Hazır lige milli maç
arası verilmişken biraz ihmal ettiğim kura değerlendirmesini yazayım dedim.
Aslında daha erken yazacaktım ancak hem transfer döneminin bitmemesi hem de
montaj ! işleri biraz geciktirdi:)
B GRUBU
- R.MADRİD
- JUVENTUS
- GALATASARAY
- KOPENHAGEN
Grubun favorisinin kim olduğunu söylemeye
bile gerek yok. R.Madrid yeni kadrosu ve teknik ekibi ile kupanın uzak
favorilerinden. Juventus ise uzun süredir İtalya liginde kurduğu imparatorluğu bu
kez Avrupa'da kurmak istiyor. Galatasaray ise geçen sene tadı damağında kalan çeyrek
final başarısını tekrar yakalamak istiyor. Kopenhagen'ın ise ne yaptığından
yada ne istediğinden haberim yok:)
Transfer sezonunun cirosu en yüksek
takımı olan Real Madrid Morinho sonrası takımın başına getirebileceği en iyi
hocayı getirdi desek abartı olmaz. Ancelotti bu seviyede yıldızlardan verim
alabilen onları idare edebilen bir nevi Mustafa Denizli'nin 3 gömlek üstü bir
hoca. Aziz YILDIRIM'ın ilk senelerinde Fenerbahçe'ye gelip İstanbul'u gezdikten
sonra gerisin geri dönmüşlüğü olan bir hoca
nereden nereye. Gelenler gidenler
listesi yapsak ekstradan bir sayfa daha yazı çıkar. O yüzden en önemli
gidenlerden Higuain, Callejon ve Mesut gelenlerden ise G.Bale, Illaramendi ve
İsco bu kadar para harcamalarına rağmen hücumda bir eksiklik gözüküyor. Ancak
ısrarla oraya bir isim almadılar. Önceki yıllarda kanat hücumcusu olarak
oynayan Ronaldo bu kez merkeze geçecek gibi duruyor onun boşalttığı bölgeye de
Bale geçecek. Morinho'nun iddialı ancak antipatik duruşundan sonra Zidane'ın
yedek kulübesine inmesiyle daha sakin daha duran bir güç olacaklar. Geçen sene
ki Telekom Arena'da ki gibi bir maç oynayacaklarını sanmıyorum. Artık attıkları
golün değerini daha çok biliyorlar. Kalede yine D.Lopez oynuyor. Barça'nın
yıllardır çektiği kaleci sıkıntısını düşününce yedek kulübesinde Casillas gibi
bir ismi oturtuyor olmaları büyük zenginlik. Grubu konuşmaya bile gerek yok
gruptan elleri kollarını sallayarak çıkacaklardır. Tek rakipleri Juve olur onu
da eğer İtalya'da ki maçta yenmeyi başarırlarsa Galatasaray'a gün doğabilir.
Juventus yukarıda dediğim gibi artık
İtalya sınırlarını aşmak ve yine kupanın favorilerinden olmak istiyor.
Kadroları henüz bunun için bir düşük seviye gibi dursa da yine de çeyrek final
göreceklerini düşünüyorum. İlk sıra için Madrid'i geçmeleri zor ancak turu
geçerken sıkıntı yaşamayacaklardır. Forvet hattını Tevez ile güçlendirerek
önemli bir açığı kapattılar. Ayrıca Torino'da oynayan stoper Ogbonna'ya 13
milyon vererek aldılar. Son olarak da İspanyol forvet Lorente'yi bedelsiz
olarak aldılar. Ayrılanlar ise bu kadar forvet aldıktan sonra atıl kalan
Matri'yi Milan'a 11 milyona, Giaccherini'yi Sunderland'e 7,5 milyon avroya
yolladılar. Avrupa'da az sayıda 3-5-2 oynayan takımlardan buna karşın zaafları
kadar avantajları da oluyor. İtalya'da son 2 senedir şampiyon oluyorlar. En
büyük sorun ise genç bir takım olmalarına rağmen takımın beyni konumunda ki
Pirlo'nun yaşlanması. Fikstürleri iyi ilk maçta grubun zayıfı Kopenhagen ile
sonra ise evinde Galatasaray'la oynayacaklar 2 galibiyet çıkarırlarsa işleri
kolay olur.
Galatasaray ise geçen sene devre arasında
ki Drogba hamlesi ile gelen çeyrek final sonrası bu sezon geçen sene çok
eleştirilen savunma bölgesine takviye yaptı ancak hala sol bek pozisyonu için
alternatifleri kısıtlı. Birde üstüne kurada iki tane üst düzey ülkenin
şampiyonunu çekince üst tur hayalleri iyice geriye gitti. Bazıları belli olmaz
o işler dese de şampiyonlar ligi seviyesi içinde pek sürpriz barındıran bir
organizasyon değil. Yine de şanslarını Juve'ye çelme takmak için
kullanacaklardır. Başarırlarsa kardeşimin dediği gibi bu sene ki ikinci tur
geçen sene ki çeyrek final kadar başarı kabul edilir. Gelenlerden Fransa'nın
iyi stoperleri arasında sayılan Chedjou'yu 6 milyon, kiralık oynayan Umut ve
Melo'yu bonservisleriyle ve son olarak U20 Dünya Kupasının öne çıkanlarından
Bruma'yı 10 milyon avroya transfer ettiler. Gidenler arasında öyle göze batan
bir isim yok. İki sene önce önemli işler yapan Elmander bir sene yattıktan
sonra yabancı sınırlaması nedeniyle Norwich'e kiralandı. Haziran ayında
transfer edilen Erman ise bedava geldiği takıma 200 bin avro kazandırarak
Eskişehir'e gitti. Biraz ayıp ettiler adama. Geçen sene İngiltere'de kiralık
oynayan Kazım ise Bursa'ya gitti. Bir kaç gidiş daha oldu ancak adını anmaya
bile değmez. Oyun yapısına bakacak olursak Bruma'nın gelişi pek çok şeyi
değiştirecek. Klasik bir 4-4-2'den 4-2-3-1'e döneceklerdir. Melo ve Selçuk
ikilisinin önünde Bruma, Sneijder ve Hamit üçlüsünü görebiliriz. Önlerinde ise
bazen Burak bazen Drogba olacaktır.ligde ise yabancı sayısına göre Bruma ve
Sneijder kadro dışı kalabilir. Ne olursa olsun gruptan çıkmak büyük başarı
olur. Ancak görüntü umutsuz.
Kopanhagen hakkında gerçekten hiçbir şey bilmiyorum.
Gelen giden isimlere baktım onda da pek bir hareket yok. Sadece tanıyanlar için
eski Juventus'lu Olof Mellberg'i kadrosuna katmışlar o da artık 35 yaşında. Grupta
şansları olmayacaktır. Ancak Danimarka iklimi gereği kış sezonunda evinde
sürpriz puanlar alabilirler o puanlar Uefa için yeterli olur mu buna
Galatasaray karar verecek. Ayrıca maçlarını oynayacakları stat Galatasaray için
hoş hatırlarla dolu. 2000 yılında Galatasaray'ın UEFA kupasını aldığı Arsenal
maçı bu statta oynanmıştı. Geçen sene büyük bir form grafiği yakalayarak
şampiyon olmuşlardı bu sene lige felaket bir başlangıç yaptılar. Toparlanırlar
mı sanmam üstelik ilk iki maçları sırasıyla içerde Juve ve dışarıda R.Madrid
ile yani 0 çekmeleri bile mümkün...
Grup tahminim
1.R.Madrid
2.Juventus
3.Galatasaray
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder