İki hafta önce
Fenerbahçe Antep deplasmanında 0-5 kazanırken ilk yarıda ki açık futbolu herkes
eleştirmiş Antepli futbolcuların beceriksizliği o kötü futbola cezanın
kesilmesine engel olmuştu. Ancak İsmail KARTAL'A o maçtan sonra bir haller
oldu. İkinci yarıda ki oyunun üzerine o kadar düştü ki. O maçta skor elde
edilmişken oyuna giren Selçuk'un maçı 5 farka götüren baş faktör olduğunu
zannetti herhalde.
Antep deplasmanına
Topal, Emre, Diego ileride Kuyt, Sow ve Emenike ile çıkan Kartal, evinde ki
Akhisar maçına ise Diego'yu kenara alarak Meireles'li kadroyla başladı.
Hatırlanacağı üzere skor olarak gerideyken de maçı Antep'te ki etkiyi yapması
için sanırım Selçuk yine oyuna girdi bu kez oyundan çıkan ise Emre oldu. Geçen
hafta iki asist yapan ancak yedek kulübesinde kalan Diego ise oyuna ancak
80.dakikada girebildi. Maçı da Fenerbahçe kaybetti.
Cumartesi gününe geri
dönersek eğer bu sene en yumuşak takım kim diye sorsanız ilk olarak Konya
derim. Hatta Akhisar ile Konya arasında kalır yine de Konya derim. İşte
Fenerbahçe ligin bu en yumuşak takımına yani sertlik değil futbol oynamak
isteyen takımına karşı deplasman maçına orta sahada Meireles, Topal ve Selçuk
ile orta saha ile başladı. İleri 3'lü de değişmedi yani Emenike, Sow ve Kuyt
ile başlanıldı. Hatalı olarak görsem de anlamaya çalışalım. Konya
deplasmanındasınız haftaya büyük bir derbi var ve mutlak kazanmanız lazım bir
maça çıkıyorsunuz. Takımı 7 savunma oyuncusu ile çıkarıyorsunuz yani takıma
dediğiniz ilk şey gol yemeyin. Ancak henüz 10 dakika olmadan Mert'in hatası ile
2 pozisyon veriyorsunuz 1 tanesi de golle sonuçlanıyor. Artık maç öncesinde
kurduğunuz taktik sadece çöp oluyor. Mecburen B planına geçmek lazım. Yani skor
bulmak lazım. Ancak orta saha ile forvet arasında ki bağı maçın başında siz
koparmışsınız. Emenike, Sow ve Kuyt başka bir futbol oynuyor. Topal, Meireles
ve Selçuk başka bir bölgede başka bir futbol oynuyor. Bu kopukluğu gidermek
için ilk değişiklik ise Emre ve Selçuk değişikliği oluyor. Takım biraz daha
toplanıyor ancak yeterli değil. Golü bir duran toptan bulan Fenerbahçe daha
fazlası için bastıramıyor. Bu kadar yumuşak bir takımı bile ısıramıyordu. İsmail
KARTAL'DAN yine Diego hamlesi geldi. Yine dakikalar 80'i gösteriyordu. Emenike
yerine Diego girdi.
Devre arasında Aziz
YILDIRIM yine basını haşlamaya çalıştığı kendi karakterine uygun saçmalarken
Diego için teklifler geldiğini ancak ondan çok umutlu olduğunu toparlayacağını
söylüyordu. Ama ne hikmettir o Diego skor lazımken bile ancak maçların son 10
dakikasında süre bulabiliyor. Haliyle de faydalı olamıyor. Takım iki haftada 5
puan kaybetti ve yine söylüyorum ŞAMPİYONLUK GİDİYOR.
Ve diğer yandan
Emenike meselesi. Bu hafta geçen hafta ki kadar dramatik goller kaçırmadı belki
ama geçen haftadan değişen bir şey yine yok. Fenerbahçe gibi büyük olduğunu
iddia eden bir takımın forveti bitiricilik konusunda bu kadar özürlü olamaz. Onun
bu kötü oyunu Sow'u da bozuyor. Ancak İsmail KARTAL ısrarla onu kazanmak için
oynatıyor. Ama farkında değil galiba kendi kredisini tüketiyor.
Haftaya Galatasaray
maçı var. Geçen hafta Akhisar'a karşı oynanan oyun yeter de artar bile ancak o
oyunun oynanabileceğine dair umut az. Fenerbahçe'nin kaderi bu hafta belli
olacak kazanırsa yola devam, beraberlik ve mağlubiyet ligi Fenerbahçe için
bitirir.
Hafta içinde kupa maçı var. Mersin
deplasmanında ancak herkesin aklında eminim Galatasaray derbisi olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder