AVRUPA'DA TÜRKİYE DERBİSİ

Sizde benim gibi futbolun içinde olduğu bu pislik havuzunda nefes alacak bir heyecan arıyorsanız, size basketbolda ki heyecanı öneririm. Avrupa'nın en çok para harcayan kulüplerinin başında gelen Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker bu hafta F grubunda ilk 2 sırada yer alabilmek için Abdi İpekçi salonunda karşılaşacaklar. Grupta 6 maç sonunda 4 galibiyetle 3 ve 4.sırada olan iki takımı sadece averaj farkı ayırıyor. Buna karşın 1 ve 2.sırada yer alan Cska ve Olympiakos'un ise sadece 1 mağlubiyetleri var. O yüzden önde ki takımlarla arayı açmamak için iki takımda mutlak kazanmak isteyecekler.

İlk 3 maçında 2 mağlubiyet alan Fenerbahçe Ülker ardından 3 maç üst üste kazanarak durumu toparladı. Anadolu Efes ise daha istikrarlı bir görüntü verdi. 2 maç kazandı, 2 maç kaybetti, tekrar 2 maç kazandı. Bilet almak için biraz geç kaldım ama bu sabah baktığımda biletlerin tükendiğini gördüm. Yani güzel bir atmosfer bizi bekliyor. Keşke Ntvspor sırayla verdiği her hafta bir Türk takımı maçının sırasını bozmasaydı. Geçen hafta Galatasaray'ın Maccabi maçını yayınlayan Ntvspor bu hafta yine Galatasaray'ın Barça deplasmanında ki maçını yayınlıyor.

Gruplarda ilk 4 sırayı alan takımın karşı grubun ilk 4'ü ile ters eşleşeceğini düşünürsek ilk iki haricinde olmak hem saha avantajını kaybetmek hem de görece güçlü rakiplerle eşleşmek demek. O yüzden yarın akşam ki mücadele oldukça önemli.

Öte yandan bu akşam Galatasaray'ın Barça deplasmanına gittiğini ve maçın saat 22:00'den itibaren Ntvspor'dan yayınlanacağını belirteyim. Grupta 5.sırada olan Galatasaray bir galibiyet önünde olan Barça deplasmanında çok önemli bir maça çıkacak ki benim çok bir umudum yok. Hafta içinde kişiliği sorunlu koçunun sorunları ile uğraşan takımda ki havanın Maccabi maçında ki kadar olacağını sanmıyorum. Eskişehir deplasmanında ligin son sırasında yer alan rakibine kaybeden Galatasaray'da koç Ataman zaten sözleşmesi biten Maric'in yanında takımda yeni yeni yer alan Göktürk'ü kadro dışı bırakmıştı. Ancak daha vahim olan maçın devre arasında genç oyuncuyu tokatlayıp küfür edecek kadar kendini kaybeden Ataman utanmadan maç sonunda da bunu orası benim özelim istediğimi yaparım diyerek yüzünün kızarmadığını da kanıtlamış oldu. Sonunda da basına yansıyan bu olayların ardından Göktürk GÖKALP ve babası Federasyona giderek Ataman'ı şikayet ettiler. Gerçi aynı zamanda milli takım hocası olan Ataman'ı şikayetle ellerine bir şey geçeceğini sanmıyorum ama en azından bu olaydan rahatsız olduklarını belli etmeleri iyi olmuş.

Çok geniş bir genelleme olacak belki ama bu olay neden Türkiye'den bir dünya yıldızı çıkmıyor sorusuna en büyük cevaptır. Geçen sene Partizan'da takımın bir numaralı ismi olan Bogdanovic daha 23 yaşında Fenerbahçe'ye transfer olurken büyük bir özgüven sahibiydi. Aynı şekilde Amerikalı oyuncular bencilliklerinin kendine oynamalarından şikayet edilirken bunun ne kadar büyük bir özgüven sonucunda olduğunu görmezden geliriz. Genç oyunculara özellikle Cedi Osman, Furkan, Egemen, Kenan Sipahi ve Berk gibi genç oyunculara o özgüveni vermez. Takım arkadaşlarının içinde tokatlar küfürler edersek nasıl o zor şutu sokacak cesareti kendisinde bulmasını bekleriz.

Ergin ATAMAN'I maç içinde takdir etmişimdir. Sorunun saha dışında yaptıkları olduğunu iddia ederim. Ancak bu son olay da gösterdi ki Ataman'ın sorunu saha içi, dışı meselesi değil. Sorun kişilikte

Son olarak takıma, hocasına maaşlarını zamanında yatıramayan kulüp yönetiminin dişe dokunur bir açıklama yapmadığını söylemeye gerek yok sanırım. Herhalde soyunma odası benim yatak odamdır diyen Ataman'a tepki gösterirlerse görüşmek için yatak odasına davet eder diye korkuyorlar. Yazık ne diyeyim sadece yazık