İkinci tur maçlarının
en keyiflisi meğer son maça saklanmış. Gerçi 90 dakikası 0-0 biten maçın neresi
keyifli diyeceksiniz ancak izlemeyenler emin olun güzel bir maç kaçırdı.
Belçika maç öncesi
yüzdeye vuracak olsak ancak %55a %45 oranında favoriydi. Çünkü Amerika'nın
grubunda Almanya gibi bir dev varken Belçika grubunun en üst seviye takımı
kendisiydi. Ama maçı izlemeye başladığım andan itibaren göründü ki Belçika maça
çok daha hakim taraftı. Amerika ise korumaya çalışan, savunmaya çalışan taraftı.
Zaten bugün internette sıklıkla duyacağınız üzere Belçika maç boyu rakip kaleye
38 şut atmış ve bunların 27 tanesi kaleyi bulmuş. Ancak kariyer maçını oynayan
Tim Howard kalesinde devleşince gol gelmedi.
Amerika son yılların
yükselen yıldızı, üst düzey mücadele ediyor disiplinden kopmuyor. Geriye düşse
dahi sakin kalıp telaş yapmıyor. Ancak ne yaparsa yapsın o son ayak veya son
kafa dokunuşu bir türlü gelmiyor. Topu son bölgeye kadar getiren ABD ileride
bırak yıldız oyuncuyu vasat üstü bir forvete sahip olsalardı eminim sonuç daha
farklı olurdu. Belçika için ise turnuva başından bu yana gizli favori
deniliyordu. Grup maçlarında beklenen oyun bir türlü gelmeyince acaba
şişirilmiş bir balon mu olacak soruları sorulmaya başlandı. Ancak dün oynanan
oyunu görünce takımın ne kadar potansiyelli olduğuna bir kez daha ikna oldum.
Düşünün artık dün oynamayan oyunculardan Arsenalli Vermaalen, Tottenham'lı
Dembele ve M.United'li Adnan Januzaj gibi isimler forma şansı dahi bulamadılar.
Turnuvada ne kadar ileriye giderler kestirmek zor ancak herkes kadar şansları
var.
Beşiktaş'ta bu sezon
kiralık kontratı biten Jermain Jones zaman zaman yoklukta stoper bölgesinde
oynamıştı. Milli takımda gördük ki kendisini çift yönlü orta saha olarak
kullanılabiliyormuş. Ama sanırım Portekiz maçında attığı harika golün etkisinde
kalmış olsa gerek bir kaç kez hiç gerek yokken uzaydan şut çekti.
Çeyrek final için
Arjantin daha şanslı gözükse de Belçika hiç yabana atılacak bir takım değil.
Özellikle 19 yaşında Lille'de oynayan Origi'yi çok beğendim. Sow'u bize
gönderdikten sonra o bölgeyi dolduramayan Lille sanırım aradığı forveti bulmuş.
Ayrıca 60 dakikada Mertens'in yerine giren Mirallas'da çok iyiydi. Bir ara sağ
kanadı koridora çevirdi.
Maçın adamı
kesinlikle 2 gol yiyip en az 6 tanesini çıkaran Howard'dır. Belçika'da ise
Fellaini ve Mirallas göze batanlardı.
Maçın en güzel anı
ise 120+ dakikada Besler'in vurduğu kafanın önce direğe sonrasında ise ayağına
çarpan toptu. 3 santim kenara gitse penaltıları izlerdik.
Çeyrek finalde bu kadar
açık vermesi halinde Messi ve Di Maria Belçika'ya yeter ancak Belçika'nın da bu
hücum hattıyla gol bulacağına eminim. Kim kazanır? Allah bilir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder