HAFTANIN TAHMİNLERİNİ YİNE GEÇ VERENLER HAKKINDA HUKUKİ SÜREÇ YAKINDA BAŞLAYACAKTIR...
27 Eylül 2013 Cuma
24 Eylül 2013 Salı
TAHMİN SONUÇLARI
HAFTANIN LİDERİ 8'ER PUAN TOPLAYAN MESUD ABİM VE ONUR OLDU TEBRİK EDERİM... HAFTANIN KÖTÜLERİ İSE 4'ER PUANLA MELİK ABİM VE MUSTAFA ABİM OLDU. MÜCAHİD BİR HAYAT BELİRTİSİ GÖSTEREREK YARIŞI BIRAKMADIĞINI GÖSTERDİ...
YENİ PROGRAMI EN GEÇ YARINA KADAR GÖNDERECEĞİM İNŞAALLAH
20 Eylül 2013 Cuma
18 Eylül 2013 Çarşamba
ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKMADI
Dün ki maç öncesi yazımda zaten bu maçtan bir beklentim olmadığını belirtmiştim. Ancak bizi üzen ilk 30 dakikada ki futboldan sonra böyle bir skor çıkması oldu. Bu organizasyon içinde sürprize pek izin vermeyen bir organisyon hele ki bir golle bu kadar kırılgan oluyorsan ne sonuç çıksa razı hale geliyorsun. Grubun diğer maçında beraberlik çıkması bize yarar eğer bu grupta ikinci olacaksak zaten altımıza alacağımız takım Juve'dir Real Madrid değil. Dün maç öncesi Terim'e çok inanmıştım. Büyük hayal kırıklığı oldu. Savunmada ki Chedjou ve Ebue'ye ise diyecek kelime yok. Amatörce oynadılar.
17 Eylül 2013 Salı
ŞÖLEN BAŞLIYOR
Şampiyonlar liginde
2013/2014 sezonu bu akşam oynanacak maçlarla başlayacak. 4 grupta 8 maçın
oynanacağı akşamda tabii ki tüm gözler evinde Real Madrid'i ağırlayacak olan
Galatasaray'ın üstünde olacak.
Geçen sene çeyrek
final oynayarak büyük bir başarı elde eden Galatasaray bu sene en azından
gruptan çıkmak istiyor. Real Madrid ise geçen sene yarı finalde elendiği kupada
bu sene final hedefliyor.
İki takımda en son
oynanan maçın üzerinden sadece 5 ay geçmesine rağmen oldukça farklı takımlar.
Real'den başlayacak olursak, takımın hocasıyla yollar ayrıldıktan sonra sahaya
dizilişleri ciddi manada değişti. Artık hücumcu bir 4-3-3'ten çok daha dengeli
4-4-2'yi tercih ediyorlar. Buna henüz uyum sağladıklarını söylemek zor ancak
kaliteli ayaklar uyum sorunu da olsa sonuca ulaşabiliyorlar. Galatasaray ise
daha ilginç bir şekilde ortada iyi giden bir düzen varken bunu geliştirmek
yerine değiştirmeyi tercih etti. Yeni transfer edilen futbolcuları ve takımın
demirbaşlarını bir arada oynatma isteği takımı biraz ham bir takıma dönüştürdü.
Üstüne birde ülke içinde ki saçma yabancı kuralı sebebiyle oynatamama
zorunluluğu eklenince takım kimyası oda seviyesi sıcaklığında kaldı. Son 3 maçı
galibiyetsiz kapatmanın bir sebebi de bu olsa gerek. Yani oynayan oyuncular
belli bir kalitenin üzerinde oyuncular ancak birbirlerini tanımadıkları için
kimden ne şekilde verim alınabileceği henüz tam olarak anlaşılamadı.
Maça gelirsek
açıkçası Terim'in akşam şapkadan tavşan çıkaramaması durumunda işleri hiç kolay
olmayacak. Dedim ya Madrid artık daha dengeli bir takım. Sadece Galatasaray'dan
değil bu turda hiçbir takımda 4 gol yemeyeceklerdir. Ama ne kadar atabilirler o
da soru işareti Ronaldo henüz yeni mevkisinde istediklerini yapabilmiş değil.
Defansın sol tarafında ki eksikliklerde o bölgeden özellikle hücumda yeterli
katkı almalarını engelliyor. Hafta sonu Villareal deplasmanında sol bekte
oynayan Nacho ileri çıkışlarda Hasan Ali'den daha etkili değil. Onun karşısında
oynaması beklenen Burak veya Bruma bu akşamı ona bir daha asla unutamayacağı
bir maça dönüştürebilir. Defansın solu gibi orta sahanın göbeğinde de kimin
oynayacağı tam olarak kestirilemiyor. Modric veya Khedira kesik yiyecek.
Illaramendi ve Bale'in yeri garanti gibi. Sağ açık bölgesinde de Di Maria'yı
oynatmasını bekliyorum. Forvette Ronaldo'nun partneri tabii ki Benzema.
Galatasaray'a gelince
kadro olarak bir belirsizlik de Galatasaray'da var. Stoperde uzun süredir
oynamayan Dany bu akşamda kenarda bekler. Sol bek ve sağ bekte değişmez ancak
orta saha kurgusu sürprize gebe. Orta ikili de sakatlığı geçen Selçuk ve Melo
banko sol tarafta ise Antalya maçında oynatılmayarak bu maça saklanan Sneijder
kesin. Geriye sadece Hamit'in bölgesi kalıyor. Orası içinse en büyük alternatif
Bruma ancak ileride Drogba'ya tek forvet şansı verip sağ tarafa Burak'a da
kayabilir. Bu zamanda Amrabat'ın sol tarafta oynaması söz konusu olur ki bence
akla en yakın olanı Burak'ın bu maçta yedek başlaması kafamda ki 11 şöyle.
MUSLERA
EBUE SEMİH CHEDJU BALTA
SELÇUK MELO
BRUMA SNEİJDER AMRABAT
DROGBA
Kadroyu fazla hücumcu
bulanlar olabilir. O zaman da Bruma yerine Engin tercih edilebilir. Tabii ki
işin en doğrusunu Terim bilir. Bu maçtan fazla ümidim yok. İyi oyun belki ileri
ki maçlar için özgüven verebilir. Hafta sonunda ki Beşiktaş deplasmanına da
enerji saklamak lazım.
TAHMİN SONUÇLARI
HAFTANIN LİDERLERİ 6'ŞAR PUAN ALAN BEN VE MUSTAFA ABİM OLDU. TEBRİK EDERİM...
SON SIRADA Kİ MÜCAHİD İSE ARTIK BULUNDUĞU YERİ KABUL ETTİ GALİBA...
HAFTA İÇİ YETERLİ İYİ MAÇ BULAMADIĞIM İÇİN ŞAMPİYONLAR LİGİ TAHMİNLERİ SORMADIM AMA İLERİ Kİ HAFTALAR DA MUTLAKA YER VERECEĞİM...
13 Eylül 2013 Cuma
TAHMİN LİGİ
GECİKMELİ DE OLSA TAHMİNLERİ YAYINLIYORUM...
TAHMİNLER ÇEŞİTLİLİK GÖSTERSE DE MESUD ABİM HAFTANIN FAVORİSİ :)
CANER ERKİN SOL BEK OYNAR MI?
SİVAS MAÇINDAN SONRA CANER SOL BEK OYNAMAZ DEMİŞTİM. İKİ MİLLİ MAÇTA ÖYLE GÜZEL OYNADI Kİ AĞZIM AÇIK İZLEDİM. YİNE DE ISRARLIYIM CANER SOL BEK OYNAMAZ...
AMA BİR OYNARSA BU TEKNİKLE TÜRKİYE'DE DURMAZ. AVRUPA'DA OYNAR...
10 Eylül 2013 Salı
GALATASARAY'IN ŞAMPİYONLAR LİGİ GRUP DEĞERLENDİRMESİ
Hazır lige milli maç
arası verilmişken biraz ihmal ettiğim kura değerlendirmesini yazayım dedim.
Aslında daha erken yazacaktım ancak hem transfer döneminin bitmemesi hem de
montaj ! işleri biraz geciktirdi:)
B GRUBU
- R.MADRİD
- JUVENTUS
- GALATASARAY
- KOPENHAGEN
Grubun favorisinin kim olduğunu söylemeye
bile gerek yok. R.Madrid yeni kadrosu ve teknik ekibi ile kupanın uzak
favorilerinden. Juventus ise uzun süredir İtalya liginde kurduğu imparatorluğu bu
kez Avrupa'da kurmak istiyor. Galatasaray ise geçen sene tadı damağında kalan çeyrek
final başarısını tekrar yakalamak istiyor. Kopenhagen'ın ise ne yaptığından
yada ne istediğinden haberim yok:)
Transfer sezonunun cirosu en yüksek
takımı olan Real Madrid Morinho sonrası takımın başına getirebileceği en iyi
hocayı getirdi desek abartı olmaz. Ancelotti bu seviyede yıldızlardan verim
alabilen onları idare edebilen bir nevi Mustafa Denizli'nin 3 gömlek üstü bir
hoca. Aziz YILDIRIM'ın ilk senelerinde Fenerbahçe'ye gelip İstanbul'u gezdikten
sonra gerisin geri dönmüşlüğü olan bir hoca
nereden nereye. Gelenler gidenler
listesi yapsak ekstradan bir sayfa daha yazı çıkar. O yüzden en önemli
gidenlerden Higuain, Callejon ve Mesut gelenlerden ise G.Bale, Illaramendi ve
İsco bu kadar para harcamalarına rağmen hücumda bir eksiklik gözüküyor. Ancak
ısrarla oraya bir isim almadılar. Önceki yıllarda kanat hücumcusu olarak
oynayan Ronaldo bu kez merkeze geçecek gibi duruyor onun boşalttığı bölgeye de
Bale geçecek. Morinho'nun iddialı ancak antipatik duruşundan sonra Zidane'ın
yedek kulübesine inmesiyle daha sakin daha duran bir güç olacaklar. Geçen sene
ki Telekom Arena'da ki gibi bir maç oynayacaklarını sanmıyorum. Artık attıkları
golün değerini daha çok biliyorlar. Kalede yine D.Lopez oynuyor. Barça'nın
yıllardır çektiği kaleci sıkıntısını düşününce yedek kulübesinde Casillas gibi
bir ismi oturtuyor olmaları büyük zenginlik. Grubu konuşmaya bile gerek yok
gruptan elleri kollarını sallayarak çıkacaklardır. Tek rakipleri Juve olur onu
da eğer İtalya'da ki maçta yenmeyi başarırlarsa Galatasaray'a gün doğabilir.
Juventus yukarıda dediğim gibi artık
İtalya sınırlarını aşmak ve yine kupanın favorilerinden olmak istiyor.
Kadroları henüz bunun için bir düşük seviye gibi dursa da yine de çeyrek final
göreceklerini düşünüyorum. İlk sıra için Madrid'i geçmeleri zor ancak turu
geçerken sıkıntı yaşamayacaklardır. Forvet hattını Tevez ile güçlendirerek
önemli bir açığı kapattılar. Ayrıca Torino'da oynayan stoper Ogbonna'ya 13
milyon vererek aldılar. Son olarak da İspanyol forvet Lorente'yi bedelsiz
olarak aldılar. Ayrılanlar ise bu kadar forvet aldıktan sonra atıl kalan
Matri'yi Milan'a 11 milyona, Giaccherini'yi Sunderland'e 7,5 milyon avroya
yolladılar. Avrupa'da az sayıda 3-5-2 oynayan takımlardan buna karşın zaafları
kadar avantajları da oluyor. İtalya'da son 2 senedir şampiyon oluyorlar. En
büyük sorun ise genç bir takım olmalarına rağmen takımın beyni konumunda ki
Pirlo'nun yaşlanması. Fikstürleri iyi ilk maçta grubun zayıfı Kopenhagen ile
sonra ise evinde Galatasaray'la oynayacaklar 2 galibiyet çıkarırlarsa işleri
kolay olur.
Galatasaray ise geçen sene devre arasında
ki Drogba hamlesi ile gelen çeyrek final sonrası bu sezon geçen sene çok
eleştirilen savunma bölgesine takviye yaptı ancak hala sol bek pozisyonu için
alternatifleri kısıtlı. Birde üstüne kurada iki tane üst düzey ülkenin
şampiyonunu çekince üst tur hayalleri iyice geriye gitti. Bazıları belli olmaz
o işler dese de şampiyonlar ligi seviyesi içinde pek sürpriz barındıran bir
organizasyon değil. Yine de şanslarını Juve'ye çelme takmak için
kullanacaklardır. Başarırlarsa kardeşimin dediği gibi bu sene ki ikinci tur
geçen sene ki çeyrek final kadar başarı kabul edilir. Gelenlerden Fransa'nın
iyi stoperleri arasında sayılan Chedjou'yu 6 milyon, kiralık oynayan Umut ve
Melo'yu bonservisleriyle ve son olarak U20 Dünya Kupasının öne çıkanlarından
Bruma'yı 10 milyon avroya transfer ettiler. Gidenler arasında öyle göze batan
bir isim yok. İki sene önce önemli işler yapan Elmander bir sene yattıktan
sonra yabancı sınırlaması nedeniyle Norwich'e kiralandı. Haziran ayında
transfer edilen Erman ise bedava geldiği takıma 200 bin avro kazandırarak
Eskişehir'e gitti. Biraz ayıp ettiler adama. Geçen sene İngiltere'de kiralık
oynayan Kazım ise Bursa'ya gitti. Bir kaç gidiş daha oldu ancak adını anmaya
bile değmez. Oyun yapısına bakacak olursak Bruma'nın gelişi pek çok şeyi
değiştirecek. Klasik bir 4-4-2'den 4-2-3-1'e döneceklerdir. Melo ve Selçuk
ikilisinin önünde Bruma, Sneijder ve Hamit üçlüsünü görebiliriz. Önlerinde ise
bazen Burak bazen Drogba olacaktır.ligde ise yabancı sayısına göre Bruma ve
Sneijder kadro dışı kalabilir. Ne olursa olsun gruptan çıkmak büyük başarı
olur. Ancak görüntü umutsuz.
Kopanhagen hakkında gerçekten hiçbir şey bilmiyorum.
Gelen giden isimlere baktım onda da pek bir hareket yok. Sadece tanıyanlar için
eski Juventus'lu Olof Mellberg'i kadrosuna katmışlar o da artık 35 yaşında. Grupta
şansları olmayacaktır. Ancak Danimarka iklimi gereği kış sezonunda evinde
sürpriz puanlar alabilirler o puanlar Uefa için yeterli olur mu buna
Galatasaray karar verecek. Ayrıca maçlarını oynayacakları stat Galatasaray için
hoş hatırlarla dolu. 2000 yılında Galatasaray'ın UEFA kupasını aldığı Arsenal
maçı bu statta oynanmıştı. Geçen sene büyük bir form grafiği yakalayarak
şampiyon olmuşlardı bu sene lige felaket bir başlangıç yaptılar. Toparlanırlar
mı sanmam üstelik ilk iki maçları sırasıyla içerde Juve ve dışarıda R.Madrid
ile yani 0 çekmeleri bile mümkün...
Grup tahminim
1.R.Madrid
2.Juventus
3.Galatasaray
3 Eylül 2013 Salı
MESUT ÖZİL ARSENAL'DE
Milliyetçi sayılmam,
solcu hiç değilim, Elhamdülillah Müslüman'ım o yüzden dünya üzerinde ki Türkler
benim için Müslüman olmaları sebebiyle değerlidir. Aynı oranda Sow gibi Ribery
gibi K.Benzama gibi isimler de Müslüman oldukları için değerlidir. Belki
Türklere aynı dili konuştuğumuz için azıcık daha sempatiyle baktığım
söylenebilir. Bunları niye yazdım. Mesut Özil gibi İlkay Gündoğan gibi hatta
Serdar Taşçı gibi isimler Türk milli takımı formasını giymeyi tercih
etmedikleri için benim gözümde dünyada ki diğer Müslümanlardan gram farklı
değillerdir. Kanoute, Demba ba, Ben Arfa neyse onlarda o.
Türk spikerlerin yada
yorumcuların Mesut'un maçını anlatırken Arda'dan bahsedermişçesine gururumuz
gibi kelimeler kullanmaları hoşuma gitmiyor. Daha çok kupa kazanmak, daha fazla
para kazanmak hatta daha rahat transfer yapabilmek için Almanya vatandaşlığını
seçen birisi (birileri) nasıl oluyor da Yıldıray'la, Hamit, Halil Altıntop'la
Hakan Çalhanoğlu ile aynı kefeye konuyor?
Gelelim transfer
mevzusuna R.Madrid daha önce de buna benzer transfer hataları yapmıştı,
Sneijder, Robben belki Cambiasso bile bu isimler arasında sayılabilir. Ama Mesut'u
satmak hepsinden daha büyük eşeklik gibi duruyor. En yakın rakibinin hemen
hemen aynı bölgede oynayan İniesta ile istatistiklerini kıyasladığımızda Mesut
açık ara daha çok skora katkı yapmış. Sırf bu bir şey ifade etmeyebilir ancak
sırf bu bile elde tutmak için mantıklı bir sebep. Ama G.Bale gibi ilk defa ülke
dışına çıkacak birisine 90 milyonun üzerinde bir para veren zihniyetin mantıklı
iş yapmasını beklemek de tezat. Sanırım Arsenal'in yaklaşık 50 milyon avroluk
teklifini bir daha bulamayız diye düşündüler.
Mesut İngiltere'de
üstelik Arsenal gibi bir takımda ne yapar sorusuna gelince; bir kere Mesut inanılmaz
teknik bir oyuncu. M.City'de D.Silva nasıl bir katkı veriyorsa en az onun kadar
faydalı olabilecek bir tekniğe sahip. Hatta fizik güç olarak ondan da iyidir. Ama
oynayacağı takımda yanında iyi anlaşabileceği Yaya Toure gibi yada Ronaldo gibi
hatta Khedira kadar bile eşlik edecek birilerini bulamayabilir. Arteta,
Cazorla, iyi isimler ancak yeterli demek çok zor.
Zaten NTVSPOR Real ve
Barça maçlarını D-SMART'a vermiş varsın Mesut ayrılmış olsun seyir anlamında
bir şey kaybetmedik. Artık pazartesi günleri Arsenal'in maç özetlerini de
izleriz.
2 Eylül 2013 Pazartesi
TÜRKİYE LİGİ VE AVRUPA'DAN KISA KISA
Hafta sonu oynanan
maçlarla ilgili haftalık yazımıza bu hafta Türkiye ligi ile başlıyoruz.
·
Haftaya lider giren Beşiktaş evinde ligin zor
durumda ki takımlarından Gaziantep'i ilk yarıda Almedia'nın golleriyle 2-0
yendi. Bu kez sol bekte Ersan yerine Atiba oynadı. Sanırım denemeler devam
edecek. Transfer penceresi kapanmadan bir sol bek alabilirlerse takım tam
manasıyla oturur. Ancak elde ki sol kanat oyuncularının bolluğu da soru işareti
olacak. (İsmail, Gökhan Süzen, Uğur Boral, Escude ve hatta Ersan). Henüz
havaların iyi olması sebebiyle olimpiyat stadında oynamaya devam eden Beşiktaş
buna rağmen hatırı sayılır bir sayıda seyirciye ulaşmayı başarıyor.
Son
şampiyon Galatasaray Terim'in milli takım anlaşmasından sonra oynadığı iki
maçta da galip gelemedi. Bunu Terim'in konsantrasyon sorununa da bağlayanlar
olabilir Bursa ve Eskişehir gibi iki zorlu deplasmanın üste üste gelmesine de.
Sonuç olarak Galatasaray 2 hafta 2 beraberlik aldı. Eskişehirli Necati hakkaniyet
sahibi bir insan olacak ki geçen hafta Fenerbahçe'ye karşı kaçırdığı gollerin
bir benzerlerini bu kez Galatasaray'a karşı kaçırarak iki takım taraftarlarını
da sevindirdi. Anlaşılan o ki Necati'nin sorunun benim gibi form durumu ile
açıklamak isteyenler yanılıyor. Derin bir yetenek sorunu mevcut.
Fenerbahçe
evinde nihayet güzel bir oyun ve çok daha güzel bir skorla kazandı. Oyun
güzeldi ancak alınan skorda hakemin iki tane asisti olduğunu görmeden
geçmeyelim. Hadi ikinci golde Alves'in bariz faulünü görmedi diyelim ancak ilk
golde ve ikinci yarıda ki bir pozisyonda topun kendisine çarparak gol olması
doğru yerde durmayı bilmediğini gösteriyor ki, bildiğim kadarıyla hakeme
verilen ilk derslerden biridir. Ersun YANAL'ın hala bazı tercihlerini anlamak
zor. Dakika 60 olmuş maç 4-0 oyuncu değişikliği için futbolcuları alkışlatmak
için her şey müsait sen oyuncu değiştirmek için neden 80 dakika beklersin ve
oyuna o dakikada neden M.Topuz girer bilmiyorum. Volkan bir kötü maç daha
çıkardı. İki golde de müdahalelerine rağmen golü önleyemedi. Mert mi oynasa
artık ne?
Akhisar
evinde Trabzon'u 3-0 gibi netten öte bir skorla yenerek haftanın en dikkat
çeken sonucuna imza attı. Trabzon bir iyi bir kötü gidiyor. Sanırım geçen
seneden farklı olmayacak. Hala bir forvet alamamış olmaları acaba Gekas
transferini mi bekliyorlar sorusunu akıllara getiriyor? Ne olursa olsun takım
çok ama çok zayıf.
Karabük
evinde Gençlerbirliğini son dakika penaltısı ile geçerken tekrarda hakemin
biraz ucuz bir karar verdiğini gösteriyor. Penaltı kararı sonrası ise
Gençlerbirliği hocası Metin DİYADİN'in çıldırdığını gördük. Haksız da sayılmaz.
Bursa deplasmanda Antalya'yı geçerken şanslıydı. Rize ise Erciyes'i evinde eli
boş gönderdi.
Haftanın
golü bu maçta Ali Adnan'ın yolladığı enfes füzeydi.
·
İngiltere'de iki güzel maç vardı. Pazar
sabahında Liverpool evinde zor da olsa M.United'i 1-0 geçerek liderliği sağlama
aldı. United Ferguson sonrasında eski tadında değil. Liverpool ise eski
günlerini andırmasa da 3 maçta toplam 3 gol atarak 9 puan toplamaları
savunmalarını topladıklarını gösteriyor. Özellikle kalecileri Reina yerine
gelen Mignolet çok iyi maçlar çıkarıyor.
Diğer
maçta ise Arsenal evinde transfer şampiyonu Tottenham'ı ağırladı. Onlarda
Liverpool benzeri tek golle 3 puanı aldı. Tottenham'da o kadar transfere rağmen
gol yollarında ki sıkıntı göze batıyor. Arsenal ise transferin son gününde
Mesut'a 50 milyon vererek parayı tam anlamıyla çarçur etti. İyi bir santrafora
ihtiyaçları hala var. Sow Avrupa'da oynayabilseydi ilk tercihleri olurdu.
M.City
bir hafta sonra evinde Hull City'yi 2-0 ile geçti. Goller Negredo ve Yaya
Toure'den geldi. Bu sezon Chelsea ve City arasında bir yarış olacaktır. United'in
bu yarıştan erken kopacağını düşünüyorum. Rooney kafasını tekrar takıma
verebilirse bu süre biraz daha uzayabilir.
·
Sezonun ilk gündüz maçını oynayan Real Madrid
evinde Bilbao'yu 3-1 yendi. Sezonun kendi adına ilk golü atan Ronaldo her zaman
ki çizgisinden uzakta geçen sene 3'lü forvetin sol tarafında oynarken bu sezon
göbeğe geçmesi skor sayısını düşürdü. Ama yeni transfer İsco 3 haftada kendini
kanıtladı. Bu maçta da attığı 2 güzel gol var. Belli ki Ancelotti'de kalede
tercihi Lopez'den yana kullanacak. Casillas geçen sene Mourinho ile atışmasının
bedelini daha uzun süre ödeyecek gibi duruyor çünkü Lopez çok formda.
Barcelona
yine bir puan kaybının ucundan döndü. Messi yine atmaya devam ediyor ancak
takım savunma anlamında eski tadında değil. Stoper almamış olmaları şampiyonlar
ligi başladığında başlarını ağrıtabilir. Valencia ise geçen senelerde ki
gücünden uzakta olsa da hala iyi bir takım.
A.Madrid
ligin iyi takımlarında Sosciedad deplasmanında 1-2 kazandı ve çıkışını
sürdürdü. Arda hafta arası kırmızı kart görse de bu maçta oynayabildi. Çünkü
ispanya'da kupada görülen kartlar lige yansımıyor. D.Villa kısa bir aradan
sonra golle döndü. 2 sene önce formuyla göz dolduran Adrian'a ne oldu ki artık
sadece vakit geçsin diye 90.dakikada oyuna alınıyor. Daha öncede forma şansı
bulmuş ama çok etkisiz kalmıştı.
·
Almanya'da haftanın önemli maçlarında Schalke evinde
Leverkusen'i 2-0 ile geçti. Hem Huntelaar hem de Obasi'nin sakatlığında alınan
Szlai attığı golle nefes aldırdı. Ligin lideri Dortmund ise E.Frankfurth
deplasmanında Ermeni topçusu Mikiteryan'ın iki golüyle 1-2 kazandı. Nuri
Götze'nin gitmesi ve İlkay'ın sakatlığıyla ilk 11 oyuncusu oldu. Artık daha iyi
hissettiğini düşünüyorum. Kadro olarak Münih'in çok gerisindeler ama buna
rağmen ligi kazanabilecekler mi isteğim bu ama zor.
Transferin
son günü bugün eminim pek çok gelgitler olacaktır. Mesut'un Arsenal'e,
Bruma'nın Galatasaray'a, Kaka'nın Milan'a, ve daha pek çok transfer bugün
sonunda netlik kazanacak. Onları da bir ara yazmaya çalışırım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)