Ntvspor'un bu hafta
ki canlı Avrupa ligi maçında evinde son şampiyon Maccabi'yi ağırlayan
Galatasaray maçı uzatma sonunda son saniye basketiyle kaybetti ve bu seneyi
tamamlamasına ramak kaldı. Ancak ne yalan söyleyeyim dün akşam maçı izlerken
pek çok açıdan temsilcimizin oyununa imrendim.
Maç öncesinde Poscius
ve takımın hücumda sırtlayan Arroyo'dan yoksun çıkacağı açıklanınca ne maçı
izleyesim kaldı ne de maçın keyfili olacağına dair inancım. Ancak izlenecek
diğer alternatifin büyük bir embesillik örneği sonucu Türkiye kupasında turu
atlayacağı maç öncesinde belli olduğu için Rize maçına çoluk çocuk ile çıkan
Beşiktaş maçı olunca ister istemez basket maçını tercih ettim. Hangi kafa
grubun son maçlarını farklı saatlere koyduğunu açıklasınlar ki bu embesil kim
bir bilelim.
Basket maçına
dönersek, kabul edelim ki Maccabi geçen sene ki çizgisinden uzak da olsa yine
de elit bir takım. Galatasaray ise dar kadrosunun yanında Arroyo da olmayınca
maçta daha önce hiç süre almayan 3 tane genç oyuncuya şans vermek zorunda
kaldı. Takımın geri kalanının da çok iyi olduğunu düşünmeyin ara transferde
gelen Maric belki en iyi oyununu oynadı ama istatistik kağıdına bakınca 2 sayı,
3 ribaunt ve 2 top kaybında fazlasını görmüyoruz. Buna karşın bu kadar
direnebilmeleri muazzam bir başarı. Daha önce de dediğim gibi Ergin Ataman çok
başarılı bir koç takımını maça hazırlamada ve maç içinde ki hamleleriyle
takımını son topa kadar getirdi. Ancak takımın en iyi oyuncusu Erceg'in 4
serbest atıştan sadece 2 isabet bulmasını hesap edememiş olacak ki oyun
uzatmaya gitti.
Uzatmada malum
pozisyonda Ender'in bana göre de basket sayılması gereken turnikesinde hakem
blok geçerli demesiyle mutlak bir galibiyet kaçtı. Artık 6 maçta sadece 2
galibiyeti olan Galatasaray'ın tur şansı yok denecek kadar az. Ama dün ki oyun
ve salonun her koltuğunu dolduran taraftarı görünce Galatasaray'ın seneye de bu
ligde olması gerekir diye düşünüyorum. Ancak bilmeyenler için tekrar etmek
gerekirse katılım konusunda biraz karışık bir organizasyon olan Avrupa liginde,
ligin kuruluşunda yer alan elit takımlara A lisansı verildi. Yani bu takımlar
(Ülker, Efes, Zalgiris, Olymp., Pana, Real, Barça vb.) kendi liglerinde ki
konumları ne olursa olsun Avrupa ligine gruplardan direkt olarak katılıyor. B Lisansı
dediğimiz katılım koşulu ise Avrupa sıralamasında üst sıralarda yer alan
Türkiye, Yunan, İspanya, Almanya gibi ülkelerde şampiyon olan takımlara verilen
lisanstır B lisansına sahip olan takımlarda doğrudan gruplara katılır. Son grup
ise C lisansı, bu lisans ise saydığım bu ülkelerde final oynama başarısı
gösteren, bütçe olarak belli bir seviyeyi koruyan, taraftar sayısında yeterli
takımlara verilir. Bu takımlar aralarında eleme maçı oynayarak gruplara kalmaya
çalışırlar.
Bu sene Doğuş grubunun
yaptığı atılımla en azında C lisansı alacağını düşünürsek, Galatasaray'ın
Avrupa liginde yer alması için en az final oynaması gerekecek. Fenerbahçe ve A.Efes'in
bu kadar yatırım yaptığı sezonda bu o kadar da kolay olmayacaktır.
Son olarak sezon
başında Fenerbahçe'ye transferi gündeme gelen ancak takımda kalmayı tercih eden
Ender ARSLAN, Arroyo'nun yokluğunda dün harika bir oyun oynadığını belirtmeden
geçemedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder