SON TAHMİNLER BUNLAR HAYDİ HAYIRLISI
29 Haziran 2012 Cuma
VE FİNAL
İSPANYA – İTALYA
Kabul edelim ki İspanya için turnuva başında final oynarlar
deseler kimse şaşırmazdı. Ancak İtalya geçmişine de baksak tarihi başarılarla
dolu olsa da buraya kadar gelmelerini beklemek biraz kehanet gerektirir ki
aramızda yaptığımız tahmin ligine de bakacak olursak ilk maçlar sırasında
sorduğumuz kim kupayı kazanır sorusuna İtalya diyen 17 kişiden 1 kişi oldu.
Maça gelecek olursak Orta Saha olağanüstü maçlar çıkaran
İtalyanlar ilk maçta karşılaştıkları İspanya’yı bu kez yenmek için yine
olağanüstü oynamaları gerekiyor. Portekiz karşısında Negredo tercihi ile takımı
ne kadar sabote ettiğini gördüğümüz Del Besque finalde İtalya’ya böyle bir
kıyak yapacağını sanmıyorum. İlk maçta forvetsiz kadro çıkaran İspanya, İtalya
karşısında orta sahada üstünlük sağlamak istedi. Ancak Fabregas forvet mi
oynayayım orta saha mı sorusunun arasında kalınca 45’de T. Motta harika bir gol
atmıştı. Aynı Fabregas cevabı ikinci yarıda verdi ancak galibiyeti İtalyanlar
kaçırdı. Üstelik o maçtan bu maça İtalya yükselişle devam ederken İspanya yarı
final maçı da dahil hep geri gitti. Son dünya kupasını kazanırken şike
dolayısıyla Juventus’un küme düştüğü yaza denk gelen İtalyanlar bu kez
kalecileri Buffon’un da karıştığı şike dedikodularıyla uğraştığı sezonda
şampiyonluğa çok yakınlar. Son Dünya Şampiyonu İspanya da ise sadece 2 isim
eksik kadrosuna rağmen futbol olarak fena halde alarm vere vere finale kadar
geldiler. Savunmanın komutanı Puyol hücumda D.Villa’yı kaybetti ancak Del
Bosque yerlerine başka oyuncular koymak yerine diğer oyuncuların mevkilerini
değiştirerek takımı garip bir takım haline soktu. Bir dönem forvetsiz oynayan
Roma gibi oynamaya çalışan İspanya her an golü düşünen bir Totti bulamamanın
sıkıntısını yaşıyor. Ne Fabregas ne de J.Navas o mantalite de oyuncular değil. Xavi,
Fabregas, İniesta’nın kariyerlerinin sonlarına gelmesiyle sanırım bir daha uzun
süre Barça gibi oynayan takım göremeyeceğiz. Her neyse maç tahminim kısır bir
maç olması ve 1-1 yada 0-1 gibi bir skor bekliyorum. Her iki takımda gol
atabilecek adamlara sahip. Almanya önünde stoperlerin çok elit olmamasının
avantajını kullanan İtalya, bu kez karşısında iki çok iyi stoper bulacak.
Balotelli bu kadar kolay pozisyona giremez. Disiplinli diye övdüğümüz
Almanların da geriye düşünce anlamsızca yarı sahada açık vermeleri de şaşılacak
şey doğrusu. Ben İtalya’nın kazanmasını istiyorum. Başta Almanya favorimdi
ancak Almanlar olmuyorsa İtalyanlarda bana uyar. iyi bir maç izlemek istiyorum gol
olması şart değil mücadeleci hırslı ve akılcı bir oyun izlemek istiyorum. İyi
olan kazansın diye bir derdimde yok. İtalya kazansın işte ne olacak ki : )
27 Haziran 2012 Çarşamba
25 Haziran 2012 Pazartesi
EURO 2012 YARI FİNALLER
İSPANYA – PORTEKİZ
Yarı finallerin ilk maçı son iki büyük turnuvanın şampiyonu İspanya
ile turnuvada beklentileri büyük ölçüde karşılayan Portekiz arasında. İspanya
maçlarını izlerken gerek Del Bosque’nin anlamsız değişiklikleri gerekse
oyuncuların şut çekmek yerine pas yapmayı tercih etmeleri biraz futbolcuların
tokluğuna bağlıyorum. Forvetlerinde ki boşluğu da hesaba katarsak gol sıkıntılarını
anlamak mümkün. Çeyrek finalde Fransa önünde de maçın 80 dakikasında baskın
oynamalarına rağmen maçı ancak 88’de attıkları penaltı golü ile çözebildiler.
Bu kadar az golle buralara gelmeleri iyi aslında ve de finale oldukça yakınlar.
Portekiz ise giderek yükselen form grafiğine rağmen eli yüzü düzgün bir rakiple
oynayıp da kazanarak gelmediler bu noktaya. İlk turda ölüm grubu denilen yerde
Hollanda’ya karşı alınan bir galibiyet var o kadar diğerleri hep nispeten zayıf
takımlar. Çeyrek finalde de ısıracak dişi olmayan bir rakiple oynadılar.
Turnuva öncesi İspanya ile yarı final oynayacaksınız deseler herhalde herkes
kabul ederdi. Ancak turnuva onlar için burada bitiyor gibi. Yine de Ronaldo
karşısında takım arkadaşı Arbeloa’yı görünce yine coşar mı bilemiyorum.
Bireysel olarak bakmak gerekirse İspanya Nani ve Ronaldo hariç ( belki stoper
Pepe’de dahil) her alanda üstünler. İstedikleri zaman rakibe top dahi
göstermiyorlar. Ronaldo son Barça maçından sonra yine benzer bir savunma
taktiğine karşı oynayacak. Neler yapacağını görmek lazım. Muhtemel bir İspanya
Almanya finalinin ilk ayağında sorun çıkmaz gibi. İspanyollar şimdiden finale
yer ayırtsınlar.
ALMANYA – İTALYA
Çeyrek finaller arasında en çekişmeli maç hiç şüphesiz
turnuvanın penaltılara kalan tek maçı da olan İngiltere İtalya maçıydı. Maç
içinde pek çok fırsattan yararlanamayan iki takım penaltıların adaletine boyun
eğmek durumunda kaldı. Balotelli ırkçı Terry ve Lescott ile çok iyi mücadele
etti zaman zaman üstünlük kurdu da ancak çok müsait iki pozisyondan
faydalanamadı. İngiltere ise en önemli pozisyonu sağ bekleri G.Jhonson ile
buldu. Altı pas denilen yerden müsait durumda zayıf bir şut çıkaran defans
oyuncusu topu kaleci Buffon’a teslim etti. Buffon demişken iki kalecinin de
hakkını vermek lazım çok iyi maç çıkardılar. Penaltıcıları daha iyi olan İtalya
turu atlayan taraf oldu. Azgın ve şımarık İngilizler bir kez daha evlerine
boyunları bükük döndüler. Maçın İngilizler adına en büyük hayal kırıklığı
Rooney oldu. Maç boyu etkisiz olan domuz Rooney son dakikada Caroll’un
indirdiği topa altı pas üstünden röveşata deneyince o kalın vücudunu topun
altına sokamadı ve topu tribünlere yolladı. İtalyanlar ise maestro A.Pirlo
önderliğinde harika bir top oynadılar. Hele ki penaltı atışlarında takım
arkadaşı bir önceki penaltıyı kaçırmışken kullandığı Panenka penaltısı diye tabir
edilen Türkiye’de bir dönem Nouma’nın kullandığı şekilde aşırtma bir vuruş ile
attığı penaltı olağanüstüydü. Çok riskli bir vuruş olan bu stili atarsan efsane
olursun Zidane gibi kaçırırsan rezil olursun Ribery gibi. Aşağıda ki linkten
her ikisine de ulaşabilirsiniz. Almanya ise turnuvanın tek futbol oynamayan
takımı Yunanistan’ı etkili bir oyunla geçerken hem as oyuncularını oynatmadı.
Podolski, Gomes gibi hem de rakiplerine attığı 4 güzel golle gözdağı verdi.
Eşleşmeye gelince Almanlar disiplinli ve her mevki de alternatifli oyuncu
sayısı ile avantajlı görüyorum. Orta saha ve kanatlardan çok etkili olan İtalya
karşısında oyunun her alanında açık kollayan Almanya maçı çok keyifli bir maç
olacak. Maçın adamı olmaya en yakın isim çeyrek final maçında olduğu gibi Mesut
Özil İtalya da ise bu isim Pirlo.
Çeyrek final maçlarında öne çıkan isimler şöyle oldu:
Yunanistan’da tek başına hücum etmeye çalışan 1 gol ve 1 asist ile oynayan
Salpingidis, Almanya adına ise gol atmamasına rağmen etkili oyunu ile maçın adamı
seçilen Mesut Özil. Çeklerden kaleci P.Cehc ve turu Portekiz’e götüren tek
golün sahibi Ronaldo. İspanya’dan attığı sürpriz 2 golle X.Alonso, Fransa’dan
kimse yoktu. Dün ki İngiltere takımından Terry ve ilerleyen yaşına rağmen
S.Gerard, İtalya’da ise isimler daha fazla A.Pirlo, kaleci Buffon, sağ tarafta
penaltı kaçırmasına rağmen Montolivio ve bence maçın gizli kahramanı D. De
Rossi.
Hayal kırıklıkları ise; Yunanistan’ın yediği 3. Golde çok
büyük katkısı olan kalecisi Sifakis, Yunan hocası, Almanya adına pek çok
fırsattan yararlanamayan Schürrle, Çeklerden Baros dahil bütün hücum hattı, Portekiz’den
H.Postiga sakatlanana kadar çok etkisizdi. Ve de Nani gününde değildi. İspanya
adına İniesta kendisinin koyduğu çıtanın çok altındaydı. Fransa için ise turnuvanın
başından beri berbat oynayan K.Benzama ve takımın çok şeyler beklediği ancak
olumlu hareketi nerdeyse hiç olmayan Ribery, ve de benim çok umutlu olduğum
ancak çok zayıf kalan Fransa hocası Laurent Blanc, İngiltere’nin
domuzu Rooney ve İtalya adına Balotelli Cassano ile birlikte etkili olmaktan
uzak ve hayal kırıklığıydı.
Ribery’nin penaltı rezilliği kalede Lehmann
var.
Bu da Zidane’nın Panenka’sı hem Dünya kupası yarı finalinde
http://www.youtube.com/watch?v=CVTisZ9nLPI
Bu da akşam ki Pirlo
www.timsah.comPirlodan-muhtesem-penaltinTV0QIGkOxF
Bu da akşam ki Pirlo
www.timsah.comPirlodan-muhtesem-penaltinTV0QIGkOxF
iyi seyirler…
22 Haziran 2012 Cuma
ŞAMPİYON MİAMİ
Basketbolda en zorlu turnuva olarak kabul edilen senede 82 maçın oynandığı normal sezonun ardından play off oynanan NBA
şampiyonluğu bu sene sene başında lokavt sebebiyle dar bir sezon oynandı ve beklenenin aksine çok da zorlanmadan Miami kazandı. Ama
Miami’nin kazanmasından daha önemlisi Lebron James nihayet şampiyonluk gördü.
Daha önce defalarca bu yolda heba olan üstüne zor anlarda sinen oyuncu etiketi
yapışan Lebron sonunda büyük emek sarf ettiği ve son maçta triple-double
yaparak bu etiketi kısmen de olsa üzerinden attı. 2003 yılından bu yana
Cleavland ve Miami formasıyla buna çok yaklaşan Lebron finalin MVP’si seçilecek
kadar etkili bir oyunla şampiyonluk yüzüğünün sahibi oldu. Finaller ile ilgili
yazımda seriyi Oklahoma’nın kazanmasını istediğimi söylemiştim ancak Durant ve
arkadaşları ilk maç hariç kocaman bir hayal kırıklığı oldular. Maç maç kişisel
parlamalar oldu ancak bu ne maç kazanmaya yetti ne de takım arkadaşlarını
hareketlendirmesini sağladı. Miami’de ise sakatlıktan çıkan Bosh pota altında
çok iyi performanslar sergiledi. Wade eski tadında olmasa da zaman zaman
iyiydi. Ancak Miami’nin en büyük artısı her maç ayrı bir sürpriz oyuncudan
katkı aldılar. Misal son maçta Mike Miller attığı 7/8 üçlükle seri boyunca
J.Harden’ın vermediği katkıyı bir maçta verdi. Oklahoma’da kazanılan maçta ise
M.Chelmars öne çıktı. Miami’de ki ilk maçta ise S.Batie iyi bir oyun koymuştu.
Oklahoma da ise seri boyunca bırakın her maçta ekstra katkı almayı, 3 yıldız (
Durant, Westbrok, Harden)dan bile verimli faydalanamadılar. Sonuç olarak seri
1-4 bitti. Ve Miami bu şampiyonluğu sonuna kadar hak etti. Tebrik ederim. Yine
de ben Lakers taraftarıyım.
21 Haziran 2012 Perşembe
EURO 2012 ÇEYREK FİNALLER
İlk tur maçları sonunda A grubunda beklentimin tam tersi
oldu ve grubun favorisi olarak görülen Rusya 3. Oldu ve ilk maçta 4-1 yendiği
Çek Cumhuriyeti grubu lider bitirdi. İkinci olarak da ev sahibi Polonya yerine
tarihi boyunca futbolu katlederek bir şeyler kazanma peşinde olan Yunanlar
çeyrek finale çıktı. B grubunda ise sürpriz olmayan kupa favorilerinden
Almanya’nın güle oynaya gruptan çıkması oldu. Almanlar bizimde olduğumuz
gruplardan bu yana değil maç kaybetmek berabere bile kalmıyor. Sanırım serisi 15
maça yakın bir galibiyet serisi oldu. Grubun ikincisi için benim favorim son
dünya kupası finalisti Hollanda’ydı. Ancak grupta puan dahi alamadan sadece 2
gol atarak elendiler. Onların yerine ilk maçta Almanya’ya yenilmesine rağmen
kalan 2 maçta 6 puan alan Portekiz çeyrek finalist oldu. Çeyrek finalde ilk
eşleşmelerde şöyle oluştu.
A1 ÇEK CUMHURİYETİ –
B2 PORTEKİZ
Turu tahmin etmeye çalışırsak eğer turnuvanın başından bu
yana sürekli üstüne koyan Portekiz A grubunu sürpriz şekilde lider tamamlayan
oyunlarıyla bana çok güven vermeyen Çekleri eler gibi düşünüyorum. Ronaldo’nun
giderek artan formu defanstaki sorunları bir nebze olsun çözen Portekiz etkili
ayakları ve duran toplarda bulduğu sürpriz gollerle yarı finalin en büyük
favorisi. Çekler ise ilk tur maçlarında yaptıkları gibi yine sürpriz peşinde
olacaklar. Hücumda Ronaldo son maçta iki gol atsa da Nani ile inanılmaz bir
uyumsuzlukları var. Solda sıkışan Ronaldo sağdan içeri girip genelde şut
deneyen Nani ile nasıl anlaşacakları soru işareti. Üstelik Çek savunmasının en
etkilisi devşirme Gebre Selassie önünde oynatmaktansa sağ tarafa geçmesi daha
makul gibi gözüküyor. Benzer bir sorun Portekiz defansı için de geçerli.
Çeklerin en etkili isimleri Pilař ve Jiráček iki kanatta oynuyor. Sol bek
Coentrão güven verse de sağ taraf için aynı şeyi söylemek zor. Üstelik bu iki
kanat oyuncusu takımlarının ikişer golle en golcüleri. Kaleci olarak da her şampiyona
da saçma bir gol yese de Cech rakibine göre daha güvenilir. Uzatmaya gitmesi
muhtemel bir maç ve turu tüm bunlara rağmen daha çok isteyen ve bu yolda pislik
yapmaktan çekinmeyeceğine emin olduğum Portekiz turu geçer.
B1 ALMANYA – A2 YUNANİSTAN
Eşleşmeler tam tersi olsa yani Portekiz’in rakibi Yunanlar
olsaydı kesinlikle Yunanlar turu geçer derdim. Çok uzak bir ihtimalde değildi.
Eğer 88’de Almanya 2.golü atmasaydı grupta lider Portekiz olacaktı. Ancak
Yunanlar bu kez sert bir kaya karşısındalar yine ellerinden gelen sertliği
yapacaklar futbol oynamamak ve de oynatmamak için bütün koşulları
zorlayacaklar. Ama karşılarında bu tür organizasyonların kitabını yazmış
gelenek olarak sertlikle yılmayan bir takım var. Almanya kupa favorisi ve diğer
final yoluna göre çok daha kolay bir yoldan gidecekler. Diğer tarafta muhtemel
bir Fransa İspanya eşleşmesi görünürken bu tarafta Yunanlar Çekler var.
Futbolcuları tartmaya kalkarsak her pozisyonda Almanların bariz üstünlüğü var.
Ama futbol oynanırsa geçerli bütün bunlar. İş hır güre dönerse Yunanistan’ın
bir şansı olabilir. O kadar.
C1 İSPANYA – D2
FRANSA
Kupanın açık favorisi İspanya ilk maç forvetsiz oynadıktan
sonra Torres’i oynatmaya başlayan Del Bosque bu tercihinden sonuç aldı ve iki
maçı da kazandı. Ancak ısrarla yineliyorum İspanya bu kez kupayı kazanamayacak.
Bunu son maçta Hırvatlar önünde bir kez daha anladım. Rakitic biraz daha
becerikli olsa bu turda bile elenebilirlerdi. Fransa ise benim kupanın sürpriz
takımımdı. Ancak turnuva boyunca oynadıkları kişilikten uzak futbol onlara
bakışımı çok değiştirdi. Güzel maç olacağı kesin ancak İspanya asla bir
Barselona değil. Yenilmez olarak
görmemek gerek. Benim tahminim maçın uzama şansı olduğu. Yine de turu İspanya
geçer diyorum. Yarı finalde de rakipleri Portekiz – Çek C. Turunun galibi
olacak. Önleri fena halde açık. Fransa’nın hiç değilse bu maçta biraz karakter
göstermesi lazım. Kazansınlar demiyorum ama Ribery olsun Benzama olsun biraz
Lebron James tarzı büyük maçlarda sinen oyuncular olmamalı. Kadro kalitesi
tabii ki İspanya’dan yana ama defoları yok değil. Gol yollarında göbeği
delmekten başka bir yol bulmaları gerekebilir. Puyol’un sürpriz kafalarını
arıyorlar. Puyol olmadığı için stoper oynamak zorunda kalan Ramos güven verse
de sağ bekte oynayan Arbeloa takımda güven vermeyen oyunuyla fena halde
sırıtıyor.
D1 İNGİLTERE – C2
İTALYA
Grup maçlarına en önemli oyuncuların Rooney’den yoksun
başlayan İngiltere yoluna mağlubiyet görmeden devam ediyor. Fizik olarak çoğu
takımdan iyi durumda olan adalılar bu turda karşılarında İtalya’yı buldu.
İtalyanlar ise daha zor bir gruptan çıktı demek daha doğru olur. İspanya ve Hırvatistan
sert ve iyi takımlar. Turun favorisini söylemek zor. Tahminlerden de
anlaşılacağı üzere hepsini söyleyen var. Kaan Kural’ın bir lafı vardır. O
basketbol için kullanırdı ama ben futbola uyarlayacağım. “ iki denk takım
karşılaşıyorsa en oyuncu kimde ise o bir adım öndedir.” Sanırım bu iki denk
takımın eşleşmesinde Rooney domuzu diğerlerinden bir adım önde. Turu İngiltere
geçer diyorum ancak İtalya iyi kapanacak. Uzatma görebiliriz. Bu eşleşmeden
çıkacak takım ise Yunan – Almanya eşleşmesinin galibi ile yarı final oynayacak.
Olası bir Almanya İngiltere yarı finali güzel olur.
19 Haziran 2012 Salı
15 Haziran 2012 Cuma
14 Haziran 2012 Perşembe
GÜVEN VERMEYEN BİLDİK MARKALAR
Birkaç aydır Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı bir uygulama
başlattı ve önce piyasada bal satan markalardan örnekler alarak bunların ne
kadar kurallara uygun olduğunu tahlil etti ve kendi sitesinden de bunları
yayınladı. Ancak çoğu gazete bu markalardan reklam aldığı için bu listeleri ve
sonuçları yayınlamadı. Beni takip eden kaç kişidir bilmem ama hiç değilse ben
bu listeleri yayınlayayım da bir faydamız olsun.
Kamuoyunun
bilgisine sunulur.
|
Listede de göreceğiniz üzere bazı markalar duyulan markalar
değil ancak PINAR ve BALDERESİ gibi ismini sıklıkla duyduğumuz markalarda bu
listede yer alıyor. Mümkün olduğunca bunlardan uzak durmanız temennisi ile
SON NOT: Pınar et bir tahlil sonucu yayınlayarak bu tahlilin
yanlış olduğunu açıkladı. Ancak bakanlık başka bir açıklama ile bu sonuçların
kesin olduğunu ve Pınar’ın kendi tahlilini özel bir Laboratuarda yaptırdığını
ve bunun kendilerini bağlamayacağını söyledi. Aşağıda konu ile ilgili linki de
bulabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)