Trabzon yönetiminin
haklarını savunmasını, aramasını takdir ederim, ancak dün de görüldü ki bu hak
arama süreci boyunca takımı oldukça ihmal etmişler. İbrahim başkan hakem
aramalarıyla, basına demeç vermelerle, oyuncu transferi için ülke ülke
dolaşmasıyla gündemde kalmayı başarırken takımın ne oynadığıyla aynı oranda
ilgilenmeyince takım böyle önemli bir maça sahaya 18 yerine 14 oyuncuyla çıkmak
zorunda kaldı.
Ersun hoca oyun
tarzıyla oldum olası zaten Avrupa kupalarına uygun değildi. Kariyerinde ki
Gençlerbirliği tezadını bir yana koyarsak hücum etmesi gereken hiç bir
eşleşmeyi lehine çeviremediğini görürüz. Onun çalıştırdığı takımların turu
geçebilmesi için rakibin ciddi defolarının olması gerekir. Karşısında ise
Şampiyonlar ligi şampiyonluğu bulunan bir hoca ve İtalya liginde ilk 3'te yer
alan bir takım olunca o defolar Ersun hocanın çalıştırdığı takımlarda ortaya
çıkıyor.
Takımın eksik
olduğunu dün ki yazımda söylemiştim ama ilk 18'e koyacak adam bulamayacağı
aklıma gelmemişti. Tüm eksiklere karşın Ersun hocanın oyun dizilişini doğru
bulmak mümkün değil. İki haftadır formasına uzak Bosingwa'nın iyileşip takıma
dönmesi iyi de neden stoper yerine sağ bekte değildi bilmiyorum. Onun yerine
sağ bek oynayan Fatih ATİK amatör topçudan halliceydi. Hele 85'te yaptığı
penaltı komik ötesiydi. Taça giden topa yetişmek uğruna ceza sahasında ki
rakibi çekip indirmek ne demek ! ömrümde böyle bir futbol salaklığı görmedim.
Ayrıca iki sene önce Fenerbahçe'nin elinden alınan Soner'in de maç boyunca
hiçbir şey yapmadan oradan oraya dolanıp durduğunu söylemeliyim. Savunma
anlamında ciddi sıkıntı olan Soner hücumda da etkisiz olunca sahada bulunma
manası kalmıyor. Nitekim daha önce bu seviyelerde Fenerbahçe ile denenmiş ve
başarılı olamayacağı anlaşılmış Özer'in durumu da farklı değildi. Devre
arasında büyük umut ve sansasyon ile transfer edilen Erkan ise Beşiktaş'ta
yarım devre denenmiş ve başarısız olmuştu. Yani demek istediğim Ersun hocanın
dün sahaya çıkardığı ve başarı beklediği kadro daha önce denenmiş ve başarısız
olmuş isimlerden kuruluydu.
Benitez'in rotasyon
seven bir hoca olduğunu bilmeyen yok. Dünde zaman zaman yedek bıraktığı
Callejon'u yine yedek soyundurarak benzer bir hamle ile başladı. Ancak maç
sandığından 10 kat kadar daha kolay geçince o da Callejon'u oyuna sürerek
rövanşı iyice tatile çevirmeye çalıştı ve başardı da.
Higuain kariyerinin
en iyi döneminde bile birebiri olan bir futbolcu olmadı. Çok iyi bir bitirici,
çok iyi olmasa da iyi bir pasördür ama birebirde adam geçme, topla koşu yapmak
onun özellikleri arasında son sırada ancak yer alır. Ancak dün ilk yarının
sonlarına doğru skorun verdiği rahatlıkla olsa gerek öyle bir toplu koşu yaptı
ki. Savunmada kimse olmasa ancak bu kadar zorlanırdı. Trabzon'un bu halini
görmek içimi acıttı resmen.
Son sözüm de Ersun
hocaya olsun. Tamam kabul ediyorum eksikler çoktu, takımı da sen kurmadın,
hatta bu maça 14 kişiyle çıkmak zorunda kalmanı bile anlayabilirim. Ancak maç
0-3 olmuş rakip senin sağ bekinin tarihe geçecek bir salaklığıyla penaltı
kazanmış. Orta sahadan Soner'i çıkarıp Zeki'yi oyuna almanın manası nedir? Takım devre arasına giderken 0-3 gerideydi
zaten niye o zaman yapmadığın değişikliği 85.dakikada yapıyorsun? Daha da
vahimi 4.gol sonrasında yaşandı. Ersun hoca bakın bu oyunun kabahati benim
değil de bu çıkardığım oyunculara bulun diye basına ve kamuoyuna üç oyuncusunu
hedef gösterdi. Ve 90+2. Dakikada Özer'in yerine Musa ve kaçan penaltıyı yapan
Fatih'in yerine Salih'in girmesi ile operasyon tamamlandı.
Sene başında 20'den
fazla transfer yapan devre arasında da elini korkak alıştırmayan Trabzon
koskoca bir sezonu ve hedeflerini çöpe attı. Tebrik ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder