BEŞİKTAŞ
GELENLER: Sinan KURUMUŞ (Ankaragücü), Gökhan SÜZEN(İBB),
DENTİNHO(S.Donetsk), M.NİANG(Al Saad)
GİDENLER: Batuhan KARADENİZ(kiralık sözleşmesi fesih edildi),
R.QURESMA(Al Ahli), Burak KAPLAN(Almanya 3.ligine kiralık), Tanju KAYHAN(Mersin
i.y. kiralık), Rıdvan ŞİMŞEK(Gaziantep kiralık)
Ligin ilk yarısını
averajla 2.sırada bitiren Beşiktaş’ın en göze batan tarafı 38 golle ligin en
golcü takımı olmasıydı. Buna rağmen yukarıda görüleceği üzere devre arasında transfer
yapılan bölge ne eksik kalınan defans bölgesi ne de orta sahada oyunu iki yönlü
oynayabilecek bir dinamo. Tam tersine yapılan 4 transferin 3’ü forvet hattında
görev alıyor. Takımda Almedia’dan başka pivot özellikli top saklayabilecek bir
forvet yok ancak transferin son gününde kiralanan 33 yaşında ki Niang dışında
ki oyuncularda bu özelliklere sahip değil. Nitekim ikinci yarıda oynadıkları
2si evlerinde 3 karşılaşmada da galibiyet alamadılar. Üstelik bu 3 maçta
yedikleri gol sayısı 6, attıkları ise 5 3 maç için 5 gol iyi bir oran ancak
yenilen 6 golün izahını yapmak güç. Takımın bu kolay gol yeme sorununa çare
bulamadıktan sonra ikinci yarıda ne yapacaklarını tahmin etmek için müneccim
olmak lazım, ancak bu kadar skor kabiliyeti olan bir takımdan da umudu kesmemek
gerekir. Şampiyon olmalarını beklemiyorum ancak kime çelme takarlarsa o zirve
yolunda geride kalacaktır. Beşiktaş ise bu sözüm ona “feda” sezonunda en kötü
3. Olacak gibi geliyor. Ankaragücü’nden alınan Sinan ilk maçında forma buldu.
Ancak bu seviyeye alışması için henüz erken. İBB’den gelen Gökhan Süzen ise
Aybaba’nın ısrarla istediği bir isimdi. Anlamadığım şey ise takımında sol açık
olarak oynayan Gökhan’ın neden ısrarla sol bek pozisyonu için alındığıdır.
Lucescu’nun uğruna 8 milyon Avro verdiği Dentinho ise bir çeşit Holosko. Oyun
stili olarak hızlı ve hareketli diyebiliriz ancak ikili mücadelelerden kaçması
veya ayakta kalamaması bu ligde var olmasını engeller. Niang’ı ise anlatmaya
gerek yok Fenerbahçe ile oynadığı 1 sezonda gösterdiği performansın yarısını
gösterse bile Beşiktaş’ta ilk 11’i kimseye vermez. Ancak artık 33 yaşında
olması ve 1 senedir üst seviyede bir ligde oynamamış olması onu hakkında ki
soru işaretleridir. Yine de Niang tam aranılan forvettir, üstelik Almedia’nın
ve yeni transfer Dentinho’nun en az 1 ay sakat olduğu haberinden sonra Niang ne
oynasa fayda sağlayacaktır. Bir diğer transfer hamlesi de Batuhan’ı yollayarak
yaptılar ki serbest kaldıktan hemen sonra FİFA’nın kurallarını dahi bilmeden
Deportivo’ya görüşmeye giden Batuhan’ın ne denli aymazlık içinde olan
insanlarla çalıştığının en büyük göstergesi. Daha 17 yaşında Terim tarafından
milli takımda 11’de sahaya çıkan bu uslanmaz futbolcu saha dışında hızlı
olmakla saha içinde işe yaramayı bir arada götüremedi. Dünyada buna benzer
hayatlar yaşayan pek çok oyuncu var. Hatta daha da beter olanlar da var. Ancak
hemen hemen hepsinin ortak özelliği saha içinde görevlerini hakkıyla
yapmalarıdır. Yoksa maçtan bir gece önce bar’da sabahlayarak bu takımlarda
tutunamazsınız. Beşiktaş Batuhan kamburundan kurtularak iyi bir şey yaptı.
diğer ayrılan oyuncular ise pek kullanılmayan isimlerdi ancak sol bek oynayan
Rıdvan’ın olası sakatlıklara karşı elde tutulması daha iyi olurdu sanki ama
karar tabii ki hocanın. Başta dediğim gibi Beşiktaş bu sene bir mucize olmazsa
şampiyon olamaz ancak şampiyonu belirleyen takım olabilir.
ESKİŞEHİR
GELENLER: Özgür ÇEK
(Fenerbahçe), G.Cousic(Rad Belgrad), A.Mrkela(Rad Belgrad Kiralık)
GİDENLER: P.Malecki (
W.Krakow), Burhan EŞER(Mersin), Serdar DURSUN(Ş.URFA)
İlk yarıyı 5.sırada
kapatan Eskişehir ilk yarıya kötü başlayıp sonradan toparlananlardan. Uzun süre
sonra lig yerine Avrupa maçlarıyla sezonu açan Eskişehir bunun yan etkisi
olarak ilk 2 hafta boyunca galibiyet alamayarak gördü. Ancak sonrasında gelen
Necati hamlesi takımı ileri taşımak konusunda epey mesafe kat etmelerini
sağladılar. İlk yarı boyunca saha içinde olmasa da saha dışında çalkantılar
yaşayan Eskişehir ligi son haftalarda yaşadığı form düşüklüğü ile ancak
5.bitirebildi. devre arasında yapılan hamlelere bakarsak eğer sene başında
alınan ancak beklenen katkıyı veremeyen Malecki’yi yolladılar. Takım içinde ise
takımın iyilerinden Kamara ile atışan Burhan’ı Mersin’e kiralayarak sorunu daha
büyümeden kesip atmayı tercih ettiler. Nedense Ersun Yanal’ın takımlarında bu
disiplinsizlik sorunu hep oluyor. Daha önce Batuhan’da da aynı şey yaşanmıştı.
Diğer yandan yaşı ilerlese de katkı vermeye devam eden Dede’nin alternatifi
olarak Fenerbahçe’nin serbest bıraktığı Özgür Çek’i takıma dahil ettiler. Diğer
iki transferi ne tanıyorum ne de isimlerini duydum ancak Cousic’e daha şimdiden
ilk 11’de süre vermeye başladılar.
Takımın en göze batan
eksiği ise orta sahada Alper’in yanına ikinci bir oyuncuyu bulamamış olmaları.
Zaman zaman parlasa da Tello o beklenen isim bir türlü olamadı. Sivas’ta ki
Erman Kılıç tarzında bir oyuncu çok iyi bir hamle olabilirdi. Necati ise
geldiği günden bu yana gösterdiği performansla takım için pamuklara sarıp
sarmalanması gereken bir öneme sahip. İkinci yarıda yine ilk yarı gibi inişli
çıkışlı bir oyun sergileniyor. İki kupa maçını saymazsak eğer 3 maçta 1
galibiyetleri var. Üstelik 3 maçın 2’si evlerindeydi. Özellikle bu hafta zirve
ekiplerinin puan kaybını evinde alacakları bir 3 puanla değerlendirebilirlerdi.
Ancak Mersin karşısında gol bulamadılar. Sene sonunda yine bir Avrupa bileti
peşinde olacaklar. Kupada da yollarına devam eden takım yarı final için
Mersin’i deplasmanda yenmeleri gerekecek ligi daha fazla önemseyen Mersin’i
yenmek bu kez zor olamayacaktır. Yarı finalde ise rakipleri Fenerbahçe olacak.
Yani Avrupa yolu kupadan da geçebilir. Sene sonunda ligde ki durumları ise en
iyi ihtimalle şimdi ki sıraları olan 5.lik olarak kalabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder