu kadar geri kalmış bir yorumcu
müsveddesiyle izletilmesi resmen eziyettir. Erman TOROĞLU'nu Show Tv'de ki
"MARATON" programından bu yanan zaman zaman izlerim. Ancak artık
sıkmaktan öte Tv'nin sesinin kısılmasına sebep olacak kadar rahatsız etmeye
başladı. Yaşlı çenesi düşük kadınlar gibi yorumlar yapan gevşek gevşek konuşan
tam da kahvede maç izleyen kaba saba bir adam izlenimi veren yorumları vardı.
Dün akşam hangi takımı destekleyen kişi olursa olsun Erman TOROĞLU her iki
taraftarı da hatta tarafsız gözle izleyenleri de yorumlarıyla rahatsız etmeyi
başardı. Tekrarlamak gerekirse bu kadar para verip yayın hakkını alıp da böyle
bir kadro ile yayını baltalamanın bir alemi yok.
Maça gelirsek Mancini
dehası yine olağan üstü bir tercih yaparak Semih'i sağ bek oynatarak başladı.
4'lü defansın önünde ise 5'li orta saha Sneijder, Selçuk, Melo, Yekta ve Sabri
olarak başladı ki. Aralarında en iyisi oyundan ilk çıkan isim olan Yekta'ydı.
İleride ise tek forvet Burak oynadı. Eskişehir ise daha hücumcu ancak
santraforsuz olarak başladı maça. Galatasaray'a giden Veysel sonrası o bölgeye
Kamil'i monte eden Ertuğrul hoca sol beke Tarık göbekte ise Sezgin ve Akaminko
ile defansı tamamladı. Orta sahada yetenekli ayakları tercih eden Sağlam Özgür
ve Jorquera ile oyun kurmayı Hürriyet ile sertlik sağlamayı ve Camara ile de
vurmayı planlamıştı. Ancak Camara ilk sezonundan o kadar uzakta ki ondan artık
bir şey ummak bile bir piyangodan büyük ikramiyenin kendisine çıkmasını
ummaktan farkı yok. Tabi ilk 11'de bahsetmediğim tek bir isim kaldı. O da Erkan
ZENGİN Ertuğrul hoca onu oynatarak sanırım topun takımda kalmasını sağlamaya
çalıştı ancak Erkan olayı çok farklı anlamış olacak ki aldığı topları zinhar
kimseye vermedi. Ya 30 metreden dağlara taşlara şut çekti. Ya da topu ayağında
eveleyip pozisyonu öldürdü. İkinci yarıya Necati - Özgür değişikliği ile
başlayan Sağlam niye dengede giden hatta oyun olarak önde olduğu bir maçta risk
aldı anlamadım. Üstelik Necati'nin de bir şeyler verebilme ihtimali piyangodan
büyük ikramiye olmasa da amorti çıkma ihtimali kadar yani 10'da 1 Necati'de
gününde olmayınca değişiklik yarardan çok zarar getirdi. Belki Erman
değişikliği daha yararlı olabilirdi. Hatta bence maç Camara yerine Bienvenü ile
başlanmalıydı ancak Eskişehir'in Erkan ile birlikte en golcü oyuncusunu
Bienvenü 18 kişilik kadroda yoktu.
Gelelim Kupanın
sahibi Galatasaray'a, Mancini'yi çok eleştiriyorum ancak çok beğenilen Ertuğrul
hocanın yanlışlarının dün kupaya mal olduğunu belirtmeliyim. Mancini maç boyu
ileriye çıkamayan Semih'i beğenmiş olacak ki yerini değiştirmedi. Hatta
Erkan'ın ilk yarıda her pozisyonda onu geçmesinden de gol gelmediği sürece
rahatsızlık duymadı. İlk yarıda Sabri ile tehlikeli olan Galatasaray Burak'ın 4
defansın arkasına sarkmaya çalışmasını izlemek zorunda kaldı. İkinci yarıda da
Yekta'nın seken topu gelişi güzel vurmayıp Selçuk'a aktarması ve karambolda
topu önünde bulan Sneijder topu kalecinin altından ağlara göndermesiyle kupayı
evine götürdü. Gol sonrası Eskişehir'in hamleleri gelse de etkili olmaktan çok
uzaktı. Mancini ise neredeyse 6 aydan fazladır resmi maça çıkmayan Hamit'i Yekta'nın yerine alarak garip
tercihlerinden birini daha yaptı. Neyse ki sonucu değiştirmedi.
Sonuç olarak
Galatasaray Mancini ile ilk kupasını kazandı. Ligi ikinci bitirmeyi de
başarabilirse Şampiyonlar ligine doğrudan katılabilecek ancak tüm bunlar
oynanan oyunu görünce seneye devam etmeye yeterli mi? Bunun kararını tabii ki
yönetim verecek ama ben rakibi olsam Mancini ile devam edilsin isterim. Mancini'li
Galatasaray'la baş etmek o kadar da zor değil.
Maçın adamı bence
Yekta ve Selçuk olmalıydı. Özellikle Selçuk'un savunmaya yaptığı yardımları çok
beğendim. Sabri, Chedjue ve Sneijder ise maçın iyilerindendi. Eskişehir'de ise
çıkana kadar Hürriyet ve Akaminko iyiydi. Gerisi vasatı geçemedi.
Maçın hakemini
beğenmediğimi söyleyeyim. Net bir G.Saray penaltısını görmedi, kartlar
konusunda da başarılı olduğunu söylemek zor.
Bu devirde hala
meşale yakan ve maçın durmasına sebep olan iki takımın da güzide !
taraftarlarına akıl sağlığı diliyorum.
Tebrikler
Galatasaray...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder