Malum saha
içinde gergin başlamaya meyilli derbi sakin bir havada son buldu. Bunda şüphesiz
Mancini'nin maç öncesi sergilediği muhlis tutum son derece etkili olmuştur. Özellikle
Terim, Hasan ŞAŞ, Davala ekibinden sonra Tugay, Mancini ekibi insanda ister
istemez bir sükunet uyandırıyor. Bu tabii ki Galatasaray taraftarının hoşuna
gitmiyor ama güzel olan ve doğru olan bu. Keşke diğer takımlar da aynı kalitede
kişiler yedek kulübesinde otursa.
Her neyse gelelim
maç sonrası Galatasaray'ın basın sözcüsü sıfatıyla konuşan, renkli
gözlükleriyle tanınan Şükrü ERGÜN Baroni'nin maç sonrasında Melo'dan aldığı
Galatasaray formasını bilerek ve küçük düşürme amacı taşıyarak şortunun içine
soktuğu o formada Galatasaray'ın amblemi ve Türk bayrağı olduğunu bu
davranışından dolayı kendisine önce kulübünün sonra ise federasyonun ceza
vermesi gerektiğini söyledi.
Yine Fenerbahçe'de divan kurulu üyesi olarak görev yapan Serdar KARCIOĞLU
isimli şahıs Baroni'nin derhal kulüpten gönderilmesi gerektiğini belirtti. Bu arada
Galatasaray sözcüsü bu olayı Pascal'ın Fenerbahçe'ye attığı gol sonrası elini
şortunun içine sokarak çükünü tutması ile eş değerde tutarak yollanması gerektiğini
de dile getirmişti. Yetmedi futbol yorumcusu olarak nam salmış ancak
futbolculuğu zamanında kazmalığından öte fayda sağlamamış Sinan ENGİN ise maç sonrası başkası yapsa anlarım ama Baroni
yapmış ise kesin bilerek yapmıştır diyerek zirve yapmış ve yorumunu! Kimsin LAN
sen? Sorusu ile bitirerek ahlak dersi verirken ahlak sınırlarını zorlamıştır.
Kendi yorumuma geçmeden başta söyleyeyim. Baroni'nin futbolculuğunu hiç
beğenmem. Bence gereksiz bir yer işgal ediyor. Holmen'in hatta Salih'in alması
gereken formayı nedense Daum zamanında da, Aykut zamanında da, Ersun YANAL
zamanında da nedense formayı hep ona verdiler. Herhalde vardır bir bildikleri. Ama
seyirci gözünde pek rağbet görmeyen bir isimdir. Saha içi haricinde ki
davranışların da fanatik taraftar kesimine hoş görünmek için yaptığı
şebeklikler vardır. Ancak dünyanın neresine giderseniz gidin rakip takım ile
forma değiştiren oyuncular. Hele ki bu büyük bir maç sonunda ise rakip takımın
formasını ya ters giyerler ve yahut hiç giymeden ellerinde taşırlar. Ancak
sevinç gösterilerini abartan isimler formalarını boyunlarına bağlar yada şortunun
kenarına asarlar. Kaldı ki geçen sene Erzurum'da oynanan Süper Kupa finalinin
sonunda Galatasaray'lı savunma oyuncusu Dany Fenerbahçe formasını sevinç
sırasında şortunun içine sokmuştur. O zaman bu konu dahi edilmemişti. Zaten normal
olan da buydu.
Eminim Galatasaray yönetimi mağlubiyet ve oluşan puan farkı sonrası can
sıkıntısı ile böyle bir açıklama yapmıştır. Ama artık uzatmamak lazımdır. Aksi takdirde
Fenerbahçe için o kadar değerli olmayan Baroni karşılığında Dany'i feda etmek
zorunda kalacaklar. Zararlı çıkan yine onlar olacak.
Yanlış anlaşılmasın ikisi de bir yanlış yapmış affedelim demiyorum. Ortada
affedilecek bir kabahat yok diyorum. Kimsenin Galatasaray amblemine de Türk
Bayrağına da bir saygısızlık bir yaptığı yok.
Bu açıklamalar sonrası Kiğılı bir cevap vermiş ve olayı Basın sözcüsünün
basına konuşma hevesine bağlamış ve olayı daha saçma bir yere taşımıştır. Genel
olarak gösterilen tepkiye katılmıyorum ancak maç sonunda sonu küfür
sayılabilecek bir kelime ile biten "işte böyle, her sene böyle, cimboma
böyle..." şeklinde giden tezahürata sonuna kadar olmasa da eşlik eden
futbolcular da son derece yanlış yapmışlardır. Asıl özür dilenmesi gereken
nokta orasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder