Maç ile ilgili
yazasım yoktu ancak bugün Uğur MELEKE'nin yazısını okuyunca yazmak istedim.
Kısaca bahsetmek gerekirse MELEKE maç 2-0 ve dakika 80 iken oyuna neden Mehmet
TOPUZ'un girdiğini sormuş. Bende maçı izlerken bu soruları sordum kendime.
Tamam ilk 45 dakika bir şansımı deneyeyim dedin. Peki sonrası
Neden maça 2 haftada
iki penaltı kurtaran Mert değil de Volkan ile başlandı. Bu maçı tecrübe etmeyi
hak etmedi mi? Yada asıl görevi sol bek olan Hasan Ali dururken ve Caner ileriye
çıkmaya bu kadar meraklı iken neden bekte Hasan önde Caner tercih edilmez. Ama
asıl önemlisi ileride takımın 1 numaralı adamı olacak diye beklediğimiz Salih
üstelik morali de Konya maçından dolayı bozulmuşken neden bu maçta hiç değilse
ikinci yarıda oyuna girmez. Dakika 80 olmuşken Topuz'un oyuna girmesinde ki
aklı bir anlatın bana ne olur. Girdikten sonra Salih'in yapamayacağı neyi
yapmıştır.
Ama bizim takımlarda
öyle güçlü oyuncular var ki Aykut Hoca ile kavga etmesine rağmen takımın
kaptanı olarak sahaya çıkabilen oyuncular olduktan sonra yerine gelen hoca da
haliyle o isimlerden tırsar. Performansına bakmaksızın onları oynatmak zorunda
hisseder kendini. Bu isimlerden bazıları, Volkan, Emre, Emenike (yeni alındığı
için) ve birde Egemen bu futbolcular kötü oynuyor ama forma giyiyor demiyorum.
Ama bu isimler hak etse de hak etmese de onlar istemediği sürece formayı
alamazsınız.
Dün şampiyonlar ligi
gitti. Kuradan sonra zaten umudum yoktu. Schalke gibi takım dururken biz daha
önce 6 kere bu turda bileti almış Arsenal'i çekince umudum zaten kalmamıştı.
Üstelik bunun nedeni rakibin gücü değil bizim çok karışık olmamızdı. Ersun
YANAL elinde ki iyi kadro ve iyi futbol oynama umutları veren uefa yarı finalisti
takımla o kadar çok oynadı ve oynamaya
halen devam ediyor ki tam çorba oldu. Cumartesi günü Kadıköy'de Sivas ile
oynayacağız. Sol bek kim oynayacak orta sahada kim oynayacak hiçbir fikrim yok.
Eminim Ersun Hoca da bilmiyordur. Bu sene şampiyonluk istiyordum ancak görünen
o ki ciddi bir değişiklik olmazsa mesela başkan değişirde sahici bir futbol
aklı gelirse kulübün başına belki umutlanabilirim. Ama zor o işler...
Bugün CAS kararları
açıklanacak Fenerbahçe hiçbir şikayeti olmadan istediği gibi savunmasını verdi.
UEFA gibi taraflı olduğunu söylediği kurum tarafından değil İsviçre yerel
mahkemesi konumunda ki CAS tarafından yargılandı. Eğer bir ceza alırsa yani
UEFA'nın verdiği ceza doğrudur diye onanırsa Federasyon doğruyu yapıp
Türkiye'de ki Yargıtay kararını beklemeden ceza vermelidir. Sahaya yansımamıştır
diye bir soytarılık olmaz. Nasıl bir taraftar sahaya müdahale etti diye kulüp
ceza alıyorsa o kulübünün başkan ve yöneticilerinin yaptığı yanlıştan dolayı
kulübün ceza alması kadar normal bir şey olmaz. Ama eğer ki CAS cezaları
kaldırırsa veya çekilen bir senelik ceza yeterlidir derse o zamanda kimse bir
daha şike yapılmıştır demesin. Bu kon kapansın artık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder