Fenerbahçe Ülker çok zorlu geçen
bir maçta son saniyede Emir'in attığı
basketle Cumhurbaşkanlığı Kupasını ezeli rakibi Galatasaray'ın elinden aldı. Maç
boyu önde oynayan Galatasaray maçı bir türlü kopartamamanın bedelini kupayı
kaybederek ödedi. İkinci çeyreğin son dakikalarında farkı çift hanelere kadar
çıkarsa da devre sadece 4 sayı farkla bitti. Yani Fenerbahçe'nin berbat 3'lük
attığı bir maçta son darbeyi vuramamaları maçın hep kafa kafaya gitmesine sebep
oldu. Bunda tabii ki henüz sezon başı olmasının hala geçen seneden sakat gelen Markoishvili'nin
olmaması Ender ve Cenk'in kötü günlerinde olmaları ve de takımın taşıyıcı
kolonu C.Arroyo'nun takımın direksiyonunu J.Gordon'a teslim etmesi takımı biraz
fazla geriye götürdü. Fenerbahçe Ülker'e kötü 3'lük attı diye laf ediyorum
ancak Galatasaray'ın yeni transferi Z.Erceg'in sadece 3 top kullanarak (onlarda
3 tane 3üçlük) oyundan kaçması takımı büyük oranda eksik bıraktı.
Fenerbahçe için ise
kesinlikle pembe bir tablo söz konusu değil. Kenan SİPAHİ'nin bu kadar süre
alması güzel ancak çoğu bomboş durumda 5 tane üçlük kaçırması geliştirmesi
gereken noktalara en büyük işaret olarak duruyor. Keza Bo'nun dış şut tehdidi
olmaması rakibin pota altına gömülmesine sebep oluyor. Takımda maç boyu
kullanılan 18 üçlükten isabet kaydeden sadece iki isim var bunlar 2 isabet ile
Bogdanovic ve 1 isabet ile Kleiza oldu. Kleiza'nın ki gerçekten önemli bir
dakikada geldi. Obradovic ilk derbisinde gösterdi ki kazanma isteği takımın
hepsinden fazla üstelik bu isteği sadece körü körüne bağırarak değil, motive
edici olarak yansıtıyor. Tanjevic döneminde oyuncuların artık bağırılmaktan özgüven
sorunu yaşadıklarını görmüştük. Sanırım Obradovic sırf bu özgüveni sağlaması
bile takıma bir sınıf atlatacaktır. Pota altında Zoric Vidmar'a nazaran daha
yumuşak ancak pota altı caydırıcılığı Vidmar kadar keskin değil.
Maçın son dakikasında
Galatasaray 59-58 öndeyken Emir önce zor bir turnike sonrasında iyi savunma ve
ardından bomboş bir turnike daha attı. Fenerbahçe 3 sayı öne geçti. Sonra ki
Galatasaray hücumunda ise C.Arroyo benzer bir şekilde bomboş turnikeye giderken
Emir'in gereksiz faulü ile basket faul oldu. Arroyo serbest atışı sokarak maça eşitlik
getirdi. Son 27 saniyede top Emir'in elindeydi. Yine turnikeye gider gibi yaptı
ancak Cenk iyi bir savunma ile karşılık verdi. Emir artık hücumun son saniyesinde
geriye çekilerek yaptığı zor atış ile maçı ve kupayı Fenerbahçe'ye getirdi.
Maç boyu hiç
taşkınlık veya oyuncular arası bir sertlik yaşanmadı. Fenerbahçe taraftarının
artık olağan hale gelen Ergin ATAMAN tezahüratlarını da duymadık. Biraz da o
olasılık yüzünden Ataman kupa seremoniye çıkmadı. Çok da önemli değil sağ salim
bir derbi izledik o da yeter Samsun'da ki seyirci harikaydı. İki tarafı da
tebrik ederim.
Maçtan önce ki
yazımda Fenerbahçe'nin rahat bir galibiyet alacağını iddia etmiştim. Ancak işler
o şekilde gitmedi aksine maç sürekli Galatasaray lehine devam ediyordu. Zor da
olsa alınan galibiyet ve kupa moral açısından değerlidir. Artık ligde daha iyi
bir takım seyredeceğizdir. Sakat olan Oğuz, İlkan ve Ömer takıma dönünce bu
daha da kolay olacaktır.
Galatasaray'da ise kadro geçen
senekinden çok farklı olmasa da özellikle Fenerbahçe geçen sene ki düzeyde
değil o yüzden daha fazlasını yapmalılar. Ve pota altında keskin bir
savunmaları yok. Javai etkili bir isim ancak onu da yeterince kullanamıyorlar.
Efes'in bu kadar geri çekildiği bir sezonda eminim zirve yine bu iki takım
arasında paylaşılacak. Kimin daha iyi olduğunu sezon sonunda görürüz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder