Geçen hafta
şampiyonlar ligi maçlarından önce maçların olası sonuçlarıyla ilgili bir yazı
yazmıştım. Tabii ki çoğu tutmamıştı bu hafta da benzer bir yol deneyeceğim.
ZENİT - B.DORTMUND
Maç tahminine
geçmeden önce şunu söyleyeyim Rusya iklimi gereği aralık ayında devre arasına
giriyor ve sonra ki devre Mart ayının ilk haftasında başlıyor. Yani Zenit'in en
son oynadığı resmi maç Aralık ayındaydı. Sonrasında verilen arada neler
yaptıkları muamma maçkolik sitesinde yazdığına göre 3 tane hazırlık maçıyla bu
maça hazırlanmaya çalışmışlar. Ancak onların bu hamlığı maçı ne kadar
etkileyeceği muamma sonuçta iklim olarak avantaj hala onlarda.
Dortmund'a gelince
ise kötü giden sezonda sene başında Lewandowski'nin gideceğini bile bile Bayern
teklifini kabul etmeyip yeni bir oyuncu almayıp idare etmeye çalışmanın
bedelini ödüyorlar. Şampiyonlar liginde motivasyon sıkıntısı çekmeyen takım
Arsenal'in olduğu grubu lider tamamladı. Ama bu hafta sonu ise Hamburg
deplasmanında topa daha fazla sahip oldukları bir maçı 3-0 gibi net bir skorla
kaybetti. Aklınıza takımı bu maç için dinlendirmiştir diye bir şey gelmesin as
kadroyla oynadılar.
Eksikler listesine
bakarsak Zenit'te grup maçlarının tamamında oynayan Shirikov sakatlık sebebiyle
yok. Dortmund'un ise eksikleri daha ölümcül. Defansın göbeğinde geçen sene bu
kupada final görmelerini sağlayan Subotic, Hummels sakat üstelik yerlerine
oynayan Sokratis ve Fredrich güven vermeyen isimler. Ayrıca bu sene çok formda
olan Kuba (Blaszczykowski) sakatlık sebebiyle yok. Sene başında sakatlanan
İlkay GÜNDOĞAN'ın durumu net değil ancak bu kadar uzun bir ara vermiş oyuncuyu
kadroya alacaklarını sanmam.
Soğuk havanın ve
futbola olan açlığının Zenit'e en azından ilk maç için yeteceğini düşünüyorum.
OLYMPİACOS - M.UNİTED
Öncelikle kesin şu
oynamayacak dediğim bir sakatlık yok. Durumları şüpheli olanlar var ancak durumları
net olmadığı için yazmak ne kadar doğru bilemedim. M.United'in durumu malum
Ferguson sonrasında ligde bırakın şampiyonluk adayı olmayı şampiyonlar ligi
için bile soru işaretleri var. Takımda ciddi bir orta saha eksikliği var. Büyük
beklentiler olan Kagawa ve Fellanini asla buraların futbolcusu olamayacaklar.
Olympiacos'un durumu
ise tam bir ticari esnaf başarısı. İlk turda 5 maçta 3 gol atan takımın en
önemli golcüsü Mitroglou'nu devre arası transfer döneminin sonunda Fulham'a 15
milyon avroya sattılar. Yani artık ilk turda evinde rakiplerine sahayı dar eden
takımdan çok önemli bir eksik var. Yerine ise en son Katar'da oynayan Nelson VALDES'i
aldılar. Valdes'i Valencia ve daha eskilerde W.Bremen'den hatırlayabilirsiniz.
United son hafta deplasmanda C.Palace'ı 0-2 ile geçti. Gollerin birisi
penaltıdan R.V.Persie ve eski formundan sinyaller vermeye başlayan Rooney'den
geldi. M.United'ın golü bulacağını tahmin etmek zor değil. Ama bu kazanmaya
yeter mi emin değilim. Yunanistan'da ki atmosferi tahmin etmek zor değil. Sıkı
ve sert bir maç olacaktır.
Çarşamba günün
maçlarında bizi ilgilendiren maç da var. Ama o maçı sona bırakıyorum.
SCHALKE - REAL MADRİD
2 ay önce Capello'nun
bir röportajında İspanya ligi için Real Madrid'i daha şanslı gördüğünü
söylediğinde Madrid henüz lider Barça ve ikinci Atletico'nun gerisindeydi.
Ancak Barça sakatlık ve formsuzluklarla Atletico ise yoğun maç trafiği ve dar
kadrosu sebebiyle gerileyince Madrid liderlik koltuğunda 3 puan farkla
oturuyor. 3 maçtır kart cezası sebebiyle oynamayan Ronaldo'suz puan kaybı
yapmayan Madrid'de Benzema ve Jese çok formda yılın en büyük transfer balonu
Bale'de katkı vermeye başladı. Bu hafta harika bir füze gönderdi.
Schalke'de Madrid
gibi sonradan açılan bir takım oldu. Ligde 4.sırada olan Maviler ilk yarıya
oranla daha iyi top oynuyorlar. Geçen hafta deplasmanda Leverkusen'i yendikten
sonra bu hafta sonu sanırım akılları bu maçta olduğu için Mainze'yle 0-0
berabere kaldılar. Başka bir grup liderliyle oynasalar şansları daha yüksek
olabilirdi ancak buralarda oynamayı yalayıp yutmuş Ancelotti'ye karşı şansları
çok fazla yok. İlk maçta bir sürpriz çıkar mı emin değilim. Bu ancak Real'in
hafta sonu oynanacak Atletico maçını düşünmesiyle mümkün olur. Kafası dağınık
bile olsa Madrid'in bu deplasmandan kendisine yarar bir sonuç çıkaracaktır.
Eksiklerde Schalke'de
Aogo ve Höger sakat Real Madrid'de ise Khedira'nın uzun süreli sakatlığı
sürüyor. Draxler, Hövedes ve Obasi'nin durumlar şüpheli kadrolara bakınca da
Real'in üstünlüğü bariz.
GALATASARAY - CHELSEA
Gelelim haftanın
bizim için en önemli maçına Galatasaray bir ilki başararak iki sene üst üste
gruplardan çıkmayı başardı. Ayrıca geçen sene ki kolay gruptan sonra bu kez
daha zor bir gruptan çıkmayı başararak değerini daha da artırdı. Buraya kadar
gelmesi bile takımın hedefinin tamamlandığını gösterir ancak Sneijder'in daha
fazlasını isteyeceğine eminim. Drogba'nın muhtemel bir ABD transferi sebebiyle
son şampiyonlar ligi macerasının burada bitmesini istemeyecektir. Ancak
karşılarında yeni filizlenmeye çalışan bir Chelsea var. Morinho ikinci Chelsea
seferinde ilkinde yapamadığı Şampiyonlar ligi şampiyonluğunu kazanmak
isteyecektir. Maçın özeline gelirsek malum Galatasaray'da Aydın ve Bruma sezonu
kapattı. Chedju ve Gökhan Zan'ın durumu belirsiz Hamit'te uzun süredir
oynamıyor ve bu maçta kadroya girmesi olası değil. Chelsea'de de önemli bir
eksik yok. Hazard'ın form durumu bizim için can sıkacak boyutta, Lampard ve
Terry'de pek yaşlanmış gibi durmuyor. Son maçta Everton'ı 90+2'de geçerken
ortayı yapan Lampard ayak uzatan Terry'idi. Morinho her ne kadar bu maçtan çok
çekindiğini belirtse de devre arasında ki takviyelerden sadece 3'ünü sahaya
sürebilecek Mancini'ye karşı net bir galibiyet arayacaktır. Mancini ise bu
sefer yabancı aritmetiğine girmek zorunda kalmadan kadro yapmanın keyfini
sürecektir. Ancak bu kez de ligde iyi bir form yakalayan Veysel'den mahrum
kalacak. Uefa listesine sonradan eklenen isimler Alex Telles, Hajrovic ve
Bordisso oldu.
Kadro olarak
Galatasaray'dan beklentim.
Muslera
Ebue, Semih,
Bordisso, Alex,
Melo Selçuk
Hajrovic Sneijder
Burak Drogba
Bu kadro ne kadar
yeterli olur emin değilim ancak rotasyon seven Mancini'nin bir sürpriz de
yapabileceğini biliyorum. Turun için hiç umudum yok ancak Galatasaray zaten
buraya gelerek görevini yerine getirdi. Başarılar.